Büşra Bağdat: E-VAİZLER: DİNİN TEKNOLOJİYİ ARAÇSALLAŞTIRMASI

E-VAİZLER: DİNİN TEKNOLOJİYİ ARAÇSALLAŞTIRMASI
Giriş Tarihi: 20.06.2023 12:12 Son Güncelleme: 20.06.2023 12:13
Farklı dini grupları bir araya getiren nadir ortak özelliklerden biri dijital platformlarda var olma çabaları. Zamanında televizyonların eve girmesi de dahil teknolojik gelişmelere mesafeli yaklaşmış pek çok cemaat ve cemiyet liderinin günümüzde Youtube vaazları, sosyal medya hesapları ve internet siteleri bulunuyor.

İnternet; bugün iş yerlerinin, okulların, resmî kurumların kısacası hayatımızın her alanında yer alıyor. Türkiye'de ise sosyal medya ve internet kullanımı dünya ortalamasının üzerinde. Araştırmalara göre dünya genelinde günlük internet kullanım oranı altı saatten fazlayken internetten sonra en çok rağbet gören kitle iletişim aracı ise hala televizyon. Yani ortalama bir vatandaş gününün dörtte birini teknolojik bir alet vasıtası ile dış dünyaya açılarak geçiriyor. Ülkemizde sosyal medya platformlarından en az birinde hesabı olan tekil kullanıcı sayısının altmış milyonun üzerinde olduğunu biliyoruz. Tüm bu rakamlar dünyada ve özellikle Türkiye'de oldukça hızlı bir dijitalleşme süreci yaşandığını gösteriyor.

İnsana hitap etmek isteyen tüm sektörler de dijitalleşen dünyaya bir tür adaptasyon sağlama çabası içerisine girmiş durumda. Bu dönüşümün en hızlı ve dinamik yaşandığı alanlardan biri ise din ve dini konuların arzı noktasında yaşanıyor. Daha da iddialı bir şekilde ifade edecek olursak dinin,
teknolojiyi araçsallaştırdığını ve teknolojinin tüm imkânlarını bu yönde etkili bir biçimde kullandığını söyleyebiliriz.

E-vaizler bilimin iktidarına karşı

Sosyal medyayı ve dini gündemi şekillendiren kilit aktörlerden biri ise binlerce takipçiye ulaşmış e-vaizler. Kadın vaizlerin de en az erkekler kadar aktif olduğu dijital âlemde söyleme yön veren cemaat önderleri, bloggerlar, felsefeci ve ilahiyatçılar bulunuyor. Bu listeyi uzatmak mümkün olduğu gibi asıl dikkat çeken husus, farklı içerik ve üsluplarına rağmen her birinin sosyal medya platformları üzerinden yüz binlerce insana ulaşma imkânına sahip olması.

Bu tabloyu daha da ilginç kılan bir diğer konu ise sekülerleşme literatürü tarafından on yıllardır servis edilen ve görece kabul görmüş "Bilimin din ile
çatıştığı" iddiası. Literatürü domine eden bu algıya göre bilimin yükselişi ile dinin toplumdaki rolü azalacak, bilimsel olarak kanıtlanamayan yani metafiziksel düzlemde kalan başta inanç olmak üzere manevi değerler ise kaçınılmaz olarak toplumdaki etki ve önemini kaybedecektir. Bilim ve teoloji tartışmalarına 19. yüzyıl ile birlikte giriş yapan bu teorinin aksine sonraki yıllarda sekülerleşme literatürü de ciddi bir kırılma yaşamış ve artan bilim ve teknolojiye rağmen insanların neden hala "dindar" kaldıkları sorusuna ise bir cevap vermekte zorlanmıştır.

Aralarında Peter Berger, Charles Taylor ve Jose Casanova gibi önemli isimlerin bulunduğu akademisyenler modern toplumda dinin rolünü yeniden tartışmaya açmıştır. Bu görüşe göre 21. yüzyılda din önemini yitirmemiş, sadece kurumsal yapılar ile kurdukları ilişki formları değişmiştir. Taylor'un ifade ettiği gibi "arayanlar" (seekers) manevi arayışlarına devam ediyorlar. Bu tabloda değişen inanç değil, değişen insanların dini kurumlar ile ilişkisi ve ibadet şekilleri. Tüm bu tartışma ve dönüşüm kaçınılmaz olarak ülkemizde de tezahür ediyor. Önümüzdeki yıllarda ise kurumsal dini yapılar ile kurulan ilişkileri tekrar tekrar tartışmamız mümkün.

Türkiye'de dijitalleşen dini arayışlar

Pandemi ve post-pandemi sürecinde tüm dünyada sosyal yapılar ciddi bir "yeniden yapılanmadan" geçerken dini kurumlar da kendilerine özgü bir "çağı yakalama" çabasına girdi. Örneğin bu dönemde Türkiye'de dijital dünyaya en hızlı uyum sağlayan kurumlardan birinin Diyanet İşleri Başkanlığı
olduğunu görüyoruz. Burada şaşırtıcı olan husus, Cuma hutbelerinde güncel bilgiler ve insana dokunur konular ile halka hitap etmekte zorlandığı iddia edilen bir kurumun online platformlara girme hususunda göstermiş olduğu atiklik ve kararlılıktır.

Çalışma kapsamında görüşme gerçekleştirdiğim ve yıllardır görev yapan bir kadın vaiz çevrimiçine geçiş süreci ile ilgili şunları ifade ediyor: "Pandemi başlar başlamaz haftalık sohbet ve vaazları online platformlarda yapmaya başladık. Ama ben buna karşı biraz mesafeliydim, cemaatin uyum sağlayamayacağını düşünüyordum. Tam aksine bizden daha hızlı adapte oldular. Hatta yurt dışından özellikle Almanya ve Hollanda'da yaşayan
Türklerden takipçilerimiz olmaya başladı. Pandemi bitmiş olmasına rağmen bu yıl bile mukabeleleri Zoom üzerinden okumaya devam ettik ve her yaştan kadın cemaatimize katıldı".

Sonraki süreçte de kurumun dijitalleşmeye kararlılıkla devam ettiğini ve müftülüklere ait internet sitesi ve sosyal medya hesapları açıldığını görüyoruz. İşte tam bu noktada; teknoloji ile dini hizmetlerin kesişim kümesinde karşımıza yeni bir kavram çıkıyor: E-vaizler. Örneğin İstanbul ve Konya gibi büyük illerde görev yapan kimi vaizin bugün sosyal medyada yüz binlerce takipçisi bulunuyor. Yine bu hesapların Instagram canlı yayınları binlerce görüntüleme alırken Youtube'da üç milyonun üzerinde izlenmiş pek çok sohbet ve dini içerikli video bulunuyor. Dijital ortamda verilen vaazlar anlık olarak yüz binlere hatta milyonlara erişebilirken bunun fiziksel ortamda yapılması ve aynı etkiyi yaratması oldukça meşakkatli olurdu.

E-vaizlerin dijital platformları

Yalnızca ülkemizde değil, küresel ölçekte de farklı dini grupları bir araya getiren nadir ortak özelliklerden biri dijital platformlarda var olma çabaları.
Zira zamanında televizyonların eve girmesi de dahil teknolojik gelişmelere mesafeli yaklaşmış pek çok cemaat ve cemiyet liderinin günümüzde Youtube vaazları, sosyal medya hesapları ve internet siteleri bulunuyor. Diğer yandan dijitalleşme hususuna hala muhafazakâr yaklaşanlar yok mudur? Pek tabii vardır ve olmaya da devam edecektir. Buna rağmen günümüzün dijitalleşme kadar önemli bir gerçekliği olan e-vaizlerin varlığı ve etkisi yadsınamaz.

Kimdir bu e-vaizler ve içerik olarak neler üretirler? Normal bir takipçi gözünden sıyrılıp, analiz gözü ile baktığımızda birkaç farklı kategoriden bahsetmek mümkün. Bunlardan ilki, profesyonel hayatında da din hizmetleri ile ilgilenen şahıslardan oluşuyor. Bu şahıslar kurumsal olarak (kamu ya da kamu dışı olabilir) yapageldikleri sohbet ve vaazları dijital ortama taşımışlardır. Bu noktada iki yüz binin üzerinde takipçisi olan kadın ve erkek vaizlerden oluşan uzun bir listeden söz ediyoruz. "Influencer" ya da "tanınmış kişi" etiketi almış bu hesapların bazıları son derece samimi ve işlenmemiş görseller kullanırken bazı hesaplar grafiker desteği alıyorlar. Yine bazı hesapların tavsiye niteliğinde minik kıssalar, hadis ve dua gibi
paylaşımlar yaptığı görülüyor.

İkinci kategoride erkek Youtuber'lar dikkatimizi çekiyor. Özellikle kadın takipçiler Instagram ve Facebook'u daha aktif kullanırken erkek takipçiler
Youtube'da daha etkinler. Erkek vaizler de bu sebeple olsa gerek Youtube video ve "shorts"lara ağırlık veriyor. Daha önce de ifade ettiğim gibi milyonlarca izlenmesi olan yüzlerce hatta binlerce sohbet videosundan bahsetmek mümkün. Burada içerik olarak çok farklı tandansların bulunduğunu
ve yine gençlerin Türkçe klipler kadar İngilizce videoları da tercih ettiğini belirtebiliriz. İçerik üreticisi hocalar açısından Youtube içeriklerinin en önemli
katkısı hiç şüphesiz cemaati aynı anda aynı mekânda bir araya getirme zorluğu olmaksızın her birine ulaşma imkânı sağlamış olması.

Renkli manevi bir platform

Son kategori de daha "soft" içerikler üreten hesaplardan bahsetmek mümkün. Bu alanda içerik üreticilerinin bir kısmı farklı mesleki alt yapılardan
geliyor. Hatta yakın zamanda sosyal medyada sonradan Müslüman olmuş Avrupalı Müslümanlara ait Reels içerikleri oldukça popüler hale gelmiş durumda. Tefsir ve fıkıh gibi doğrudan dini konulardan ziyade "ahlak", "manevi olgunluk", "güzel davranış" ve benzeri günlük hayata dair ve net bir yargı barındırmayan içerikler üreten bu hesaplar da dikkatleri çekiyor. Bu kategoriyi biraz daha genişletmek istersek oldukça renkli bir platform ile karşılaşırız.

Çocuklar için dini sorular ve cevaplar, felsefi konulara Müslümanca bakış, Esma-ül- Hüsna, dualar ya da sağlıklı ve temiz beslenme ve bilinç altı temizliği gibi çok çeşitli alanlarda din içerikli paylaşım yapan hesaplar mevcut. Ve her birinin ciddi takipçisi ve etkileşim oranı var.

Dijital dünya içerik üreticilerine sınırsız bir takipçi kitlesi sunarken, bu hesapların ve içeriklerin rağbet görmesi dinin toplumsal karşılığı açısından ciddi bir veri sunuyor. Zira insanlar günlük hayatlarına Müslümanca bir bakış ile bakma çabası içerisindeler. Ayrıca dini bilgi aktarımı halen çok kıymetli.
Bundan sebep vaaz ve fetva videoları ile soru-cevaplar her platformda en çok etkileşim alan içerikler. E-vaizlerin içeriklerinin uzun vadede nereye evirileceğini ise hep birlikte yaşayarak göreceğiz.

BİZE ULAŞIN