Samed Karagöz: Walden ya da ormanda yaşam

Walden ya da ormanda yaşam
Giriş Tarihi: 24.10.2018 09:54 Son Güncelleme: 24.10.2018 09:54
Henry David Thoreau doğal yaşamı daha iyi anlayabilmk için en yakınındaki insanın yaklaşık iki kilometre mesafede olduğu, Massachusset Concord'da Walden gölü kıyısında kendi yaptığı bir evde iki yıl iki ay boyunca tek başına yaşadı.

"Waldo, sen neden burada değilsin?" Yıllar boyunca bir kesim edebiyatsever tarafından İsmet Özel'in kitabının adı olduğu için motto olarak kullanılmış, hemen her yerde karşımıza çıkmış bir soru. Bu soru maalesef Waldo'yu ön plana çıkarırken soruyu soran Henry David Thoreau'yu biraz görünmez kılmıştır. Belki bunda Ralph Waldo Emerson'un şair olmasının da bir katkısı vardır. Gerçi yıllar sonra İsmet Özel; "Henry, Sen Neden Buradasın?" diye de sordu ama Thoreau hâlâ, Waldo'ya nazaran daha az görünürdü. Henry David Throeau, döneminde ve sonrasında pek çok siyasi hareketi/kişiyi etkileyen bir şahsiyet. 19'uncu yüzyılın ikinci yarısında yazdığı, doğa, insan hakları ve devlet konularındaki fikirleri, 20'nci yüzyıl boyunca birçok siyasi figürü ve aktivisti etkiledi. Sivil itaatsizlik kavramıyla Mahatma Gandi başta olmak üzere birçok kişiye yol gösterdi.

Doğal hayatın insanlara öğreteceği şeyler olduğuna inanıyordu. Bu yaklaşımıyla bir natüralistti. Mal biriktirmeye karşıydı, hep azıyla yetinmek gerektiğine inanıyordu. Bu düşüncesini "İhtiyaçtan fazlasını biriktirmenin fert açısından tek avantajı cenaze masraflarının karşılanmasıdır fakat herhalde kişiden kendini gömmesi beklenemez" ve "Dünyaya kazığı çakmış, cenneti unutmuşuz. Hıristiyanlığı da sırf toprak işlemenin gelişmiş bir yöntemi olarak uygulamışız. Bu dünya için bir aile malikânesi, öteki için de aile mezarlığı inşa etmişiz" sözleriyle dile getirdi. Romantizmden uzaktı, son derece gerçekçiydi. Sivil itaatsizlik makalesine baktığımızda ise anarşistti. Marx'la aynı dönemde yaşamasına rağmen devrimcilikte ondan çok farklıydı, şiddete karşıydı. Eğitimle alakalı yazdıklarıyla son derece pragmatistti. Yazar, şair, filozof, doğa araştırmacısı, bilim adamı gibi birçok sıfat Thoreau için kullanılabilir lakin hepsinin toplamı bile onu anlatmak için yeterli olmaz. O, yazdıklarıyla ve yaşadıklarıyla bugün içinde yaşadığımız hayata dair yol gösterici ipuçlarına sahip.

Thoreau düşüncesinde doğa, doğada yaşam ve doğal yaşam büyük yer kaplıyordu. Doğal yaşamı daha iyi anlayabilmek için en yakındaki insanın yaklaşık iki kilometre mesafede olduğu, Massachusset Concord'da Walden Gölü kıyısında kendi yaptığı bir evde iki yıl iki ay boyunca tek başına yaşadı. Dışarıyla irtibatını en aza indirdi. Sadeliğin ön planda olduğu kulübesinde asla konfor peşinde koşmadı.

Bu süre zarfında düşündükleri ve yaşadıklarını Walden ya da Ormanda Yaşam (Walden or Life in the Woods) adıyla kitaplaştırdı. Kitabı kısaca "İnsanın doğasına uygun olan aza kanaat etmektir" şeklinde özetleyebiliriz. 21'inci yüzyılın beşte biri bitmek üzereyken 19'uncu yüzyılda yazılmış bu sözleri günümüzde uygulamak "imkansız" görünse de bu bir illüzyon. 160 yıl öncesinde yazdığı kitapla günlük yaşamımızda dert yandığımız birçok hususu çözmek için bize yol gösteriyor. Walden Gölü kıyısında yazdığı kitaptaki
duyguları bugün de hissetmek; verdiği öğütleri hayata geçirmek mümkün.

Rahat kaçırıcı bir kitap
İster rahat bir mekânda, çalışma masasında yahut toplu taşıma aracında, nerede olursa olsun bu kitabı okurken kitabın bir parçası haline gelip içinde bulunduğumuz hayatı sorgulamak mümkün. Bu açıdan biraz konfor bozucu, rahat kaçırıcı bir kitap.

Daha önceleri lüks sayılan birçok araç, eşya ve yaklaşım bugün "evrensel temel ihtiyaçlar"dan sayılabiliyor, bazen tam tersi durumlar da mümkün: Doğal olan, işlenmemiş, işlem görmemiş yiyecekleri tüketmek günümüz şartlarında büyük şehirlerde erişimi zor olduğu için lüks sayılabiliyor.

21'inci yüzyıl insanının en büyük problemi olarak gösterilen "işe yaramazlık hissiyatı" doğala ve doğaya "kaçtığımızda" kayboluyor. Doğal yaşamda herkesin bir işlevi var. Amerikalı bir akademisyen olan Walter Harging'in de dediği gibi; "Walden okurunu eyleme zorlayan bir kitaptır."

"Çağdaş insan kendi araçlarının aracı olmuş" buyuran Thoreau'yu anlamak için yazının başında bahsettiğim Ralph Waldo Emerson'un düşüncelerini de okumakta fayda var. Ömürleri boyunca son derece yakın olan ikili birbirini sürekli olarak her iki yönden de etkilemiştir. Thoreau'nun Walden'da kaldığı kulübenin arazisi Emerson'a aittir. Fikirleri beraber geliştirmişler lakin Thoreau, Emerson'dan farklı olarak bu düşünceleri hayata geçirerek fark yaratmıştır.

Doğal yaşamın daha yoğun bir şekilde tartışıldığı, insanların Youtube'da tek başına hayatta kalmayla alakalı videoları milyonlarca kez izlediği bir dönemde bu yaklaşımın öncüsü Walden'ın etkilerini Paul Auster'dan Jon Krakauer'e kadar onlarca yazar üzerinde görmek mümkün. Walden'da Thoreau; "Bir şeyin maliyeti, hemen ya da uzun sürede, onun karşılığında vermem gereken yaşamımın miktarıdır" der. Bu yaklaşımdan hareketle Walden ya da Ormanda Yaşam'ın maliyetini hak ettiğine inanıyorum.

BİZE ULAŞIN