Tuba Kaplan: ENERJİ” İLE DOLU YENİ İNANÇ VE YAŞAM PRATİKLERİ “

ENERJİ” İLE DOLU YENİ İNANÇ VE YAŞAM PRATİKLERİ “
Giriş Tarihi: 31.5.2023 14:47 Son Güncelleme: 31.5.2023 14:52
Tuba Kaplan SAYI:101
20. yüzyılda ortaya çıkan manevi dünya arayışının tezahürü olarak görülebilecek ve son yıllarda yaygınlaşan spritüal akımlar tüm dünyayı etkisi altına almış durumda. Bu eklektik, yarı-dini, spritüal hareketlerden biri de New Age (Yeni Çağ) akımı. New Age hareketler din/ spritüalizm ve bilimi bir araya getirmeleriyle öne çıkıyorlar. Bu hareketlerin felsefesini özellikle Uzak Doğu ve pagan dinlerin doktrinleri oluşturuyor. Dini terimlerin yanında aynı zamanda kuantum kuramı, frekans ve enerji gibi bilimsel kavramlara sıkça atıf yapılıyor. Bu terminolojinin öğreticilerinde; Tanrı, Tanrıça, Yüksek Benlik (High Spirituality), İçsel Çocuk (Inner Child), Mutlak Güç (Absolute Power) gibi ifadeler, insanın içpotansiyel ve enerjilerini gösteren mistik ve manevi derinliklerin tanımlamaları ziyadesiyle hâkim. New Age akımı özellikle enerji ve şifa (healing) üzerinde duruyor. İnsanın içinde onun fiziksel ve psikolojik sorunlarının üstesinden gelmesini sağlayan kozmik bir gücün varlığı öngörülüyor. Aynı gücün evrendeki çeşitli güç merkezlerinden de enerji hatları ile yayıldığına, insanların bilinç seviyelerini yükselttikçe içlerindeki bu gücün farkına varacaklarına ve böylelikle herhangi bir dışsal otoriteye (dini kurum, hiyerarşi, rehber vs.) ihtiyaç duymadan bu güçlerini kullanacaklarına inanılıyor. Bu durum beraberinde istismar ve manipülasyon riskini de barındırıyor. Spritüal enerji, kişinin manevi dünyasına vakıf olması ile birlikte etrafına yaymaya başladığına inanılan etkiye deniliyor. Maddiyatçı bir dünyada yaşayan modern insanın bu “enerjiler”e olan merakı ve onlardan beklentileri, suiistimale açık bir alan olduğu gibi inanç açısından risk taşıyor. Lacivert okurları için son dönem yaygınlaşan, enerji, yeni akımlar, kuantum, şifa gibi spritüal ögelere dayanan bu akımları bizzat uygulamacılarına sorduk. Takdir okuyucunun…

Bedia Kahya Kılıç - Yaşam Koçu/Danışman
Kişinin bilinçaltında, onun sorun yaşamasına ya da fiziksel semptomlar yaşamasına sebep olan ne gibi kök inançlar olduğunu fark etmesi sağlanıyor

82 Alanya doğumlu, 2 çocuk annesi, MBA'li bir endüstri mühendisiyim. Mühendislik eğitimi üzerine MBA yaparken eşimle tanıştım ve evlenip İstanbul'dan Bursa'ya taşındık. Bursa'da tanıdığım kimsenin olmayışı, kurumsal hayattan ayrılıp ev hanımlığına terfi etmiş olmak, üzerine bir de hamilelik bana kendi içime dönmem ve eskiden beri içimde var olan spritüal konulara yönelmem konusunda büyük bir fırsat sundu. O zamanlar adına "depresyon" dediğim bu fırsat sayesinde sayısız kitap okudum ve sayısız eğitime katıldım. Özellikle enerjisel şifa konuları, doğal ve tamamlayıcı tedavi yöntemleri ile ilgili okumalar yapıp bilimsel çalışmaları araştırdım. Kişisel gelişime olan ilgim de bir yandan koçluk eğitimi almaya ve sosyoloji okumaya sevk etti beni. Şu an sosyoloji 4. sınıf öğrencisiyim. Birçok modalitenin uygulayıcısı ve eğitmeni oldum. 2019 Eylül'den bu yana Bedia Kahya Kılıç Koçluk ve Danışmanlık'ta danışan kabul edip koçluk ve danışmanlık hizmeti veriyorum. Ablam Rabia Alga ile birlikte Theta Healing seminerleri veriyoruz.

İnsanlar neden spritüal şifa tekniklerini kullanmalı?

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki kimse bu şifa tekniklerini kullanmak zorunda değil. Fiziksel bir şikâyeti olan insan elbette ki önce doktoruna girmeli ve verilen tedaviyi uygulamalı. Bazen kişiler ne kadar tedavi alırsa alsın ruh-zihin ve beden olarak tam bir iyi olma haline kavuşamayabiliyorlar ve o zaman da tam iyilik haline ulaşma amaçlı arayışlara yöneliyorlar. Spritüal tekniklerin çoğu da aslında bu noktada etkisini ortaya koyuyor. Kişinin hayatında yaşadığı fiziksel şikâyetlerin ardında ne gibi duygusal ve ruhsal sebepler yatabilir bunlarla ilgili farkındalık kazanmaları sağlanıyor. Farkındalık arttıkça fiziksel bedene şifa etkisi de çok hızlı oluyor. Uygulayıcısı ve öğreticisi olduğum Theta Healing yöntemi bunlardan biri. Kişinin bilinçaltında, onun sorun yaşamasına ya da fiziksel semptomlar yaşamasına sebep olan ne gibi kök inançlar olduğunu fark etmesi sağlanıyor.

Sayılarla şifaya gelirsek, evrendeki her şeyin olduğu gibi sayıların da titreşimleri var. Özellikle belli sayı dizileri bir araya geldiğinde farklı titreşimler oluşturuyorlar. Kişinin bütünüyle sağlık halindeyken olması gereken titreşimine norm deniyor. Herhangi bir normdan sapma durumunda fiziksel şikâyetler başlıyor. Sayı dizilerini kullandığımız zaman, bunları sadece tek tek yani rakam rakam tekrarlamak dahi titreşim alanına girmemize vesile oluyor ve tekrar normalize oluyoruz. Allah nasıl şifa için adaçayı, ıhlamur gibi bitkilerden tutun sülük gibi canlılara, akik ya da kehribar gibi taşlara, hacamat gibi tekniklere kadar bin bir çeşit şifa yöntemini kullarının hizmetine sunduysa, sayılar da yine Allah'ın kulları için yarattığı şifa tekniklerinden biri. Nasıl kişi ıhlamur içerken şifalanınca o şifanın Allah'tan geldiğini bilir, şifalanmak için sayı ya da sembol ya da kristal taşlar gibi yöntemleri kullandığımızda da şifanın yine Allah'tan olduğunu ve bunların hepsinin vesile olduğunu bilmemiz gerekir.

Beni etkileyen olaylardan birkaçı

Bu tekniklerin uygulayıcı ve öğreticiliğine başladığımdan beri beni etkilen birçok olay yaşadım. Etkilendiğim deneyimleri hep @bediakahyakilic instagram hesabında "sizden gelenler" başlığında sabitlemeye çalışıyorum. Özellikle sayıların şifa etkileri ile ilgili gelen deneyimlerden birinde bir teyze, ayak başparmağının yanındaki kemikteki uzama durumu için kullanılan "hallus valgus" sayısını kullanmış ve öncesi-sonrası fotoğrafını paylaşmıştı. Bir ay boyunca aldığı her abdest sonrasında sayıyı ayağına yazdığını söyleyerek fotoğrafı gönderdi. Görüntüdeki kemiğin düzelmiş hali gerçekten beni çok şaşırtmıştı. Yine ayağında geçmeyen siğil için kullandığı "siğil sayısı" sonrası görselleri gönderen takipçimizin deneyimi de beni etkileyenlerdendir. Theta Healing ile özellikle kendimdeki topluluk karşısında konuşma korkumun dönüşmesi, öğrencilerimizde ürtiker ya da egzama gibi cilt sorunlarının hızlı bir şekilde dönüşmesi durumu beni etkilemeye devam ediyor. Tabii ki bu tekniklerin hiçbiri bir teşhis ya da tedavi yöntemi değil. Her zaman kişi,nin doktoru ile devam eden bir tedavisi varsa ona devam etmesi konusunda uyarırız. Bu teknikler şifanın yaptığı etki açısından gerçekten muazzam.

Dr. Seda Macun - Thetahealing Şifa Uygulamacısı
Thetahealing bilinçaltı kayıtlarını dönüştüren bir teknik

1986 Ankara doğumluyum. Çocukluk çağımdan itibaren doğaya ve kitaplara karşı aşırı bir sevgim vardı. Bu sevgi zamanla meraka da dönüştü ve lise yıllarımda biyoloji bilimine karşı ilgim daha da arttı. Merakım ve sevgim birleşince çok istediğim Hacettepe Biyoloji bölümüne yerleştim. Üniversite yıllarım akademik kariyer yapma arzusu ile geçti ve bölümden mezun olur olmaz aynı üniversitede yüksek lisans programına kaydoldum. Bu süreç daha bitmeden üniversitenin akademik kadrosunda görev aldım. Yine aynı üniversitede doktoramı yaptım. Doktoram sırasında ilk, doktora bitiminde üçüncü çocuğumu kucağıma aldım. O sıralarda bilinçaltının kişinin hayatını nasıl etkilediği konusunda yazılar okumaya başlamıştım. Üç senede üç çocuk sahibi olmanın vermiş olduğu annelik içgüdüsüyle çocuklarıma en iyisini vermeliyim düşüncesi gönlüme yerleşti. Bu nedenle en kısa zamanda Thetahealing seminerlerine katıldım. Seminer sırasında beni en çok hayrete düşüren anımı sizinle paylaşmak isterim. Çocukluk yıllarımdan beri ne zaman susuz kalsam bayılıyordum. Bunun için doktora gittim ve yapılan tetkikler sonucu bedenimde bir sıkıntı gözükmüyordu. Doktor bu sorunun tam olarak nedenini bulamamıştı ancak ben hayatımı hep ona göre yaşadım. Yani suyu yanımdan hiç ayırmadım, günde belki 4-5 litre su içme ihtiyacım vardı. Thetahealing semineri sırasında anne karnı ile ilgili çalışma yaptık. Çalışma sırasında annemin karnında iken kendimi aşırı susuz hissettim. Çalışma biter bitmez annemi arayıp, bana hamileyken susuz kalıp kalmadığını sorduğumda kendi hamileliğinde böyle bir olay yaşamadığını, ancak anneannem kendisine hamileyken suyunun azaldığını söylediğinde inanamadım.

Bu olayla birlikte biyolojide öğrendiğim bilgilere ek olarak DNA'mızda duygusal olayları da taşıdığımıza ikna oldum. Bu çalışma sonrası aşırı su içme ihtiyacım geçti. Bu durum beni çok heyecanlandırdı ve öğrendiğim bu tekniğin eğitmeni oldum. Bundan sonra kariyer hayatım tamamen bu yöne kaydı. Üniversitedeki görevimden kendi isteğimle ayrıldım ve Thetahealing tekniğini hem anlatmaya hem uygulamaya başladım. Bu süreçte Recall Healing, Numereoloji, Bilinçaltı Sembol Dili, Litoterapi gibi diğer tekniklerin de eğitimlerini aldım. Ancak tüm bu teknikler içerisinde beni en çok heyecanlandıran ve hala hayrete düşüren teknik Thetahealing oldu.

Thetahealing hem bilinçaltı kayıtlarının dönüştürüldüğü hem de spritüal uygulamalar öğrenilen muazzam bir teknik. Tüm bu süreç içerisinde aslında hayatımızda yer alan birçok olayın bilinçaltımız tarafından hayatımıza çekildiğini ve bilinçli olarak bu alana müdahale edebildiğimizi anladım. Hayatımızı ilişki, sağlık, huzur, maddiyat gibi konularda değiştirmek istiyorsak bu değişime bilinçaltından başlamamız gerektiğini ise yaptığım yüzlerce çalışma ve verdiğim seminer dönüşleri ile tekrar anlamış oldum.

Sibel Uzun - Profesyonel Liderlik Koçu
Kullandığımız TLHT® sisteminde bir nevi ruhsal, bedensel, zihinsel balans ayarı yapılır

İstanbul'da doğdum. 41 yaşındayım. Evli ve üç çocuk annesiyim. Yaşamımı dolu dolu her türlü eğitim ve kariyer ile süsledim. Yaşam devam ettikçe öğrenme ve ilerleme çabam bitmeyecek. Lisans eğitimlerim hala devam ediyor. Kişisel gelişimime katkısı olan koçluk programlarından mezun olarak T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili kuruluşu MYK-Belgeli Profesyonel Koç, ICF-ACC Unvanlı Profesyonel Lider Koçu olarak görev yapmaya devam ediyorum. Eğitmen ve yazar olarak tüm bilgi ve birikimimi çeşitli seminer ve konferanslarımla tüm Türkiye genelinde vermeye devam ediyorum.

Spritüal alan keşiflerimi ve tüm yetkinliklerimi bu âlem ötesinde geliştiren bir varlık olarak hizmetlerime devam ediyorum. Kısaca anlatayım, çocukluk yaşlarımda ilginç metafizik olaylar yaşardım. Bunlardan aileme bahsettiğimde çok kâle alınmaz hatta annem "saçmalama" derdi. Ben de bir zaman sonra anlatmamaya başladım. Geceleri özellikle yaz aylarında gökyüzünü seyretmeye dalardım. Yıldızlardan daha çok algıladığımız maddi dünya dışına bakmaya bayılırdım. O yaşlarda da şifaya yatkınlığım vardı. Annem hemşireydi, hatta annemin 1986 yılında hatıra olarak çektirdiği fotoğrafın arkasında yazan notu yıllar sonra inanılmaz bir anlam kazandı benim için sürecimi anlatma konusunda. Hayatımın belli başlı dönemlerinde çok keskin olaylar yaşadım. İki kitabım var; ikisinde de kendi yaşanmışlıklarımdan yola çıkarak çıkılmaz sandığımız tüm yollardan çıkışın bizim içimizdeki potansiyelde var olduğunu anlattım.

Psişik hallerim vardı, enerji formlarını görebiliyordum. İnsanların, hayvanların, bitkilerin hatta eşyaların aura alanlarını görüyordum. Ara ara isyan tuşuma da basıyordum. "Neden?" diyordum. Bu soruyu sormak bana hiç yaramıyor, hemen psişik saldırıların merkezinde buluyordum kendimi. O yıllarda kararımı daha da net vermiştim, güvenli sandığım tüm limanlarımdan halatlarımı çözecek, yeni yelkenler açacak ve yeni deneyimlerle sıfırdan başlayıp ayetin dediği gibi "vaadin günü"nü bekleyecektim. Geçmişte yaşadığım tüm olaylardan tecrübelerimle yola çıkacaktım.

"TLHT® THE LIGHT OF HEALING THERAPY - IŞIĞIN ŞİFASI" şifa sisteminin kurucusuyum. Binlerce kişinin yaşadığı mucizelere tanık olmaya, sistemin muazzamlığını paylaşmaya devam ediyoruz. Kullandığımız TLHT® sisteminde kişinin kendi özüne döndürülmesini sağlayarak gerçek doğası olan Nur'a döndürülür; bir nevi ruhsal, bedensel, zihinsel balans ayarı yapılır. Seans süresince kişi derin transtadır yani teta frekansındadır (astral alana çıkış), aurası ve enerji merkezleri olan çakraları temizlenir, astral alanındaki kendisi ile ilgili tüm hakikati görür; negatif kordonlar, beyne olumsuz kodların oluşmasına neden olan geçmişte yaşadığı hatıralar, bağımlılıklar varsa nedenleri, hayatında yaşadığı sorunların asıl gerçek nedenleri, melekleri, atalarının şifalandırılmasının gerekip gerekmediği, geçmiş zamanların şifalandırılmasının gerekip gerekmediği gibi pek çok şifalanmasını sağlayacak gerekli olan ne varsa görür ve bunlar şifalandırılır.

Şu an enerji dünyası suiistimale açık konumda. Herkes şifacı ya da enerji, kuantum uzmanı ve eğitmeni. Şifacılık ya da enerji alanı böyle bir şey değil. Herkese uyanık ve ayık olmalarını tavsiye ediyorum. Örneğin bir kundalini uyumlanması şu an 50 liraya yapılıyor; ama kundalini demek aydınlanma ve tamamen arınma demek. 50 liraya yapılan kundalini uyandırılması ya da uyumlanması sizce ne kadar aydınlatır.

Ünal Güner - Yazar
Titreşimsel aralığımız sağlıklı durumdaysa kendimizi çok rahat ve huzurlu hissederiz

Kendine yolculuk, an'da kalmak ne demek?

Dünya, yolculuk ettiğimiz bir gezegen ve bu dünyada olma - mızın bir nedeni var: Buluşmak. Peki, ne ile buluşacağız? Nereye, neden gideceğiz? Bu soruları kendimize sorduğumuzda gözü - müz önce dışarıya çevriliyor ve uzaklara bakıyoruz, oraları keş - fetmeye yola çıkıyoruz. Sonradan fark ediyoruz ki, ne kadar uzağa gitmiş olursak olalım, aslında bir arpa boyu yol gitmişiz. Bu yeni sandığımız ama hepimizin yü - reğinin bildiği gerçek; "Dışarıda gidecek bir yer mi var?" Gidile - cek tek yerin aslında kendimiz olduğu, tüm bu dünya yolculuğu - nun da yine kendimizden kendi - mize olduğunun farkındalığıyla asıl hayat başlıyor.

İlk önce dışarısı zannettiğimiz bir perdede hayatı ve dünyayı seyrediyoruz. Seyrettiklerimiz başlarda, ne kadar dışarıda ve ötede görünse de bir daha, yürekten baktığımızda bize benzer parçaların serpintilerini görmeye başlıyoruz. Bu serpintilerin kaynaklarını kendimizde bulmaya başladığımızda ise bizden yansıyanla, bize yansıyanların birlikteliklerini görmek ve bu sistemin matematiğini okumaya başlamak bizi, dışarının ve içerinin birliğine götürüyor. İnsan an'dan öteye gittiğinde, geçmişe ya da geleceğe yöneldi - ğinde, buradan, içinde bulunduğu andan uzaklaşıyor. Buradan uzaklaşmak demek; kendinden uzaklaşmak demek… Kendinde olmayan, kendinde olanı hayat aynasında okuyamadığından dışarıyla içerinin birliğini göre - miyor ve bundan dolayı hayatın anlamını da bulamıyor. Hayatı anlamlandıramayan da bir türlü mutlu olamıyor.

Peki, enerji nedir ve nasıl iyileşir?

Çevremizde gördüğümüz her şey bir enerjidir ve her enerji bir ha - reketten meydana gelir. Her şey bir enerjidir ve bütün enerjiler bir frekans üretir. Peki, ne oluyor da bazı şeyleri biz ne kadar hoş ne kadar güzel ne kadar iyi diye değerlendirirken bazı şeyleri bunun tam tersi olarak değerlen - diriyoruz? Çünkü Her bir cismin, düşüncenin, her organın hatta bir bedenin bile olması gere - ken bir frekans aralığı vardır. Eflatun buna ideler diyor, yani her şeyin bir ideali var. Mesela karaciğerimizin sağlıklı iken bir titreşimi, bir frekansı var ve bu frekans bozulduğunda örneğin, karaciğerimiz olması gerekenden daha ağır çalıştığında bozulmaya uğrarken, tam tersi daha hızlı ça - lıştığında da farklı bir bozulmaya uğrar. Çok yüksek titreştiğinde öfke, kızgınlık gibi haller oluşur - ken, olması gerektiğinden daha yavaş çalıştığında tembellik, hareketsizlik ve atalet durumları oluşturur.

Yine aynı şekilde bazı kişilerin etrafa yaydıkları duygu ve dü - şünce durumuna göre frekanslar ve tesirler kimimizin hoşuna gi - derken kimimizin hoşuna gitme - yebilir. Bu da aynı prensibin bir sonucudur; içinde bulunduğumuz realitenin kendine özgü titreşimi, çevreyi beğenip beğenmeme halimizi yaratır. Titreşimsel aralığımız tüm bedenen ne kadar sağlıklı durumdaysa, her bir organımızın tam da ideal değe - rini sağlayabiliyorsak, duygu ve düşüncelerimizi bir bütünlük içe - risinde davranışlarımıza yansıta - biliyorsak doğru akan bir enerji seli olarak kendimizi çok rahat ve huzurlu hissederiz. Bunun kutsal kitaplardaki yeri, "güzel ahlaklı olmak" bilgisidir. Buradaki bu özü anlayabilenler için aslında hayatın tanımı çok sadeleşir, bu tanım kısaca yerindelik prensibi ile açıklanabilir. Yersizlik pislik, pislik denilen şey ise yersizliktir. Her davranışı, her düşünceyi, her insanı ve her sözü yerinde kulla - nabildiğimizde, yerinde kullana - bilmek üzere akledebildiğimizde ve bunu kalbimizle onaylayabil - diğimizde biz hayat ile uyumlu yaşayabilir ve mutlu olabiliriz.

BİZE ULAŞIN