ZOR ZAMANLARDA NASIL GÜÇLÜ KALABİLİRİZ?
Yaşamak yaralanmaktır. Zorluklardan geçmektir. Dar zamanları tecrübe etmektir. Hepimiz hayatımızda birçok zorluk yaşarız. Ancak 6 Şubat 2023 Pazartesi günü ve sonrasında yaşadıklarımız bunların belki de en ağırlarından biriydi. Kimimiz en yakınlarını, kimimiz mal varlığını, kimimiz şehrini ve hatıralarını kaybetti.
Bu zor zamanlarda bazılarımız daha hızlı toparlarken bazılarımız bu süreci çok daha zor atlatabilir. Çünkü hepimizin psikolojik dayanıklılığı yani zorluklar karşısında toparlayabilme ve uyum sağlayabilme becerisi farklı olabilir. Psikolojik dayanıklılığı düşük olanlar depresyon ve kaygı bozukluğu başta olmak üzere psikolojik zorlukları derinden yaşama konusunda daha fazla risk altındadırlar. Ayrıca hayatlarında kendi bedenlerine, işlerine, ilişkilerine yönelik sorumluluklarını yerine getirmekte de zorlanırlar. Dolayısıyla psikolojik dayanıklılık insan hayatının her döneminde hayata tutunabilme anlamında oldukça önemli bir kavramdır.
İnsanların zor zamanlarında nasıl başa çıktığı ve ne yaparak ayakta kaldığı hususlarında belki insanlık tarihi kadar eski bilgiler atasözleri,
deyişler, hikâyeler üzerinden aktarılmışsa da psikolojik dayanıklılık kavramı etrafından yapılan araştırmalar 50 yıldır yapılıyor. Bu araştırmalar önceleri psikolojik dayanıklılığı bir kişilik özelliği olarak nitelendirirken şimdilerde geliştirilebilen bir beceri olarak görüyorlar.
Son yıllarda yapılan araştırmalar psikolojik dayanıklılığın gelişmesinde çevresel ve kültürel kaynakların göz önünde bulundurulmasının ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkardı. Dolayısıyla ülke olarak yaşadığımız oldukça büyük bir afetin ardından psikolojik dayanıklılığımızı artırmamız ve bunu yaparken de bu topraklara özel bir çerçeveden yardım almamızın oldukça faydalı olacağını düşünüyoruz.
Psikolojik dayanıklılık
Psikolojik dayanıklılık alanında araştırmalar yapan iki psikoloji akademisyeni olarak Türkiye'de insanların zor zamanlarda neler yaptıklarını ve nelerden destek aldıklarını araştırmak istedik. Yaklaşık iki sene önce başladığımız bu araştırmada maddi manevi kayıplar yaşayan, fiziksel ve
psikolojik hastalıklar ve zorluklarla boğuşan, işleri ve ilişkileri anlamında tahammülü güç durumlarla karşılaşan insanlarla konuştuk.
Yaptığımız araştırmanın sonuçlarını iki bölüm halinde sizlerle paylaşıyoruz. Birinci bölümde ülkemizde insanlar zor zamanlarında duyguları, düşünceleri, davranışları, ilişkileri ve inançları ile ilgili nelere dikkat etmişler sorusunun cevaplarını toplu halde listelenmiş olarak bulacaksınız. İkinci bölümde ise bunlara dikkat etmenin kendilerine neler kazandırdığı hakkındaki düşüncelerini yine toplu halde bulacaksınız.
Hiç şüphesiz her insanın zorluklarla başa çıkma konusunda kendine özel bilgileri, becerileri, kaynakları ve imkânları vardır. Ancak benzer yaşantılar sonucu tecrübeyle elde edilmiş bilgilerin bu zor zamanlarda hepimize ilham olacağını ve kendi zorluklarımızla başa çıkmada ufkumuzu açacağını düşünüyoruz.
Çok büyük kayıplar yaşadığımız bu zor günlerle başa çıkmak hiç şüphesiz çok zor. Ama biliyoruz ki umut varsa hayat var. Biliyoruz ki bu sıkıntılar bir gün muhakkak bitecek. Biliyoruz ki her şeye rağmen acılarımızla da olsa ayakta kalacağız. Yeter ki beraberce bu zorlukların üstesinden gelebileceğimize inancımız hiç kaybolmasın.
Zor zamanlarımızda duygularımızla ilgili nelere dikkat ettik?
Zor zamanlarımızda;
• Olumsuz duygulardan kaçmadık. Hissettiğimiz acı, üzüntü, kaygı, çaresizlik gibi duyguları bastırmadık, üstünü kapatmadık, yok saymaya çalışmadık. Bu duyguları yaşamanın normal olduğunu kabul ettik.
• Olumsuz duygulardan kaçmadık ancak uzun süre taşımadık. Doğal sürecinde bizden ayrılmalarına izin verdik. Kendimiz ve sevdiklerimiz için bu
duyguları aynı yoğunlukta uzun süre taşımamak gerektiğini öğrendik.
• İhtiyaç hissettiğimizde kendimizle kaldık. Kalabalık bir yerde, insanlarla iç içe olmak istemediğimizi fark ettiğimizde uzaklaştık ve kendimizle
vakit geçirdik.
• Kendimize, varlığımıza ve sağlığımıza değer verdik. Canımız çok yansa da kendimize zarar verecek davranışlardan ve ihmallerden uzak durmaya
çalıştık.
• İnsanlara güvendik ancak büyük beklentilere girmedik. Herkesin yaşadıklarımızı heran tam olarak anlayamayabileceğini ve ihtiyaçlarımıza uygun
davranmayacağını anladık ve böylelikle hayal kırıklığı yaşamamaya çalıştık.
• Gülmek bize iyi geldi. Süreç içerisinde mutlu olacağımız şeyler görmek yüreğimizi hafifletti. Espri yaptığımızda ya da komik şeyler duyduğumuzda gülmek bizi rahatlattı.
• Başkalarıyla empati yapmaya çalıştık. Sadece kendimize odaklanmak yerine başka insanların da yaşadıklarını ve hissettiklerini düşündük.
Onlara yardım edebileceğimiz konular aklımıza geldikçe yardım ettik. Başka insanlara yardım ederek acılarını hafifletmek kendi acılarımızın da hafiflemesine yardım etti.
Zor zamanlarımızda düşüncelerimizle ilgili nelere dikkat ettik?
Zor zamanlarımızda;
• Yaşadığımız zorlukların bir süreç olduğunu ve bu sürecin kalıcı olmadığını kendimize hatırlattık.
• Umudumuzu koruyarak geçmişte üstesinden geldiğimiz zorlukları kendimize hatırlattık.
• Benzer zorluğu yaşayan birçok insan olduğunu ve yalnız olmadığımızı hatırladık.
• Yaşamımızda saygı duyduğumuz veya rehber edindiğimiz insanların hayata bakışından, zorluklar karşısındaki tavırlarından ve duruşundan ilham
aldık.
• Geçmişte yaşadığımız güzel günlerimizi düşündük.
• Geleceğe dair hedeflerimizi kendimize hatırlattık.
• Bize güç veren "Bu da geçer ya hu" gibi sözleri tekrar ettik, hikayeleri anlattık.
Zor zamanlarımızda davranışlarımızla ilgili nelere dikkat ettik?
Zor zamanlarımızda;
• Yaşadığımız zorluğu değerlendirdik. Yapabileceklerimizi gözden geçirdik ve gerektiğinde yardım almaktan geri durmadık.
• Bize iyi gelmeyen ve duygusal anlamda bizi sürekli aşağı çeken insanlardan, haber kanallarından ve sosyal medya mecralarından bir müddet
uzak durduk.
• Şikâyet etmenin ve sızlanmanın bizi daha da büyük bir sıkıntıya sürükleyeceğini unutmadık.
• Anda kalabilmeye çalıştık. Geçmiş veya gelecek ile meşgul olmaktan çok şu anda yaşadıklarımıza ve yapabileceklerimize odaklandık.
• Bazılarımız bu zor zamanı aşırı yemek yiyerek, fazlaca uyuyarak veya çokça sigara içerek atlatmaya çalıştı. Bütün bunları yapmak o dönemde iyi geliyor gibi görünse de sonrasında bizi mutsuz etti.
• Kendimizi meşgul edebileceğimiz işler yaptık. Meşguliyet üretmek sürecimizi kolaylaştırdı. Keyif aldığımız faaliyetleri yapmaya çalıştık. Bazılarımız
çalışarak güçlü kalmaya çalıştı, bazılarımıza da yavaşlamak iyi geldi.
• Bolca yürüyüş yaptık. Yürüyüş yapmak bize çok iyi geldi, bizi motive etti. Bazılarımız sahilde bazılarımız ormanda yürüyüş yaparak rahatladı.
• Kendimizi başkalarıyla kıyaslamadık. Kendimizi kendi şartlarımıza ve imkanlarımıza göre değerlendirdik.
• Yeni alışkanlıklar edinmeye çalıştık. Bazılarımız zor zamanda resim yapmayı öğrendi, bazılarımız ise kitap okuma alışkanlığı edindi. Bu bize çok iyi geldi.
• Düzenli bir hayat oluşturmaya çalıştık. Eski rutinlerimize dönmeye ya da yeni rutinler oluşturmaya gayret ettik.
• Bize iyi gelen mekanlara gittik. Kimimiz sahil, orman gibi doğa ile iç içe olabildiği yerlere gittiğinde huzur buldu. Kimimiz de dışarıya çıkmadan
evinde oturarak huzur buldu. Bazılarımız da camii, türbe gibi dini mekanlara gitmekten güç aldılar.
• Geleceğe dair ulaşılabilecek, küçük ve somut hedefler belirledik. Bazen de hayaller kurduk.
• Çocuk sahibi olanlar büyüdüklerinde çocuklarının güzel hatırlayabileceği hatıralar biriktirmeye çalıştı. Bolca onlarla ilgilendiler. Her şeye rağmen onlar için yeni ve güzel hatıralar oluşturmaya çalıştılar.
Zor zamanlarımızda manevi olarak nelere dikkat ettik?
Zor zamanlarımızda;
• Allah inancımız bizi ayakta tuttu. Ona yöneldik, sığındık. Allah'a güvenmek ve dayanmak bize güç verdi. İnancımız yalnız olmadığımızı hissettirdi.
• Bazılarımız tespih çekerek, namaz kılarak, dini sohbetler dinleyerek ve Kur'an-ı Kerim okuyarak güçlü kalmaya çalıştı. Bazılarımız çokça dua etti.
• Bizim için kıymetli olan değerlerimizi hatırladık. Değerlerimiz doğrultusunda davranmaya çalıştık. Bazılarımız zor zamanda iyilik yaparak ve şükrederek güçlü kalabildi. Bazılarımız Yaradan'a tevekkül ederek ve ona teslim olarak kendini toparladı.
Zor zamanlarımızda ilişkilerimizle ilgili nelere dikkat ettik?
Zor zamanlarımızda;
• Yakınlarımızdan destek almak sürecimizi kolaylaştırdı. Birlik ve beraberliği hissettiğimiz insanlarla bir arada bulunmak toparlanabilmemize yardımcı
oldu.
• Baş edemediğini fark edip psikolog ya da psikiyatriste gidenlerimiz çok faydalandılar.
• Ailemizden ve akrabalarımızdan aldığımız destek toparlanmamızı kolaylaştırdı. Yakın hissettiğimiz insanlardan manevi destek almak, anlaşılmak,
dinlenilmek, fikir almak bu süreci atlatmamıza yardımcı oldu.
• Dostlarımızın varlığı ve desteği bize çok iyi geldi. Bazen sadece çevremizde bize değer veren, bizi dikkatle dinleyen güvendiğimiz bir insanın var
olduğunu bilmek/hissetmek bile bize iyi hissettirdi.
• Bazılarımızın hayatında rehber edindiği insanlar vardı. Onların hem hayattaki duruşundan hem de öğütlerinden faydalandık. Onlarla kurmuş olduğumuz bağ ve onlardan aldığımız öğütler bu süreçte bize yardımcı oldu.
• Bazılarımız yaşamında diğer insanlara yol göstermeye ve öncü olmaya, güzel örnek olmaya çalıştılar. Zor zamanda faydalı oldukları insanlardan aldıkları geri bildirimler onlara iyi geldi.
• Bazılarımız derin bağ kurduğu hayvanlardan destek aldılar. Kurdukları bu bağ onları güçlendirdi. Kedileriyle konuşarak ve paylaşımda bulunarak toparlayabildiler.
Bunlar Bize Neler Kazandırdı?
Zor zamanlarımızda bu yaptıklarımız
sayesinde bir büyüme hissettik. Kalbimizin genişlediğini, tahammülümüzün arttığını ve olgunlaştığımızı fark ettik. Kendimizde somut olarak şunları
gördük:
Duygusal olarak;
• Duygularımızı kabul edebilme ve gerektiğinde düzenleyebilme becerisini edindik.
• Sağlıklı beklentiler geliştirmeyi öğrendik.
• Bu zor sürece uyum sağlayarak güçlü kalabildik.
Düşünsel olarak;
• Hayata dair bakış açımız genişledi.
• Tecrübeler kazandık.
• Kendimizi tanımamıza vesile oldu. Kendimizde keşfetmediğimiz yönlerimizi görmemizi sağladı.
• Değiştiremeyeceğimiz olayları kabul etmeyi öğrendik.
• Olaylar karşısında daha çözüm odaklı ve olumlu yaklaşmayı, sorunları bütüncül değerlendirmeyi öğrendik.
Davranışsal olarak;
• Değerlerimiz doğrultusunda yaşamayı önceledik.
• Ölçülü yaşamanın önemini fark edip, ölçülü yaşamaya gayret ettik.
Manevi olarak;
• Kalbimizin rahatladığını ve huzurlu olduğumuzu hissettik.
• Allah'ın yardımını hissettik.
Sosyal olarak;
• İlişkilerde ölçülü bir sınır koymayı öğrendik.
• İnsanlara karşı daha hoşgörülü yaklaşmaya başladık.