İklim krizi, ekolojik felaketler ve ardı ardına gelen kötü haberler… İnsanın kendini olup bitenlerden tamamen soyutladığı ve doğal afetler ismini verdiği bu süreçte bir şeyleri gözden kaçırıyor olabilir miyiz?
Belki de tüm suç bizim düşündüğümüz gibi yangınların, sellerin ve fırtınaların değildir. Öyle olduğunu düşünerek içimizi rahatlatmayı bir kenara bırakıp sorumluluk almanın ve "ne yapabiliriz"i düşünmenin zamanı geldi ve çoktan geçiyor. Peki, biz kırsalda yaşamayanlar, bir gün kırsala göç etmeyi ve doğanın kucağında yaşamayı hayal edenler bugün olduğumuz noktada tam da kent yaşamının içinde hayalini kurduğumuz doğayı korumak ve onarmak için neler yapabiliriz?
Pek çoğumuz bu düşünce etrafında çeşitli yollar araştırıyor ve deniyoruz.
Ekşi Bostan da bu arayıştan doğan, kent yaşamının içerisinde kendimize ve doğadaki pek çok canlıya yaşam alanı yaratma şansı yakaladığımız bir alan. Bostanda atalık tohumlardan kendi gıdamızın bir kısmını yetiştiriyor ve her yıl çoğalttığımız tohumları, kendi gıdasını yetiştirme ve atalık tohumları koruma çabasında olan insanlarla paylaşıyoruz. Gıda atıklarımızı kompost yapıyor ve toprağımızı organik maddelerce zengin ve yaşam dolu bir hale getirmeye çalışıyoruz. Burada kendi hikayemizden yola çıkarak şehirde yaşayanlar için minik bir ekolojik yaşam rehberi sunmak istedik.
Sen de bostanını kur
Kendi küçük bostanını kur. Hem de saksıda. Evet, biliyoruz pek çoğumuz için kendi gıdamızı yetiştirmek kolay bir iş değil. Bunun için yeterli alana sahip değiliz en önemlisi. Biz de size bunun minik saksılarda balkonda bile mümkün olduğunu, hiç olmazsa kendi yeşilliklerinizi bir saksıda yetiştirebileceğinizi hatırlatmak istiyoruz. Bu sürece kendi gıdamızı komposta dönüştürmek de eklenirse değmeyin keyfimize...
Sürdürülebilir ürünler tercih et. Ve doğaya bıraktığın atık miktarını azalt. Hepimiz farkında olmadan her gün pek çok plastik ambalaj, pet şişe ve poşet kullanıyor ve geri dönüştürülmemek üzere çöplere yolluyoruz. Oysa çok basit pratiklerle bunun önüne geçebiliriz. Pazara, markete giderken yanımıza alacağımız bez çantayla, yanımızda taşıyacağımız bir termosla, tek kullanımlık ürünler yerine doğaya zarar vermeyen sürdürülebilir ürünler kullanabiliriz.
Gözet, koru ve doğayla bağını koparma.Şehir hayatında pek mümkün gibi görünmese de doğayla temasımızı sürdürmenin pek çok yolu var. Gördüğün yeşil alanlara arılar ve diğer böcekler için tohum topu bırakabilirsin. Bir ağaca sarılabilir, sokak hayvanları için evinin kapısına bir kap yemek ve su koyabilirsin. Tüm bunları yapıyor ve de hala ekolojik kaygı yaşıyorsak unutmayalım:
"Yaşam kendi sonunu eninde sonunda kendisine göre belirleyecektir, insana göre değil."
-Seneca
