E-sigara iyi güzel de ya patlarsa?
Kime sorsam da şu e-sigaranın ne olduğunu öğrensem derken arkadaşım Kubilay Gürsel'in bir tuşla kapatıp cebine koyduğu elektronik sigarasını hatırladım. Kendisi dokuz yıldır sigara tiryakisiydi. Şimdilerde esigaranın tiryakilere çok yardımcı olduğunu düşünen biri. Sordum nedir bu e-sigara diye? "E sigara genelde insanların sigarayı bırakmak için başladığı ve bu konuda çok yardımcı olduğunu düşündüğüm bir cihaz" dedi. "Elektronik sigarayla tütünün neden olduğu önemli zehirler ortadan kalkıyor, onun yerini likid ve buhar alıyor" diye ekledi. Kısaca tütün ve diğer kimyasal maddeler yerine buhar ve biraz da nikotini içimize çektiğimiz bir cihazmış. Sigaradan çıkan duman bir ateş ve yanma sonucunda oluşuyorken elektronik sigarada sadece ısındığı zaman pamuğun emdiği likidin buharlaşması söz konusuymuş. Yani e-sigaradan çıkan şey duman değil buharmış. Yine de dumanı bilmeyen insanları rahatsız edeceğinden dolayı sigara içilmesi yasak olan alanlarda içilmemesi daha doğru tabii.
Çoğu kişiye göre sigarayı bırakmak için kullanılan nikotin sakızlarından, nikotin bantlarından yahut ilaçlardan çok daha kullanışlı bir cihaz e-sigara. Kubilay günde bir paket sigara içen bir arkadaşımızken şimdi sigaranın tadına bakmaya korkar olmuş. "Elektronik sigaraya geçtikten sonra rahatladığımı hissediyorum belki psikolojiktir ama bu kadar insan aynı şeyi söylüyorsa psikolojik olmasının yanında biraz da gerçeklik payı vardır" diyor.
Peki, bu e-sigaranın hiç mi zararı yok diye sorduğumda; "Bu cihazları kullanarak nikotin bağımlılığınızı azaltmak çok kolay bir şekilde gerçekleşiyor. Çünkü nikotin olmadan sigara içerken aldığımız hissin aynısını yaşayabileceğiniz bir durum oluşuyor. Ne kadar sık sigara içtiğinize, ne tür sigara içtiğinize bağlı olarak nikotin oranınızı ayarlayabilirsiniz" dedi arkadaşım. Kendisi başladığında 10mg/ml nikotin derecesiyle başlamış şu an 3mg/ml'ye düşürmüş. İleride alacağı likidler 0 mg ila 3 mg arasında olacakmış. Yani sıfır nikotinli bir e-sigaranın sağlığı tehdit eden yönü çikolatalı bir pastadan daha az. Çikolatalı pasta demişken e-sigaranın içine konulan likidler; meyvelerden tutun da her türlü aroma, tatlı, krema, tütün tadında olabiliyor. Bir süre sonra sadece tatlı ihtiyacınızı karşılamak için kullandığınız bir hobiye dönüşebiliyor. Tabii bu hobi bir gün biter mi diye Kubilay arkadaşıma sorduğumda; "Tabii ki bitebilir. Bana göre bu sadece sigarayı bırakmak için bir araç olabilir" diyor. 18 yaşından küçüklere ve sigara içmeyenlere kesinlikle tavsiye etmediğini eklemeyi de unutmuyor.
Son zamanlarda e-sigaranın patladığına dair videolar dönüyor ortalıkta bir de. Bu konuda Kubilay şöyle diyor; "Zorlarsanız hakikaten patlatabilirsiniz. Hasarlı pille kullanırsanız, mekanik mod diye geçen modları herhangi bir bilgi sahibi olmadan kullanmaya çalışırsanız yahut pilin vermeyeceği akımı yüklerseniz, pil kısa devre yapabilir" diye ekliyor. Fakat bu videoların e-sigarayı kötüleme propagandası olduğunu düşünenler de az değil. Sadece Avrupa'da 7 milyon esigara kullanıcısından bahsediliyor. İlaç şirketlerinin ve sigara endüstrisinin baskısı e-sigaracılara karşı bir savaşa dönüşmüş durumda.
Her türlü farklı alternatifi olan bu cihazlar bir süre sonra hobiye dönüşebiliyor doğal olarak. Öyle ki yakın zamanda e-sigaralara oyun yüklenebilen formatlar gelmiş durumda. Benim Doktor Lacivert olarak şöyle bir önerim var: Bu esigaralar telefonlarla birleştirilirse hem sigara hem telefon hem oyun hem tatlı ihtiyacımızı giderebiliriz (!)
Mavi yumurta deyip geçmeyin ahali...
Mavi yumurta, nesli tükenmekte olan Şili kökenli araucana ırkı tavuklardan elde edilen ve oldukça yararlı olduğu düşünülen bir yumurta türü. Kabuğunun mavi ve yeşil tonlarda olması nedeni ile ülkemizde bu isimle anılmakta. Dış görünüşü birçok insanda kafa karışıklığına neden olan mavi yumurtayı 2006'dan beri araucanas yetiştiriciliğini yapan Hakan Atmaca'ya sorduk. Kendisi araucanas tavuklarına ait yumurtaların iç kalitelerini ülkemizde yaymak ve genişletmek görevini üstlenmiş. Mavi yumurtanın diğer yumurtalardan farkını sorduğumda diğer tavuk ırklarına göre araucana ırkı tavuklardan elde edilen yumurtaların daha düşük kolesterol içeriğine sahip olduğunu öğrendim.
Hakan Bey nesli tükenmekte olan araucana ırkı tavukları yaşatıp geliştirmeyi kendisine ilke edinmiş ve mavi yumurtanın faydalarını saymakla bitiremiyor. Kolesterol içermeyen araucana tavuklarının yumurtasındaki vitamin değeri 10 bıldırcın yumurtasına eşdeğermiş. Yüksek oranda demir içermesi sebebiyle kansızlık yani anemi rahatsızlığını ortadan kaldırıyor. Demir, çinko, kalsiyum, folik asit ve protein gibi vücudun sağlıklı bir şekilde yaşaması için gerekli olan 13 temel besini de içerisinde bulunduruyor. Kadınlar için meme kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Kalsiyum içeriği sayesinde ise kemik ve dişlerin yapısını koruyor. Hipertansiyon yani yüksek tansiyonu kontrol etmeye yardım ediyor. Kalp dostu olan mavi yumurta, kalp hastalıklarından korunmaya da yardım ediyor. Mavi yumurta aynı zamanda alzheimer, osteoporoz (kemik erimesi), kanser, felç ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltan bir besin olarak tanımlanıyor. Hakan Bey çocukların haftada iki-üç kez sabah kahvaltılarında bu şifalı yiyeceği tüketmelerini öneriyor. Mavi yumurtayı tadanlar çok lezzetli olduğu konusunda da hemfikir. Bu kadar yararlı bir yumurtayı ben de hemen denemek istiyorum. Fakat bir koli mavi yumurtanın 300 TL olduğunu duyunca bu fikrimden hemen vazgeçmek zorunda kalıyorum. Tanesi ortalama 10 TL'ye satılan mavi yumurta tüketicinin cebini yakacak gibi görünüyor. Canan Karatay'ın önerisiyle günde 10-15 yumurta yiyen kişilerin ve sporcuların bu fiyata isyan edeceklerini düşünmekteyim. Hem fiyatı yüksek olan hem de standartların dışında bir renge sahip olan mavi yumurta hakkında Canan Hanım; "Bizim tavuklarımız varken Amerika'dan tavuk yumurtası ithal etmek bir hakarettir" diyerek yeni bir tartışmanın fitilini de ateşlemiş durumda.
Altın yumurtlayan tavuk kadar değerli olan araucana tavukları umarım yakın zamanda ülkemizi terk eder. Bizim ülkemizin tavuğu hem yerli hem ucuz yumurtluyor.