28 Şubat 1997’de Milli Güvenlik Kurulu kararlarıyla başlayan 28 Şubat postmodern darbe sürecinin ortaya çıkardığı vatan kurtaran kahramanlardan biri de Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş’tı. Çevik Bir’in adeta “savcı cübbesine büründüm, Vural diye göründüm” diyen bir uyarlamasıydı.
"Parlamentolara meşruiyet kazandıran sadece seçimle işbaşına gelmiş olmaları değildir" gibi açıklamalarıyla darbe şakşakçılarının gözdesi olmayı başarmıştı. Ülkenin neredeyse yarısını gerici-bölücü olarak yaftalayan Batı Çalışma Grubu'nun belgeleri üzerinden hazırladığı, hukuk dışı dinleme delilleri ve 'kan içici vampirler' gibi ifadeler üzerine kurulu iddianamesiyle Refah ve Fazilet Partilerinin kapatılmasını sağlayan Savaş, 28 Şubat'ın rüzgârını da arkasına alarak 'gericilere ve bölücülere' karşı mücadelesini siyaset ve fikir sahnesine de taşıdı. Savaş, 'militan demokrasi' adını verdiği şeyi savunuyor ve kendisini 'radikal dinciliğe' ve bölücülüğe karşı devletin koruyucusu olarak görüyordu.