“Eski bir dostu yemeğe bekliyorum” Özellikle Amerikan edebiyatı ve sinemasının hayran olduğu psikopat seri katil kavramını yaratıcılığı, zekâsı, acımasızlığı, gizemli ve entelektüel kişiliğiyle zirve noktalara taşıyarak çığır açan Hannibal Lecter her ne kadar roman kahramanı olsa da Kuzuların Sessizliği filmiyle kült haline geldi ve tüm zamanların en kötü kurgu karakterlerinin zirvesine yerleşti. Küçük işaretlerden yola çıkarak yaptığı derin kişilik analizleri ile kendisini inceleyen psikoloğu bile şaşkına çeviren yamyam Hannibal karakterinin başarısının bir sırrı da hâlâ hapiste bulunan meşhur Charles Manson gibi sapık katillerden esinlenmiş olması. Litvanyalı asil ve varlıklı bir ailenin yüksek değerlerle yetişmiş, rafine zevklere sahip oğlunun kurbanlarını canlı canlı yiyen bir psikopata dönüşme sürecini başlatan olay, kara kışta aç kalan Alman askerlerinin kız kardeşini yemeleridir. Hannibal Lecter, Batı'nın sinema ve edebiyatın kötülüğü hayran kalınacak bir şey haline getirebilme özelliğini de en iyi gösteren sayısız örneklerin başında yer alır. En kötü olanı da işte budur.