Hilmi Demir: PAGANİZMDEN ŞİDDETİN KOLLARINA DÜŞEN GENÇLER

PAGANİZMDEN ŞİDDETİN KOLLARINA DÜŞEN GENÇLER
Giriş Tarihi: 5.12.2024 12:25 Son Güncelleme: 5.12.2024 12:25
Hilmi Demir SAYI:117

Modern dünyada gençler, geleneksel dinî yapılardan uzaklaşarak daha bireysel ve kişisel ruhsal yolların arayışına yöneliyor. Neo- paganizm, bireysel ruhsal keşfe ve özgürlüğe büyük önem verir gibi görünüyor. Ritüellerin ve inanç sistemlerinin kişisel tercihlere göre şekillendirilebilmesi, uymaları
gereken kurallar olmaması, hazzı dibine kadar yaşama imkanı olması gençlerin kendilerini daha özgür hissetmelerini sağlıyor. Bu esneklik ve kişiselleştirilebilirlik, özellikle gençlere daha çekici görünüyor.

Günümüzde insanlar, hazza, şehvete ve şiddete yönlendiren inançlara daha yatkın hale geliyor. Kendilerini dinlerin getirdiği sorumlulukların dışına çıkararak, dünyanın zevklerini ve hazlarını sınırsızca yaşayabilecekleri bir dünya arayışına giriyorlar. Bu dünya, dijital ortamda, oyunlarda ve filmlerde gördükleri doğaüstü varlıkları taklit ederek kolayca ulaşabilecekleri bir yer haline geliyor.

Aynı zamanda birçok genç, geleneksel dinî kurumlara güvenini yitirmiş durumda. Özellikle Türkiye'de diyanet kurumunun güvenilirliği ciddi bir düşüşle
karşı karşıya. Dinî kurumların toplum üzerindeki etkisi zayıflarken, gençler bu yapılara olan bağlılıklarını da sorguluyorlar.

Paganizm neden yayılıyor?

Neo-paganizm, hiyerarşik bir yapıya sahip olmadığından ve bireysel inançları ön planda tuttuğundan, kuralcı görünen dinî yapılardan uzaklaşmak isteyen gençlere daha çekici bir alternatif sunuyor. Ayrıca, geleneksel dinlerdeki doktrinler yerine daha esnek ve açık fikirli bir yaklaşıma sahip olması, gençleri cezbediyor. Düşünsenize Youtube'da gördüğünüz şekilsel dindarlığı dayatan selefi vaizleri mi, yoksa modern yaşama uygun her türlü cezbeyi ve hazzı tatmayı mı tercih eder bu gençler? Özellikle de bunun arasında makul, estetik, hoşgörülü bir orta yol tercihleri yoksa ne yapacaklar?

Neo-paganizm, özellikle kadın figürlerin, tanrıçaların ve dişi enerjinin kutsallığını vurgulayan bir yapıya sahip. Bu, feminist değerleri benimseyen veya toplumsal cinsiyet eşitliğine önem veren genç kadınlar ve bireyler için çekici olabilir. Geleneksel dinlerin erkek egemen yapısına, kadını her türlü sosyal etkinlikten, siyasal bir özen olmaktan alıkoyan yapısına karşı, neo-paganizmin dişil enerjiyi kutsaması, kadınların ve cinsiyet çeşitliliğini kabul eden bireylerin bu akıma yönelmesine neden oluyor.

Neo-paganizm, bireysel ruhsal özgürlüğe önem verirken aynı zamanda topluluk içinde bir aidiyet hissi de sağlıyor. Gençler, modern dünyada yalnızlık ve yabancılaşma hissiyle mücadele ederken, neo-pagan toplulukları, ortak değerleri ve ritüelleri paylaşabilecekleri bir sosyal çevre buluyorlar.

Yatak odası radikalleşmesi nedir?

Neo-pagan gruplarındaki eşitlikçi, açık fikirli ve destekleyici yapılar, gençlerin kendilerini kabul edilmiş ve topluluğun bir parçası olarak hissetmelerine yardımcı olabilir ve elbette bunu internetin onlara sağladıkları imkânlarla çok kolay şekilde yapıyorlar. İnternet, gençlerin farklı inanç sistemlerine
ulaşmasını kolaylaştırıyor ve neo- paganizmin yayılmasında büyük bir rol oynuyor.

Sosyal medya platformları, bloglar, forumlar ve Youtube kanalları aracılığıyla neo-pagan toplulukları oluşuyor ve gençler bu topluluklara katılarak inançlarını paylaşma ve öğrenme fırsatı buluyor. İnternet, aynı zamanda neo-paganizm hakkında bilgi edinmek isteyen gençler için bir bilgi kaynağı sunuyor, bu da akımın daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlıyor.

Yerleşik inançlardan, kurallardan ve otoriteden bağımsızlaşan gençlerin özellikle pandemi sonrasında odalarına kapanarak uzun süre dijital ortamlarda zaman geçirmeleri, kadın düşmanı (Incel) gruplar, izolasyon, okült inançlar ve bilgisayar oyunları, onları çekildikleri yatak odalarında hızla
radikalleştirebiliyor.

Buna ek olarak, yaşadıkları bireysel travmalar da suçlara yönelmelerine neden olabiliyor. Çünkü sosyal medya platformlarının algoritmaları, kullanıcılara ilgi alanlarına uygun içerikler sunuyor. Gençler radikal içeriklerle ilgilenmeye başladıklarında, algoritmalar bu tür içerikleri daha sık göstererek kullanıcıların aşırı görüşlere maruz kalma oranını artırıyor. Sürekli çevrimiçi olmak, radikal ideolojilere daha fazla maruz kalma ve bu ideolojilere alışma olasılığını yükseltiyor.

Bu durum, gençleri yalnızca pasif birer izleyici olmaktan çıkarıp, aktif birer destekçi haline getirebilir. Sosyal medya platformları, gençlerin radikal içeriklere erişimini kolaylaştırmakta ve bu tür içeriklerin yayılmasını hızlandırmaktadır. Avustralya Güvenlik İstihbarat Örgütü (ASIO) Genel Müdürü Mike Burgess, sosyal medyayı "dünyanın en güçlü aşırılık hızlandırıcısı" olarak nitelendiriyor.

Ayrıca gençler, kimlik arayışındayken sosyal medyada radikal grupların sunduğu aidiyet duygusuna çekilebilirler. Bu gruplar, gençlerin ihtiyaç duyduğu kabul ve bağlılık duygusunu sağlayarak onları kendilerine bağlayabilir. İnternet ve sosyal medyada benzer görüşlere sahip kişilerle oluşturulan topluluklar, "eko-odalar" yaratarak farklı görüşlerin tartışılmasını engeller. Bu durum, bireylerin radikal düşüncelerin doğruluğuna daha fazla inanmasına neden olur. Radikal gruplar, sosyal medya aracılığıyla profesyonelce hazırlanmış propaganda içerikleri sunar. Bu içerikler, özellikle gençlerin duygusal ve psikolojik zaaflarına hitap ederek onları etkilemeye çalışır.

Sosyalleşme olarak Satanizm Yatak odasına çekilmiş gençlerin yeni manevi kimlik arayışları, tatmin olma ve bağlanma ihtiyaçları onları internet ortamında Paganist veya Satanist ağlarla sosyalleşmeye iter. Gençler artık fiziki mekânlarda, okullarda, kafelerde değil, yatak odalarında Discord, Snapchat gibi ortamlarda sosyalleşiyorlar. Toplumun genel kabullerinden uzaklaşmış, dışlanmış ya da radikalleşmiş gençler, Satanizm gibi hareketlerde aidiyet bulabilir.

Grup aidiyeti, gençlerin şiddet eğilimlerini artıran bir faktör olabilir çünkü grup normlarına uygun davranma arzusu şiddet içeren eylemleri teşvik eder. Melekler, şeytanlar, hayvan parçalama, öldürme, kurban etme, mezarlıklara zarar verme gibi ritüelleri ile Satanizm bireyleri geleneksel ahlak kurallarına karşı koymaya teşvik eder. İsyancı ve her türlü otoriteye karşı koyma eğiliminde olan genç ruhlar toplumsal normlara karşı gelmeyi bir kimlik kazanım savaşına çevirebilir.

Manevi krizin gençler arasında yaygınlaşması, gençlerin toplumsal ve kültürel bağları ile olan iletişimin zayıflaması, gençlere yönelik din dilinin keskin olması ve onları itmesi gibi birçok neden gençleri sürekli vakit geçirdikleri dijital ortamda savunmasız kılar. Sohbet, nasihat, vaaz dili gençlerin dili değildir. Maalesef kendini yenileyemeyen STK'lar ve dini kurumlar gençleri kazanmak yerine daha fazla kaybedilmesine yol açıyorlar. Bunun sonucu olarak gençler arasında artan Paganist ve Satanist inançlar, dijital zorbalık gençlerimizi ciddi anlamda radikalleştiriyor. Özellikle vakitlerinin
büyük kısmını sanal ortamlardaki arkadaşlıklarla geçiren bu kuşağın sanal cemaatlerce işe alımı artık daha kolaylaşmış durumda.

Bir ülkenin gençlerinin milli insan sermayesi olduğu düşünülürse gençlerin manevi krizlerin kucağına düşmesi, radikalleşmeleri ülkenin geleceği için ciddi bir tehdit olarak kabul edilmelidir. Fakat unutmayalım ki bunun yolu duvarlar ve yasaklar örmek değildir. Dijitalin içine doğmuş bu kuşak için yasaklar ve duvarlar asla çözüm olamaz. Yapılması gereken onların sosyalleşme imkanlarını dışarıya taşımak, sanat, spor ve kültürel etkinliklerle onları daha fazla buluşturmak ve sosyal medya ortamında iyi örnekleri çoğaltmaktır. Görmeye, göstermeye, alışmış bu yeni kuşak için en etkili anlatı "görmek"tir. Kötülüğü azaltmanın yolu iyiliği görünür kılmaktan geçer.

BİZE ULAŞIN