HİNDİSTAN
GLADSON PETER
TEK KİŞİLİK TAM TEŞEKKÜLLÜ SOKAK BANDOSU
Hintli Gladson Peter Mumbai şehrinde bir sokak müzisyeni ama alışık olduklarımızdan bir hayli farklı. Henüz üç yaşındayken kendisine alınan oyuncak bir klavye ile müzikle tanışan Peter kısa zamanda bir müzik tutkunu haline gelmiş. Müzik konusunda herhangi bir eğitim görmemiş ama küçük yaşta kilise korosundan başlayarak kendini geliştirmiş ve sayısız çalgı çalmayı öğrenmiş. İlk ve son müzik hocası ona gitar ve klavye çalmayı öğreten babası olmuş. Ama o isteği ve yeteneğiyle bu işi bir hayli ilerletmiş. 20 yaşındayken ciğerlerinde iki delik tespit edilmiş ve nefes alma kapasitesini yüzde 40 oranında kaybetmiş. Bu bunalımlı dönemde onu hayata bağlayan ve intihar düşüncesinden vaz geçiren müzisyen olma tutkusu olmuş. Hep bir gruba üye olmuş ama buna imkân bulamayınca çaldığı aletlerin sayısını da dikkate alarak kendi başına bir müzik grubu olmuş. Her gün tek başına verdiği konserlerde aynı anda 14, toplamda 45 müzik enstrümanı çalan bu genç adam birkaç yıldır Mumbai caddelerini şenlendiriyor.
ABD
NADIA KAHF
İLK BAŞÖRTÜLÜ KADIN HÂKİM
Biri Essex'te, diğeri Hudson'da göreve atanan Sharifa Salaam ve Kalimah Ahmad ile ilk Müslüman yüksek mahkeme hâkimlerini gören ABD geçtiğimiz ay da ilk başörtülü Müslüman hâkimine Nadia Kahf ile kavuştu. New Jersey eyaletinde hâkimliğe atanan 50 yaşındaki Nadia Kahf Suriye asıllı bir göçmen çocuğu. Kahf diplomasını aldıktan sonra avukatlık yapmış, aile hukuku başta olmak üzere göçmenlik davaları üzerinde uzmanlaşmış. ABD'deki İslam cemaatinin işleriyle de yakından ilgilenen Kahf 2003'ten beri Müslüman sivil haklar örgütü Amerikanİslam İlişkileri Konseyi'nin New Jersey şubesinin yönetim kurulu başkanı. Ayrıca yaşadığı eyaletteki en büyük camilerden biri olan Passaic County İslam Merkezi'nin başkanlık görevini yürütüyor. Aileye yönelik sosyal sorumluluk projelerinde de görevler alıyor. Kahf görevine başlarken de kendi inancı doğrultusunda Kuran'a el basarak yemin etti; üstelik el bastığı anneannesinden hatıra kalan yaklaşık 120 yılı aşan bir mushaftı.
UKRAYNA
MARIIA LONIUK
SAVAŞ ZAMANI RESSAMINDAN UKRAYNALILARIN HALLERİ
Rusya ile Ukrayna arasında ikinci yılına giren savaşın insanlara ve hayata etkilerini sanat yoluyla yansıtanlar var. Bunlar içerisinde en etkililerinden biri Ukraynalı illüstratör ressam Mariia Loniuk. Maruz kaldıkları saldırılar, ıstıraplar ve zorluklar karşısında Ukrayna halkının hislerini tuvale aktaran ressam savaşın başından beri kendisini sadece bu işe adamış. Savaştan sonra Ukraynalıların kederlerini, kayıplarını ama beraberinde güç ve cesaretini yansıttığı 80 tablosunun çoğunu sosyal medya hesabı üzerinden on binlerce yabancıya ulaştırıyor. 29 yaşındaki ressamın tablolarında işgalcilere karşı ülkelerini savunanların fedakârlıklarını, Ruslar tarafından öldürülen sivillerin çaresizliğini, tecavüze uğrayan kadınların yıkılmışlığını ve daha birçok şeyi görmek mümkün. Loniuk'un dijital hesabı üzerinden dünyayla paylaştığı tabloları oldukça dokunaklı; bunun sebebi ise bunların sadece sanat amaçlı yapılmayıp ressamın bizzat şahit olduğu hatta bir kısmını ailece yaşadıklarını yansıtmaları.
KÜRESEL
TEMİZ ENERJİ YATIRIMLARI HIZLA ARTIYOR AMA YETERLİ DEĞİL
Birçokları için gezegenimizin kurtuluşu karbon salımını en aza indiren temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımından geçiyor. Yatırımcıların temel güdüsü dünyayı kurtarmak olmasa da iyi haber şu ki yenilenebilir enerji kaynaklarına ve teknolojilerine yapılan yatırımlar kayda değer şekilde artış gösteriyor. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'nın (IRENA) "Yenilenebilir Enerji Finansmanı Küresel Görünümü 2023" raporu bu alana yönelik küresel yatırımların 2022 yılında bir önceki yıla nazaran yüzde 19 artarak 1,3 trilyon dolara çıktığını gösteriyor. Buna karşılık aynı yıl yenilenebilir enerji kapsitesi de yüzde 9,6 artış kaydetti. Söz konusu rapora göre sadece temiz enerjiye yapılan yatırım aynı yıl içinde 500 milyon dolara ulaşmış durumda. Yatırımların kalan kısmı ise elektrikli ulaşım ve ısınma, enerji depolama, karbon yakalama ile hidrojen teknolojilerini kapsıyor. Kötü haber ise şöyle: Bu rakamlar umut verici olsa da maalesef küresel iklim değişikliğinin negatif etkilerini durdurmak için, yani sıcaklık artışını 1,5 derecede tutabilmek için gereken yatırımların 4 kat daha artması gerekiyor.
ALMANYA
HAVA YOLU TAŞIMACILIĞI UTANCI YA DA FLYGSKAM
Covid-19 salgını sırasında ciddi inişe geçen hava yolu taşımacılığı salgından sonra Avrupa'da normale döndü. Bunun tek istisnası Almanya. Aradan geçen süreye rağmen Almanların uçakla seyahate eskisi kadar rağbet etmedikleri görülüyor. Ancak bazı uzmanlara göre bunun nedeni ne fiyatların yüksekliği ne de eve alışmak. Onlar Almanların hava yolu kullanımından kaçınma eğilimini "Flygskam" terimiyle açıklıyorlar. Bu yeni tabir çevre ve atmosfer üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle hava yolu taşımacılığından kaçınmak hatta utanç duymak anlamına geliyor. Diz Zeit gazetesine göre "fylgskam" anlayışı daha önceleri de vardı ama büyük ölçüde uçak yolcularının davranışlarını etkilemeyen soyut bir kavramdan ibaretti, oysa şimdi özellikle Almanlar arasında giderek somut bir tavra dönüşüyor ve dolayısıyla Almanlar atmosfere büyük miktarda karbondioksit salan uçakla seyahati giderek daha az tercih ediyor. Üç yıl önce 15 milyonu bulan uçakla seyahat eden Almanların sayısı geçen sene sadece 4 milyonda kaldı.
KÜRESEL
ELEKTRİKLERİNİ YENİLENEBİLİR KAYNAKLARDAN ÜRETEN ÜLKELER
Dünya çapında üretilen elektriğin ancak yüzde 30 kadarı yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor. Bununla beraber bazı ülkeler bu anlamda elektriklerini yüzde yüz yenilenebilir enerjilerden elde ediyor. Sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen bu ülkeleri tanımakta fayda var: İzlanda'nın elektriğinin yüzde 70'i hidroelektrik yüzde 30'u jeotermik santrallerden karşılanıyor. 77 bin nüfuslu Himalaya ülkesi Bhutan da elektriğinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılıyor. Nepal de aynı şekilde elektriğinin büyük kısmını hidroelektrik santrallerden karşılıyor. Kosta Rika, Brezilya, Uruguay, Norveç ve Yeni Zelanda ise tamamen olmasa da elektrik kapasitelerinin çok büyük bit kısmını yenilenebilir kaynaklardan karşılayan ülkeler. Bunlar da elektrik ihtiyaçlarının neredeyse tamamına yakınını hidrolektrik, jeotermik, rüzgâr, nükleer, biyokütle ve güneş enerjisiyle elde edenler. Bunlara düşük karbon salımı ile elektrik üreten İsveç, Fransa'yı dâhil etmek mümkün.
İRAN
KIYAFET YASASINA UYMAYAN KADINLARA KARŞI AKILLI KAMERALAR
Son dönemlerde sık sık protesto gösterilerine sahne olan İran'da polis güçlerini en zorlayan durumlardan biri "tesettür yasası"nı ihlal eden kadınları tespit etmek. İran'da zorunlu kıyafet yönetmeliğine karşı çıkan kadınların sayısı, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin bu kuralı ihlal ettiği iddiasıyla gözaltında öldürülmesinin ardından başlayan protesto dalgasından bu yana arttı. "Tesettür yasası"na direnç gösteren kadın sayısı bir hayli artınca polis bu zorluğu aşmak için teknolojiye başvurmaya karar vermiş görünüyor. Son haberlere göre İran emniyet kuvvetleri başörtüsü takmayan kadınları tespit etmek için akıllı kameralara başvurmayı düşünüyor. İran polisinin ülkenin katı kıyafet kurallarını ihlal eden kadınları tespit etmek ve ardından cezalandırmak için halka açık yerlerde akıllı teknolojiyi kullanmayı planladığı İran polis şefi Ahmed-Rıza Radan tarafından devlet televizyonunda şöyle açıklandı: "Kamuya açık yerlerde peçelerini çıkaranlar akıllı cihazlar kullanılarak tespit edilecek, önce uyarılacak ve bir sonraki adım olarak mahkemeye sunulacak."