Hakkı Öcal: Yeni robotlarımız geldi!

Yeni robotlarımız geldi!
Giriş Tarihi: 18.10.2021 12:30 Son Güncelleme: 18.10.2021 12:30
Bizim robotlarımızın en büyük özelliği robot olduklarını bilmemeleridir. Bizim robotlarımız kendilerinin insan olduğuna inanırlar ve bu özellikleri ile diğer robotlardan ve insan klonlarından ayrılırlar.

Tabii, şimdi siz "Yeni robot" deyince, başkaları gibi, bir iki çipi yenilenmiş, başka her özelliği aynı şeyleri ticari ağız kalabalığı ile yutturmaya çalıştığımızı sanıyorsunuz! Yanılıyorsunuz. Lütfen beni bu konuşmamın sonuna kadar dinlemenizi rica ediyorum.

Bizim robotlarımız, ta 21. yüzyılın başlarında -o tarihlerde bilgisayar işletim sistemi ve uygulama programları görünümü altında- insanları klonlama ve robotlaştırma çalışmalarına başlamış olan, büyük öncü Bill Gates'in patenti ile üretiliyor. Bizim robotlarımızın en büyük özelliği robot olduklarını bilmemeleridir. Bizim robotlarımız kendilerinin insan olduğuna inanırlar ve bu özellikleri ile diğer robotlardan ve insan klonlarından ayrılırlar.

Büyük öncü Bill Gates, bilgisayar işlerinden kazandığı büyük servetini, önce "Boşandığım eşim Melinda'ya yarısını verdim!" kisvesi altında az göstermeyi başarmış; sonra "Aşı icat ediyorum, insanlığı suçiçeği, kızamık gibi belalardan kurtarıyorum" diye vergiden kurtarıp, robot işine girişmişti.

On yıllar boyu Bill Gates'in geliştirdiği aşı içinde insanlara çip takma projesi Afrika'da başarıyla uygulanmıştı. Ancak takdir edersiniz ki, Afrikalı çocuklar ne kadar çok çalışırlarsa çalışsınlar, sonuçta Afrikalı! Ne kadar yükselebilirler ki?

Bu sebeple Bill'in robotlaştırıp işgücüne kattığı Afrikalılar, ancak sınırlı deneme imkânı bulabilmişti.

Bu sırada istenmeyen bir olay oldu: Çinli bilim insanları, Koronavirüs adıyla bilinen bir virüsün yeni bir mutasyonunu incelerken kazara bunun dışarı sızmasına sebep oldular. (Bu konuda komplo teoricileri hemen ortaya kendi sapık muhayyilelerinin ürünlerini attılar ve bu virüsün Bill Gates tarafından imal ettirildiğini ve kasten topluma yayıldığını söylediler.)

Bill'in çipi

Bu yeni Koronavirüs hem kolay yayılıyor hem de bilinen hiçbir Koronavirüs aşısına ve ilacına boyun eğmiyordu. Meşru aşı ve ilaç firmaları çaresiz kaldıklarını açıkladılar. Virüs ortaya çıkalı bir yılı geçmiş; etkili hiçbir aşı bulunamamıştı. Bulunamazdı; çünkü Bill'in Çinli dostları çok başarılı bir çalışma yapmışlar hem virüsü piyasaya sürmüşler hem de izlerini iyi gizlemişlerdi.

Bill bu durumdan kendine hemen ödev çıkarttı ve milyonlarca belki de milyarlarca insanı robotlaştırmak için ilk adımı attı. Plan basitti: Aşıların içine bir çip yerleştirecek ve daha sonra bu çip yoluyla aşılanmış kişiye robot yazılımı yükleyecekti.

O tarihte "çip" dendiği zaman insanlar bilgisayarlarının veya telefonların içindeki tavla zarı büyüklüğündeki çipi anlıyorlardı. Oysa Bill, yıllar önce, bir arada tutulabilen ve içerdiği maddelerin bir molekülünün "baskılı devre" (Integrated Circuit) rolü oynayabildiği bir çip geliştirmişti. Bu çip, bir nanometrenin onda biri büyüklüğündeydi. Burada kafalar karışabilir; biraz ayrıntı vermekte fayda var:

1 nanometre, 1 metrenin 1 milyarda biri! 0.1 nanometre ise bir metrenin 10 milyarda biri… Bir örnek verelim de mesele daha iyi anlaşılsın. Eğer çocukken oynadığınız bir cam bilye 1 nano olsaydı, dünyanın çapı 1 metre olurdu. Şimdi bu size-bize küçük görünüyor ama maddenin atomu, molekülü filan açısından 1 nanometre dev gibi bir şey. Mesela bir saç teli, insanına göre 80 bin ile 100 bin nanometre kalınlığında. Bir kan hücresi 7 bin nanometre… Bakteriler 2.500 nanometre! Atom 1 nanometrenin onda biri veya ikisi kadar.

Dolayısıyla Bill'in çipinin içine tonla atom veya onlarca molekül sığdırılabilirdi. Bazı maddeler iletken görevi yapabilirdi; bazı maddeler o işi değil de bu işi yapacak şekilde yeniden programlanabilirdi. Gerekli enerji dışarıdan verilebilir veya mesela kanın vücuttaki akım hızından elde edilebilirdi.

İnsanı robotlaştırma çabaları

Moleküler robot veya nano-robot fikri 21. yüzyılın başlarında biliniyordu. Ancak bu çipleri öyle bir programlayacaksın ki, gidecek içinde olduğu vücudun bütün DNA'larını değiştirip, o insanı dışarıdan emir alan, aldığı emri sorgusuz uygulayan, mesela çocuk yapmayan veya sadece kız çocuk veya erkek çocuk yapan, filanca partiye oy veren veya filanca ülkeyi destekleyen bireyler haline getirecek… Günde 8 saat değil de 20 saat çalışan insanlar üretecek… Günde üç öğün değil de 1 öğün yemek yiyecek…

Günde 2 bin kalori değil de 200 kalori ile aynı işi yapacak… Artık buna insan değil de robot demek lazım geldiği kısa zamanda anlaşıldı. Peki, bunu kitlesel ölçekte uygulayabilmenin yolu neydi?

İşte Bill Gates'in dehası burada kendini gösterdi ve yeni tür Koronavirüs'e karşı mRNA tekniğiyle geliştirilen aşıların içine bu çiplerin karıştırılmasını sağladı. İnsanlık bu tür yeni buluşları, eski buluşların yeni uygulamalarını kolaylıkla kabul edemiyor; bu yüzden Bill Gates'in bu girişimine karşı çıkan, bunun insanları bozacağını söyleyen birçok kişi oldu. Bunların arasında çeşitli dini cemaatlerin, dinsel örgütlenmelerin, kiliselerin, tabiplerin, bilim insanlarının bulunduğunu da tarih kitaplarından okuyabilirsiniz. İnsanlık gelişimi kolay kabul edemiyor. Dünyanın düz değil yuvarlak olduğunu öne sürdüğü zaman Galileo Galile de aforoz edilmişti.

Bugün eğer dünyamızda gelecek 10 yıl içinde kaç çocuk doğacağını, bunların hangi okullarda ne okuyacağını ve hangi mesleklerde çalışacaklarını biliyorsak ve toplum mühendisliği denen şey, bilim insanlarının tahminleri ve siyasetçilerin öngörülerinden kurtulup bürokrasinin planlamasına bağlı hale gelerek kesinlik kazandıysa, bunu Bill Gates'in ve onun gibi öncülerin insanı robotlaştırma çabalarına borçluyuz.

Açtığınız ve kapattığınız bir "iş aleti"

Bu kısa girişten sonra, firmamıza gelen yeni robotlarımın size ve topluma kazandıracağı yeni özellikleri anlatabiliriz. Yeni nesil robotlarımız, tıpkı mutfaklarımızda kullandığımız sebze rendeleyen, soğan doğrayan, ayran karıştıran robotlarımız gibi; ancak ihtiyacınız olduğunda açtığınız ve kapattığınız bir "iş aleti" olarak kullanılabilecek.

Bugüne kadar işlevsellik açısından ne kadar programlanabilir olursa olsun, nano-robot yoluyla robotlaştırdığımız insanlar maalesef hala birçok insani özellikle sahiptiler. Sevmek ve nefret etmek gibi… Şimdi yeni nesil robotlarımız bunun gibi hissi algılamalardan tamamen kurtulmuş oluyorlar.

Başka firmaların insansı robotları veya robotsu insanları, ne kadar uğraşırsanız uğraşın, duygularından arındırılamıyor. Firmamızın robotları veya robotlaştırılmış insanlarımız, duygu ve düşünceleri sizin programladığınız şekilde çalışan bireylerdir. Onların nelerden hoşlanacağına veya hoşlanmayacağına siz karar vereceksiniz.

Bugüne kadar kullanageldiğiniz robotlaşmış insanların, dediğinizi başarıyla yaptığı ancak bu sırada homurdanıp durduğu bir gerçekti. Robot-insan kullanan firma sahiplerinin çoğu, verilen emri yerine getiren veya işlevi gerçekleştiren bu elemanların, firma çalışanlarının morali üzerinde kötü etki yaptığını, özellikle robotlaştırılmamış insanların üzerindeki etkinin firmanın genel üretkenliğine zarar verdiğini bilirler.

Bu durumun önüne geçmek üzere kolları sıvayan Bill Gates ve ekibi, şimdi nano-robot çiplerine yeni bir özellik kazandırdılar. Bu çipler, DNA'sını değiştirdikleri insanın sadece işlevselliğini değil fakat aynı zamanda onun ruh halini de kontrol edebilen becerilere sahip. Sonuç, istediğiniz gibi gülen, istediğiniz zaman ağlayan robot-insanların ortaya çıkması oldu.

Nano-robot aşısı

Firmamızın size sunduğu yenilikler bundan ibaret değil. Bugüne kadarki uygulamaya göre arzu eden firma gelip bizim gibi robot- insan pazarlama şirketlerinden arzu ettikleri evsafta eleman alıyorlardı. Ancak bu bazen aracı kurumların elinde aranan nitelikte insan-robot bulunmaması sebebiyle sıkıntılara yol açabiliyordu.

Şimdi, arzu eden girişimci iş adamına, bizzat Bill Gates A.Ş. tarafından geliştirilmiş nano-robot aşısını sağlıyoruz. Bu aşıyı satın alan kişi veya kurum, arzu ettiği nitelikte ve insana bu aşıyı yaparak, bir robot-insan üretme imkânına kavuşuyor.

İnsanların bazıları bu aşıyla aşılanmak istemeyebiliyorlar. Ne kadar çok maaş ve diğer özlük hakları sunarsanız sunun, birçok insanın, içinde çip olan aşıyı vurdurmamak için direndiğine tanık oluyoruz. Arzu cinsiyet, yaş, boy, kilo, göz rengi gibi özelliklere sahip birisinin "Aşı olmam" diye tutturması kadar sosyal düzeni sarsıcı bir şey olamaz. Bu kişilerin kollarından tutulup zorla aşılanmaları şart; yoksa o kadar uğraşmalarla elde edilen bu modern ve mutlaka sonuç veren aşılar boşu boşuna üretilmiş ve vatanın değerli hammadde stoku boşuna heba edilmiş oluyor.

Çare nedir? Çipli aşı çıktığında o zamanki toplum liderleri ve kanaat önderleri insanların aşı karşıtı olmaları için çok çaba gösterdiler, mitingler ve toplu gösteriler yaptılar. Hatta birçok Avrupa ülkesinde "Aşı olmayacağız!" diyenler güvenlik güçleriyle çatıştılar. Bu tür toplulukların direncini kıran ve aşı olmalarını sağlayan bir yöntem bulunamadı. Aradan bu kadar yüzyıllar geçti; ama hala boş inançlara dayalı toplumsal kitle eylemlerinin çaresi bulunamadı.

Biz kurum olarak size en iyi robotlaştırma aşısını sunuyoruz; ama insanları aşılayarak robota dönüştürme çabası size kalıyor. Biz bu aşıyla gülmesini ağlamasını bile programlayabileceğiniz robot insanlar üretme imkânı sunuyoruz.

Gerisi sizin becerinize kalıyor.

BİZE ULAŞIN