Lacivert Yazı İşleri: ZULMÜ GÖRÜP DE SUSMAK İNSANI ZAMANLA YER BİTİRİR

ZULMÜ GÖRÜP DE SUSMAK İNSANI ZAMANLA YER BİTİRİR
Giriş Tarihi: 27.08.2024 12:16 Son Güncelleme: 27.08.2024 12:33
7 Ekim’den bu yana Filistin’in haklı mücadelesinin yanında olmak amacıyla dünyada insanlar adaletsizliğe, haksızlığa, insan hakları ihlallerine karşı farkındalık yaratmak için eylemler, sosyal medya paylaşımları yaparak Gazze konusunda bilinç kazandırmaya çalışıyor. İsrail’e kol kanat gerenlerin alkışlandığı, Filistin’e karşı destek verenlerinse Siyonist baskı ile tanıştığını görüyoruz. İsrail’e desteklerini fanatizm boyutuna vardıranlar Gazzelilerin sesini duyurma çırpınışlarına karşı her türlü engelleme çabasına girişiyorlar. Peki, bu durumda neler yapılabilir? Filistin’de ateşkesin sağlanması için yapılabilecekleri, Siyonist baskıların ulaştığı fanatizm boyutunu, Filistin’i nasıl savunabileceğimizi, sosyal medya aktivizmini ve boykot gibi pek çok konuyu Tülay Gökçimen ve Hanzala Çeviri ekibi ile konuştuk.

Roger Waters'ın yaptıklarını görünce ülkemdeki sanatçılar adına utanıyorum
Tülay Gökçimen/ Human Movie Team Kurucusu- yönetmen

Human Movie Team olarak dünya üzerinde yaşanan hak ihlallerini ilgili içeriklerle duyurmayı amaçlıyoruz. Şu an dünyanın en büyük hak ihlali Filistin'de ve Doğu Türkistan'da yaşanıyor. Human Movie Team burada yaşananları istikrarlı bir şekilde duyurarak bölgeden ilginin çekilmemesini, anlık bilgilerin duyurulmasını, yapılan zulmü ve haksızlığı gündemde tutmayı amaçlıyor. Kötü bir durumun geçmesi için duyurulması gerektiğini düşündüğümde ortaokul öğrencisiydim. Benim çocuklarımın şimdi Gazze'ye şahit olduğu gibi ben de Bosna Savaşı'na şahit oluyordum. Savaşın ortasında orada neler olduğunu anlatan insanların yaptıkları bana çok değerli geliyordu. Kendi canını düşünmeden başkalarının başına gelenleri dünyaya anlatmaya çalışan insanlar çok kutsal bir görev yapıyordu bence. Kötülüklerin bitmesi için sanki bütün dünyanın duyması gerekiyor, yeterince kişi duyarsa onları kurtarmak isteyen insanların da sayısı artar diye düşünüyordum. Şimdi form değiştirse de neticede yaşananları daha çok kişinin duyması, bu konuyla ilgilenmesi, konuşması gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple Filistin ile ilgili çalışmalarıma hiç ara vermiyorum. Belgesel çekiyorum, röportajlar yapıyorum, ilgili paylaşımlar yapıyorum. Konuyu her daim gündemde tutmaya çalışıyorum. Sessizlik insanı yavaş yavaş öldürür. Bir zulmün yaşandığını görüp de onun hakkında herhangi bir cümle kurmamak, kuramamak insanı zamanla yer bitirir. Eminim içi kaynadığı halde zulüm karşısında cümle kuramayalar bunun psikolojik olarak rahatsızlığını çok çekeceklerdir. Bugün başkaları için susanlar yarın kendi başlarına bir şey geldiğinde başkalarının onlar için konuşmasını beklememelidir. Merhametin dini olmaz, dili, rengi ırkı olmaz; olmamalı.

Tacize kadar uzanan bir Siyonist baskısı ile karşı karşıyayız

Gazze'de yaşanılan soykırıma karşı ses çıkaran kişilerin sosyal medya hesapları kapatılıyor, projeleri iptal ediliyor hatta sözlü tacize kadar uzanan bir Siyonist baskısı ile karşı karşıyayız. İsrail'in fanatizm boyutunda desteklendiği bu ortamda sosyal medya kullanıcıları başlattıkları Blockout akımıyla Gazze'de yaşananlar karşında sessiz kalan ünlüleri engelliyorlar. Ben de blockout'un işe yaradığını düşünüyorum. Özelikle bizim ülkemizde yaşayan sözde sanatçıları bir gece bile olsa harekete geçirdi. İşgalci İsrail'in Refah'taki çadırlara saldırdığı gece Human Movie Team bir çizim paylaştı ve çadırlara saldırıldığını ilan etti. Bu saldırıdan birkaç gün önce ünlüleri takipten çıkmak ve engelleme çalışmaları başlamıştı. Human Movie Team'in bu çadır görseli birden bire önce Türkiye'deki ünlülere, sonra dünya genelinde yayılmaya başlandı. Filistin ile ilgili bir paylaşım yapmak için isabetli bir gece ve kendilerince isabetli bir görsel olarak görmüş olabilirler ama dokuz ay geçti bu dokuz ayda çok şey yaşandı. İlk günden beri Gazze'de olanları haykıran birkaç sanatçımız dışında gerçekten insanlıktan yoksun, merhametsiz bir sanat camiasına rast gelmişiz. Dünyadaki örneklere bakarsak Pink Floyd'un solisti Roger Waters'ın yaptıklarını görünce gerçekten ülkemdeki sanatçılar adına utanıyorum. Bu siyasi değil tam olarak insani bir durumdu ama susmayı tercih ettiler. Gün gelir onlar için de kimse sesini çıkarmaz ise o zaman yanlışlarını anlarlar belki.

Sosyal medyayı soykırımı konuşmak için kullanmalıyız

Filistin'de yaşanan katliam karşısında yapılacak çok iş var insanların üzerine düşen çok görev var. Ben bunun için kendimce bir liste çıkardım: "Filistin'i tanı, kaç yıldır işgal altında neler yaşadı bil. İşgalci İsrail'i tanı, kaç yıldır saldırıyor işgal tarihi nedir, Siyonistler ne istiyor, bil. Kendini tanı, yapabileceklerini tespit et. Boykot et, boykot onurlu ve vicdani bir duruştur. Boykot 'Zalimin yaptıklarına destek verenlere hayır ben sizden değilim ve hiçbir şekilde size destek vermiyorum' demektir. Filistin'i konuş, konuşabileceğin her yerde. Eylem programları düzenle. Her gün haberlere bak. Balfour Deklarasyonu'nu oku. Kenize Murad'ın Toprağımızın Kokusu'nu oku. 1948'i, 67'yi bil. Sabra'yı Şatilla'yı öğren. İntifadaları oku. Hamas'ın kuruluşunu ve kuruluş nedenini bil. Filistin'in haritadaki yerini öğren. İsrail'in işgal edilmiş Filistin topraklarında yürüttüğü politikaları öğren." Sosyal medyayı bir şey için kullanacaksak şimdi bıkmadan usanmadan yapılan soykırımı konuşmak, duyurmak için kullanmalıyız.

Harcamaktan kaçındığımız küçük kuruşlar birleşerek Siyonist markalara büyük zararlar veriyor
Hanzala Çeviri/ Gönüllü platform
DİLŞAD BANU KURTULUŞ
ELİF BANU UÇAR
MİRAY ÖZTÜRK

Filistin'i savunmak, Filistin için başına gelebilecek olumsuz sonuçları göze almak insan olmaktan geliyor. Dolayısıyla kısıtlamalar, tacizler ve zorluklar olsa dahi ancak doğrunun, hakikatin yanında yer alma isteği insana siper olabilir. Filistin'i en iyi savunduğumuz davanın hakikat olduğunu bilerek, Filistinlilerin hikâyelerini dinleyerek ve son yüzyılda yaşadıklarını çok iyi öğrenerek savunabiliriz. Tarihi ve gerçekleri bilmek, doğru kaynaklardan öğrenmek hakikatin yanında olmak adına bize her zaman güç katacaktır. 7 Ekim'den sonraki süreçte aktivistlerin paylaşımlarının tüm dünyaya yayılmasıyla Filistin davası dünya çapında eskiye kıyasla çok daha fazla duyulmaya başladı. Filistin'i savunmanın bir diğer yolunun da sosyal medyadan geçtiğini gördük. Yapılan duyuruların, etkinlik tarihlerinin daha kolay yayılması sayesinde sokak eylemlerinin sürekliliği sağlanabildi. Sosyal medyanın haberlerin yayılmasındaki kontrolü İsrail destekçisi ana akım medyanın tekelinden çıkarttığını, Gazze'den anbean paylaşılan gönderilerin yalan haber kirliliğini büyük ölçüde ortadan kaldırdığını ve İsrail yanlısı düşüncelerin değişmesini sağladığını biliyoruz. Aslında tüm bunlar sosyal medya aktivistlerinin paylaşımları sayesinde oluyor. Bu paylaşımlar Filistinliler ile diğer insanlar arasında bağlayıcı bir görev görüyor. Tüm dünyayı
etkilemede böylesine önemli olan bir mecra, insanların devletlerinden yaptırım istemelerinde de itici bir güç oluyor. Bu da aslında Filistin için somut
adımlar atılmasını sağlayacak en etkili yol.

Çıkan her ses Filistin'in özgürleşmesinde önemli

Soykırım gibi büyük meseleler karşısında bireysel olarak yapabileceklerimiz oransal olarak küçük olduğunda umutsuzluğa kapılmamız olasıdır. Umutsuzluk bizi yapabileceklerimizi yapmaya devam etmekten de alıkoyar ve uzun vadede duyarsızlaşmamıza yol açar. Oysa bir problemi bütünüyle
çözemeyecek olmamız ondan tamamen uzaklaşmamızı gerektirmez. Kapasitemiz dahilindeki küçük adımlar dahi anlamlı farklar oluşturabilir.
Bunu unutmamak ve umutsuzlukla gelen duyarsızlaşma batağına düşmemek için; kendi gücümüz ve imkânımız dahilinde elimizden gelene ve bunun
genel toplamda sağladığı faydaya odaklanmalıyız.

Örneğin, Filistin hakkında paylaşım yapmamız tek başına soykırımı durdurmaya yetmeyebilir ama böyle zamanlarda kamuoyu oluşturmak çok
önemlidir. Bu yüzden paylaşımlarımızla bir kişiyi bile konuya dair bilgilendirebilmemiz kıymetlidir. Tek başımıza boykot yapmak etkisiz görünebilir
ama bunu uluslararası düzeyde, dünyanın bambaşka yerlerinden milyonlarca insanla birlikte yaptığımızı akılda tutmak gerekir. Zira harcamaktan kaçındığımız küçük kuruşlar birleşerek milyarlara ulaşıp Siyonizm destekçisi dev markalara büyük zararlar veriyor.

Filistinlilerin sesinin sürekli ve aktif bir şekilde duyurulmaya, hikâyelerinin her platformda anlatılmaya devam edilmesi de oldukça önemli. Örneğin
ünlüler geç de olsa destek mesajı yayınladığında biz onların kendilerini eğitmeye başladığına ve bundan sonra daha çok paylaşım yapacağına
inanmak istiyoruz. Bunun örneklerini 7 Ekim'den kısa bir süre sonra gördük. Macklemore gibi… ABD'nin ve dünyanın en meşhur rap'çilerinden biri
Macklemore, bir Filistin eylemi sırasında Filistin'de yaşanan zulmü daha önceden bilmediğini, araştırmadığını, gerçekleri sonradan öğrendiğini söyledi. Bugüne geldiğimizde ise böylesine ünlü bir isim Filistin'in sesini tüm dünyaya yayabilecek güce sahip "Hind's Hall" adında müthiş bir şarkı yazdı. Evet, Filistin için çıkan her sesin, yapılan her boykotun soykırımın durdurulmasında ve Filistin'in özgürleşmesinde bir etkisi olacağına inanıyoruz. Yeter ki yaptığımız boykotu neden yaptığımızı bilelim, kendimizi eğitelim ve Filistin için yaptığımız eylemleri hayatımıza yerleştirerek sürekliliğini sağlayalım.

BİZE ULAŞIN