MECİT OYAR
Gündelik hayatımızın neredeyse büyük bir kısmını kapsayan görsel medyanın bir anlamda en ciddi tarafı TV'lerdir. Bugün ülkemizde birçok TV kanalı kendi alanlarında önemli işler gerçekleştiriyor. Turkuvaz Medya Grubu ise bünyesindeki TV kanallarıyla her şeyden önce merkez yayıncılığın akademisi olmuş durumda. Bugün birinci senesini kutladığımız Vav TV ise bu akademi anlayışının en yeni meyvesi. Dinden kültüre, edebiyattan tıbba kadar çok geniş ilgi sahalarında büyük bir medeniyet iddiasıyla yayın hayatına başlayan kanal, birinci senesinin sonunda ekranların en güvenilir yüzlerinden birisi oldu ve ailelerin çocuklarıyla birlikte izleyebilecekleri, gençlerin her programından ayrı ayrı bilgilenebilecekleri önemli bir platforma dönüştü. Bu takdir edilesi yayıncılık anlayışının perde arkasındaki serüveni kanalın koordinatörü, birikimli ve uzman televizyoncu Mecit Oyar ile konuştuk. Ayrıca kanal programcılarından Selva Turaboğlu, Büşra Özkan Yıldız, Ayşe Coşkun ve Nihan Yaşaroğlu Avcı da Vav TV'deki deneyimlerini Lacivert okurlarıyla paylaştılar…
Önce kanalın hikâyesini merak ediyoruz. Bildiğimiz kadarıyla radyo olarak hayat geçen proje, daha sonra televizyon kanalına dönüştü. Vav TV'nin kuruluş sürecini anlatır mısınız? Bu anlamda kanal Türkiye'de hangi ihtiyaca yönelik kuruldu?
Vav TV yeni ve alternatif bir televizyon dili oluşturarak "Gerçek bilgi doğru yorum" sloganı ile hakikat yolunda "medeniyetimizin değerlerini yeniden hatırlatarak" ilk adımlarımızı atmaya başladık. Vav radyo ile hayat bulan bu medeniyet projemiz, Vav TV ile akleden kalplere dokunmaya devam ediyor. Vav televizyonumuzda dinimizin hikmet dolu güzelliğini, medeniyetimizin ve coğrafyamızın zenginliğini muhabbetle, düşündürerek, hatırlatarak ve hakikat yolunda taviz vermeden, samimiyetle ekran başındaki seyircilerimize aktarmaya çalışıyoruz.
Bir sene sonunda izleyicilerimizle birlikte Turkuvaz Medya çatısı altında ailenin yeni üyesi olarak güzel bir yolculuğa çıktık. Bu yolculukta her zaman büyük desteğini yanımızda hissettiğimiz Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sayın Dr. Serhat Albayrak'a, Genel Müdürümüz ve zor zamanlarımızın ağabeyi Abdülhalik Çimen'e, teknik ekibi ile televizyonumuzun kurulmasında çaba gösteren Genel Müdür Yavuz Nart'a teşekkür ederiz. Ayrıca editör, grafik ve yönetmen ekipleriyle bizlere desteğini esirgemeyen A Haber, A Para, A News, A Spor, Kitapçılık, Daily Sabah ve Dergi Grubumuza da müteşekkiriz.
Kısaca sizi de tanıyabilir miyiz? Nasıl ve nerede başladınız bu mesleğe? Ardından yolunuz Vav TV ile nasıl kesişti?
Anadolu'da geniş bir ailede, değerlerini bilen ve samimi bir ortamda çocukluğumu geçirdim. Kalabalık bir ailede büyümüş olmak, özgüven ve iletişim açısından bana çok şey kattı. Televizyon ve sinema alanına meraklı bir çocuk olarak hayalim Radyo TV ve Sinema bölümünü okumaktı. Bu sebeple iyi bir televizyoncu olabilmek için de üniversitede ilk tercihim İstanbul Marmara Üniversitesi Radyo TV ve Sinema bölümü oldu. Üniversiteyi hem akademik hem de ilmi anlamda dolu dolu geçirdim. Üniversite yıllarımda Radyo TV ve Sinema bölümünü tamamladıktan sonra yüksek lisansa başladım. Bunun yanı sıra İslami ilimler alanında birçok eğitim aldım. Akabinde A Haber'de editör ve prodüktör olarak iş hayatına başladım. A Haber'de fikir ve dini içerikli programların birçoğunda editörlük görevinde bulundum. A Spor'da yurt haber şefi olarak görevime devam ederken Genel Müdürümüz Abdülhalik beyin bana verdiği görevler sonrasında, Vav TV'nin yayın hayatına başlamasını sağladık. Yönetimimizin takdiriyle Vav TV'nin program ve planlama müdürlüğü görevini üstlendim.
Başlangıçtan bugüne kanalda çok sayıda kültür içerikli programlar yapıldığını görüyoruz. Programları biraz anlatır mısınız? İçerikleri nasıl hazırlanıyor? Konuklar neye göre seçiliyor?
Öncelikle televizyonda yer alacak tüm içeriklerde hiçbir zümre ve sınıf ayrımı yapmadan, ötekileştirmeden yapıcı bir dil kullanıyoruz. Vav TV; din, edebiyat, tarih, kültür, eğitim, bilim, sağlık, psikoloji, sosyoloji, felsefe, estetik ve sanat alanlarında 50'den fazla programıyla televizyon hayatına yeni bir soluk getirdi. Bir bütün olarak yayın politikamızı şu şekilde hülasa edebiliriz: İlkesel olarak programlarımızda medeniyet merkezli bir bakış açısını esas alıyoruz. Medeniyetin unutulmuş ve unutturulmaya çalışılan değerlerini hatırlatmaya ve geçmiş ile gelecek arasında yeni köprüler kurmaya gayret ediyoruz. Aile kavramı bizim için öncelikli değerlerimiz arasında gelmektedir. Ailede 'benden bize' olabiliyor muyuz? Bu soruyu sorarak ben merkezci yaklaşımdan "biz" olmanın önemine vurgu yapıyoruz. Üstat Sezai Karakoç'un İslam'ın Dirilişi isimli kitabında altını çizdiğim bir bölümü aslında Vav TV'nin yapmak istediği şeyi çok güzel bir şekilde özetliyor. Üstat, "İslam'ın insanoğluna biçtiği en büyük rolü düşünmek olarak görmektedir. Ve bu dönemde içinde bulunduğumuz zaman diliminde de İslam aydınının, münevverinin ve mütefekkirinin en büyük ödevi de düşünmek ve düşündürmektir." Biz de Vav TV olarak üstadımızın dediği gibi yayınlarımızda "düşünmeyi" ve "düşündürmeyi" amaçlıyoruz…
Programları biraz anlatır mısınız? İçerikleri nasıl hazırlanıyor? Konuklar neye göre seçiliyor?
"Medeniyet Mirası", "Açık Medeniyet", "Düşünce ve Hayat" gibi programlarımız Vav TV'nin fikri altyapısını oluşturuyor. Diğer yandan "Derdimiz Hayat", "Enderun Sohbetleri", "Millet Kıraathanesi", "Hayata Dokunmak" gibi sohbet programları önemli bir yer teşkil ederken, "Mürekkep Damlası" ve "İki Mısra Arası" gibi edebiyat programlarıyla hayatı satır aralarından yorumlamaya çalışıyoruz. "Doğu'dan Batı'ya Tarih", "Tarihe Yolculuk", "Gönül Coğrafyamız", "Ufuk Çizgisi" gibi tarih programlarıyla geçmiş ile gelecek arasında bir bağ kurmaya gayret ediyoruz. Yine aynı şekilde "Kur'an Yolu", "Son Davet İslam Tarihi Sohbetleri", "İslam'ın Işığında Günümüz Meseleleri", "Kürsü", "Fıkıh Meclisi", "Cuma Sohbeti", "Nihat Hatipoğlu İle Kuran ve İnsan", "Hadis İklimi" gibi dini programlarımızla inancımızın doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Sağlık alanında "Hekimce", psikolojide "Kendini Bilmek", aile olmanın önemini anlatan "Aile Çatısı" ve "Ailede Benden Bize" gibi programlarımızla güncel meselelere çözümler üretmeye çalışıyoruz. Geleceğin mimarları olan gençlerin soru ve sorunlarını gündeme alarak farklı bakış açıları kazandırmak adına "Gençlerle Baş Başa" dedik.
"Şehrin Ruhu", "Bizim Sanatımız, Ustalar", "Uzun İnce Bir Yol" ve "Kameraman Gözünden" gibi aktüel programlarımızla estetik değerlerimizle bu şehri süsleyen sanatımızı ve yaşayan insan hazinelerini ekranlara taşıyoruz. Programlarımızın yalnızca içerikleriyle konuk seçimimizde de oldukça titiz davranıyoruz. Konuklarımızı seçerken dikkat ettiğimiz en önemli husus alanında yetkin ve uzman, meselelere farklı perspektiflerden bakabilen entelektüel birikimine güvendiğimiz değerli isimleri seyircilerimizle buluşturuyoruz.
1300'e yakın uzman, entelektüel, yazar ve akademisyen ağırlayarak insanlığa dair her meseleyi yeni ufaklar açarak ekranlara taşıdık.
Şu anda televizyonda kültür temalı yayın yapan kanal var. Vav TV diğer kültür işlerinden nasıl ayrılıyor sizce?
Yine Sezai Karakoç üstada atıfta bulunacağım, üstat şöyle der: "Düşüncede diriliş olmaksızın inançta diriliş gelişemez, inançta diriliş olmaksızın da duyuşta, duyarlıkta, yani sanat ve edebiyatta diriliş başlayamaz." Bizim bütün kültür-sanat yayın politikamızın özü bu cümlede saklıdır. Biz yayınlarımıza bu kaygıyla başlıyoruz. Bu kaygı düşüncenin ve dirilişin kaygısı. Üstat "medeniyet dirilişi" diyor buna. Kendi medeniyet ve kültür dirilişimizi düşüncede ve anlamda bulamazsak, aramazsak ne sanatımızı ne de duyarlılığımızı arttırabiliriz. Kendi kaderimizden, kendi duyarlığımızdan kendi sanat anlayışımızı örmeliyiz. Bu anlamda Vav TV, Türkiye'nin kültürel birikimini yansıttığı gibi Turkuvaz Medya Grubu'nun da birikimi ve kültürel iklime katkısını bütün renkleriyle ortaya koyuyor.
Vav TV yayın hayatında birinci senesini doldurdu. Geçen bir senede neyi başardı? Hedeflerine, amaçlarına ulaştı mı?
Ailelerin güvendiği bir kanal olduk. İzleyicilerden gelen tepkiler aynen şöyle: Vav TV'yi açtığımızda içimiz huzur doluyor çünkü ya İslam'dan bahsediyor ya da bizim medeniyetimizin hayat görüşünden, İslam coğrafyasından, sanatından, musikisinden kısacası bizi biz yapan değerlerden bahsediyor.
Bundan üç sene sonra bu kanal sizce neye dönüşecek? Geleceğe yönelik hayata geçirmeyi hedeflediğiniz neler var bu kanalda?
Yeni dönem hedeflerimiz arasında gençlere yönelik çalışmalarımıza daha çok ağırlık vermek istiyoruz. Geleceğin inşasında gençlerin vizyon ve misyonu bizim için çok önemli! Modern dünyanın sarmalında, haz ve hız üzerine kurulmaya çalışılan bir anlayışa karşı gençlerin yönelimlerini dikkate alarak alternatif bir dil oluşturmayı planlıyoruz. Ayrıca geleneksel medyada yaptığımız programlarımızı da yeni medya diline çevirmek, dijital medyayı besleyecek, zenginleştirecek şekilde içerikler üreterek sosyal medya aracılığı ile daha geniş kitlelere ulaşmayı amaçlıyoruz…
Selva Turaboğlu:
"Edebiyatın bilinmezlerine, eserlere ve insana ayna tutuyoruz"
Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Çeşitli dergilerde metin yazarlığı ve içerik yazarlığı yaptım, bir süre sonra da sunuculuk ve spikerlik eğitimi alarak, aslında olmak istediğim yere doğru ilerledim, kendimi Vav TV bünyesinde buldum, 1 yıldır sunuculuk ve editörlük yaparak çalışmalarıma devam ediyorum. İki tane programın sunuculuğunu ve aynı zamanda editörlüğünü yapıyorum, birisi "İki Mısra Arası"… Gelen konuklarımızla birlikte bütünlüklü konular oluşturarak edebiyatın bilinmezlerine, eserlere ve insana ayna tutuyoruz. Diğeri ise "Eğitim Atölyesi"... aslında eğitimin insan yaşamında ne kadar önemli bir yer tuttuğunu vurgulamak adına bu programda eğitirken öğretiyoruz. Hayatın her alanında eğitimin gerekli olduğunu, kimi zaman öğretici metotlarla kimi zaman eğlendirici metotlarla aktarmaya çalışıyoruz, ahlaki ve etik değerlerimizle de birlikte eğitimi tüm boyutlarıyla ele almaya çalışıyoruz. Konuk çağırılırken uzmanlık alanları başta olmak üzere konuyla da ilgili olarak tercih yapılıyor, içerik kısmında ise hem günceli yakalamaya çalışıyor hem de ilgi çekici başlıklara değinmeye çalışıyoruz, detaylı bir akış oluşturuyoruz. Konuları akademik olarak ele alırken, yalın hale getirerek seyirciyi de yakalamaya çalışıyoruz.
Büşra Özkan Yıldız:
"Müslüman bilim insanlarını anlatıyoruz"
İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. Yüksek lisansıma devam ederken öğretmenlik görevinde de bulundum. Şu an halen doktoraya devam etmekteyim. Yaklaşık üç yıldır Turkuvaz Medya bünyesinde yer almaktayım. 2021'in Temmuz ayında Vav TV ekibine büyük bir mutlulukla dâhil oldum. Daha evvelinde çekmiş olduğum gezi programlarından edindiğim tecrübeler neticesinde program sunmaya başladım. Kanalımızda "Ufuk Çizgisi" ve "Ailede Benden Bize" programlarının sunuculuğunu yapıyorum. "Ufuk Çizgisi", İslam medeniyetinde ortaya konan bilimsel çalışmaları ve Müslüman alimlerin bilim dünyasına sunduğu katkıları seyircilerle buluşma gayesiyle yola çıkan bir program. Bilim dediğimiz vakit rotamızı her daim Batı'ya çeviriyor oluşumuzu ters yüz etmeye çabalayan, aslında pek çok buluşun temelinin İslam medeniyetinde atıldığını, objektif bir bakış açısı ve bilimsel veriler ışığında ortaya koymayı şiar edinen Ufuk Çizgisi programı seyircilere yeni bir perspektif sunuyor.
Bir diğer sunduğum programım ise uzman aile danışmanı Saliha Erdim ile birlikte gerçekleştirdiğimiz "Ailede Benden Bize". Modern dünyada aile değerlerimizi kaybettiğimize dair ciddi endişeler yaşıyoruz, aile kavramına yüklediğimiz anlam belki değişiyor. Bu değerlerin yitirilmesine göz yummamak adına böyle bir programı seyircilerimize sunuyoruz.
Ayşe Coşkun:
"Vav TV çok büyük bir niyet ve azimle yola çıktı"
Fatih sultan Mehmet Üniversitesi edebiyat bölümü mezunuyum şu an yeni edebiyat alanında yüksek lisans yapmaktayım. Kanal kurulma aşamasında açılmadan on gün kadar önce şirkete geldim bir proje için, görüşme esnasında birlikte çalışmaya karar verdik. Kanalda "Hekimce" adında bir sağlık programı yapıyorum. Vav TV'de herkesin ilgisini çekebilecek programlar yapılıyor, insana dair en önemli meselelerden biri olan sağlık eksik olamazdı diye düşündük.
Prof. Dr. Kadriye Kart Yaşar hocamla birlikte çıktık bu yola. Kendisinin birikimi, deneyimi ve desteği bu yolculuğu keyifli hale getiriyor. Ben programın hem sunucusu hem de editörü olarak içeriğini merak edilen ve güncel konulardan seçmeye çalışıyorum. Konunun uzmanı hocalarımızla irtibat noktasında hocam yardımcı oluyor. Kanal çok büyük bir niyet ve azimle yola çıktı bu bakımdan hedeflerine ulaştı diyemeyiz ve hiçbir zaman demeyeceğiz. Çünkü kendi yaptıklarımız bize bile yetmiyor, daha fazlasını yapmayı istiyor ve buna çalışıyoruz. Kendi içinde başardıklarının yanı sıra televizyonculuk anlamında getirdiği yenilikler göz dolduruyor, akademiyi havas-avam denkleminden çıkardı. Her şey ve herkesi ulaşılabilir kaldı. 3 yıl sonra hem televizyon hem akademi hem de farklı mecralara yön veren başat bir kuruluş olacak.
Nihan Yaşaroğlu Avcı:
"Vav TV boş vakit geçirmek istemeyenler için büyük nimet"
Psikoloğum. Lisans mezuniyetimin ardından aile danışmanlığı eğitimi ile beraber psikoloji alanındaki eğitimlerime devam edip bir yandan özel birkaç kurumda psikolog olarak çalıştım. O süreçte Vav TV'nin hayata geçmesi planlanırken psikoloji içerikli bir programa ve sunucuya ihtiyaç duymaları üzerine yolum Vav TV ile kesişti. Nisan 2021'de Vav TV yayın hayatına başladığından beri bu ekibin bir parçası olarak çalışmaya devam ediyorum. "Kendini Bilmek" isminde bir program yapıyorum. Program şu anlık haftada 3 gün, 2 saat canlı yayın şeklinde devam ediyor. Kendini Bilmek, psikoloji ile bağdaşacak şekilde günlük hayata değinen her alanı birleştiren konuları içeriyor. Bu programı yaparken bir psikolog olarak ilk hedefim farkındalık uyandırmak, ardından sorunların çözüm yollarını bu alanın gerçek uzmanlarından dinleme imkanını seyirci ile buluşturmak. Değişim, insan hayatındaki en büyük nimetlerden biri ve bunu sağlamanın ilk adımı farkındalık kazanmaktan geçiyor. Vav TV ekranlara yeni bir soluk getirdi. Bir izleyici olarak boş vakit geçirmek istemeyen herkes için kaliteli bir önder olarak yoluna devam ediyor. Kısa sürede edindiği izleyici kitlesi ve her alanda ele aldığı konular ile hedeflerinden hiçbir zaman şaşmadı. Yayıncılıkta gelişim ve dönüşümün sonu yok, dolayısı ile hedef ve amaçlarına her zaman uyarak devam etti ve bence etmeye de devam edecek.