Görüyoruz ki kanun çalmayı çok seviyorsun. Bu işe başlamaya nasıl karar verdin? Sana kimler ilham verdi?

Ben Tunuslu müzisyen Farah Fersi. Aynı zamanda pazarlama birinci sınıf yüksek lisans öğrencisiyim ve küçüklüğümden itibaren müziği çok severim, özellikle de kanunun sesini. Bu sese neden bağlandığımı bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim ki onu çok güzel ve özel bir ses olarak buluyordum. Her seferinde bir müzik grubunda ya da bir orkestrada kanun sesini seçmeye çalışıyordum. Bu yüzden kanun öğrenmeye 14 yaşımda başladım. Bu kararı tek başıma aldım ve ailemin desteklemesi beni çok mutlu etti. Çok fazla pratik yaptım ve çok güzel anılar biriktirdim. Sanat hayat için çok önemli bence. Duygularınızı ifade edebilir, hayatı daha kolaylaştırabilirsiniz. Mutlu ya da üzgün olduğunuzda yaptığınız şeyin enstrümanınızı çalmak olduğunu fark edersiniz. Bu diğer insanları da mutlu eden bir şey aynı zamanda. Yani müzik size en büyülü anları verirken diğer insanlardan da sevgi ve mesajlar alırsınız. Bu inanılmaz bir şey. Güzel kanun çalan birçok müzisyeni takip ediyorum. Tabii ki kendi kültürüm, ülkem, oranın doğası bana ilham veriyor. Umarım ülkemi gururlandırabilirim.

Kanun gibi geleneksel bir müzik aletiyle Game of Thrones dizisinin müziği gibi modern müzikleri birleştirip çalıyorsun. Kendine özgü bir müzik tarzın var ve bu dünyanın hemen her yerinde destek buluyor ve oldukça da ilgi çekiyor. Kendi stilini nasıl oluşturdun?

İlk olarak kendine has bir stile sahip olmak çok önemli. Ben hâlâ adım adım bunu oluşturmaya çalışıyorum. Bu yüzden insanların hiç ummadığı cover'ları ve müzikleri yapmayı deniyorum. İnsanlar bunu çok farklı ve güzel buluyor. Bazıları sevmeyebiliyor. Fakat benim için en önemlisi benim istediğim ve hissettiğim şeyi yapıyor olmam. Modern ile gelenekseli birleştirmeyi seviyorum. Burada gerçek sanat ortaya çıkabiliyor; sıradışı bir dakika insanların dikkatini çekebiliyor. Bazıları bu videoları gördükten sonra kanunu sevmeye başlıyor ve kanunla çok farklı şeyler yapılacağını öğreniyorlar. Klasik şarkılar dışında başka müzikler çalabiliriz, bunu görüyorlar. Ben bunu amaçlıyorum. Mesela eğlenceli bir video paylaştığımda ve beklediğimden çok fazla insan beğenince çok mutlu hissediyorum. Bazen kanunla Tom ve Jerry gibi nostaljik şeyler çekiyorum ve insanların Tom ve Jerry'yi seveceklerini garanti edebilirim çünkü onu dinledikleri zaman çocukluklarını hatırlayacaklar. Diğer yandan Tom ve Jerry'yi ilk kez bir kanundan dinleyecekler. Birçok kişi benim videolarımdan sonra bir enstrüman öğrenmeye başladıklarını söyledi. İnsanları etkilediğimi ve onları müziğe başlamaya hazırladığımı görünce çok heyecanlanıyorum. Burada kamerayı sabitleyip çektiğim videolar da çok önemli. İnsanlar müziğimle beraber beni de görmek istiyor. Müziğim daima yüz ifadelerimle uyumlu olmalı ve kendiliğinden gelişmeli. Hiç beklenmedik müzikler yaparak, klasik ve moderni birleştirerek kendi stilimi oluşturmaya çalışıyorum. Benim işim müziği, teknikleri, imajı, ifadeleri ve duyguları birleştirmek aslında.

22 yaşında bir genç kız kanun çalarak sosyal medyada çok büyük bir kitle elde etti. Sosyal medyayı işin için çok etkili kullanıyorsun ve bu sayede kendin gibi binlerce gence ulaştın. Bu noktada sosyal medyayı nasıl tanımlıyorsun?

Biz sosyal medya nesliyiz. Sosyal medya hayatımızda çok büyük bir rol oynuyor. Sabah kalkıyoruz ve profillerimizi kontrol ediyoruz. Hikayeler atıyoruz, insanlarla konuşuyoruz, her anımızı onlarla paylaşıyoruz. Sosyal medya insanları yakınlaştırmanın ve iletişimi güçlendirmenin en kuvvetli yolu. Özellikle bu günlerde insanlar kendilerini rahatlatan bir şeyler arıyor. Müzik dinlemeye, gülümsemeye ihtiyacımız var. Benim takipçilerim de Instagram, Youtube, Twitter ve Facebook'ta paylaştığım içeriklerimden etkileniyorlar. "Farah, senden daima gülümsemeni istiyoruz!" diye mesajlar alıyorum. İşte videolarımda bunu yapıyorum ben de. Gülümseyen birini gördüğünüzde siz de otomatik olarak onunla beraber gülmeye başlarsınız. Takipçilerime her zaman iyi müzik ve iyi enerji vermek istiyorum. Benim amacım bu. Gelen mesajları okumayı çok seviyorum. Çok pozitif ve güzel mesajlar okuyorum. Bunlar beni daha çok çalışmaya ve en iyisini yapmaya teşvik ediyor. Sosyal medyada müzik dışında hobilerimi de paylaşıyorum, canlı yayınlar yapıyorum. Yani uzun zamandır vaktimi sosyal medyada aktif olmak için yönetmeye çalışıyorum. Bir de profil istatistiklerimi kontrol ettiğimde görüyorum ki Tunus'tan, Türkiye'den, Orta Doğu'dan, Avrupa'dan, Hindistan'dan, Endonezya'dan, dünyanın her yerinden takipçilerim var. Bu beni çok mutlu ediyor.