Bazı filmler eğlendiriyor, bazıları bilgilendiriyor, bazıları düşündürüyor, empati kurduruyor ama öyle filmler var ki adeta hayat yolunda kılavuzluk sunuyor. Özellikle gençler için iyi veya kötü, hayat yolunda rehberli şekilde ilerleyebilmenin yolu filmlerden geçiyor.
İlişkiler, eğitimde başarı, mesleğinde yükselme, aileyi bir arada tutma, hasta ya da engelli kişilerin hayatını kolaylaştırma, sporda takım olabilme gibi farklı konularda yapılan filmler hepimizi mutlaka bir yerden yakalıyor. Neyin neden olduğunu, nasıl sonuçlanacağını önceden haber verme ihtimali olan yapımlar, daha dikkatli bir yaşamın çözüm yollarını kolaylaştırıyor.
Kısacası bazı filmler bir tür kişisel gelişim etkisi görüyor. Ancak geçmiş hikâyeleri ve yaşadıkları deneyimlerin farklılıklarının da etkisiyle her seyirci izlenen bir filmden aynı şekilde etkilenmiyor. Ekrandan geçen ve hatırında kalan duygu, tür bakımından kişisel gelişim kategorisine girmeyen bazı filmleri de bu başlık altında saymak mümkün. Başka insanların yaşadıklarına tanık olmamızı sağlayan, hikâyeleriyle başarı, kendin olma, hayata karşı dik durma, azim ve sabır konularında ilham veren filmlerden küçük bir derleme sunuyoruz.
Zoraki Kral
Kekeme kralın ülkesinin kaderini belirleyecek konuşmasına hazırlanışı
Başrollerini Colin Firth, Helena Bonham Carter ve Geoffrey Rush'ın paylaştığı Tom Hooper filmi Zoraki Kral (The King's Speech), gerçek bir hikâyeye dayanıyor. Senaryosu David Seidler tarafından yazılan 2010 yapımı bu tarihsel dramanın detayları, Birleşik Krallık Kralı George'un not defterine dayanıyor. Çocuk yaştan itibaren mustarip olduğu kekemeliğin üstesinden gelmek için çabalayan VI. George, II. Dünya Savaşı öncesinde radyoda yapacağı ulusa sesleniş için konuşma terapisti Lionel Logue'u bulur. Kısa zamanda arkadaş olan ikili, çalışmanın ve inancın meyvelerini toplamak için uğraşır. Kral, terapistin yönlendirmesiyle ülkenin kaderini belirleyecek konuşmaya hazır hale gelebilecek midir?
Üç Ahmaklar
Yarış odaklı eğitim sistemine eleştiri
Asya'nın kendine has insanları Hintlilerin sinemaya armağanı olan Aamir Khan, kişisel gelişim filmleriyle dikkat çeken bir isim. Yerdeki Yıldızlar, PK, Dangal, Süperstar ile insanın sınırlarını genişleten Khan'ın dünyaca ünlü olduğu film 3 Idiots'tır (Üç Ahmaklar). Yarış odaklı eğitim sistemini eleştiren yapımda, gençlerin hayalleri ile hayatları arasındaki uçurum gözler önüne seriliyor. Hindistan'ın en iyi mühendislik okulunda yatılı okuyan üç genç dostun maceralarını izlerken dostluk, özgüven, cesaret kavramlarını sorgulatıyor.
Ölü Ozanlar Derneği
İnsana tutku yön verir
Dünyaya karşı romantik bir bakışla yaklaşan öğretmen John Keating, bir sınıfın hayatını değiştirir. Derslerini edebiyat ve şiirin rüzgârıyla anlatan öğretmene Robin Williams hayat veriyor. Disiplin ve ciddiyet yüklü saygın bir okulda göreve başlayan Keating, geleneklerin dışında bir öğretim yolu tercih eder. Bunun üzerine veliler ve okul idaresi tarafından takibe alınır. Ders kitaplarının yırtıldığı, kalıp düşüncelerin kırıldığı, şiir ve özgürlük temasıyla bir araya gelen öğrencilerin bulunduğu Ölü Ozanlar Derneği'nde ailelerin gelecek planları ile gençlerin hayalleri yer değiştirir. Sıkı dostluklar
kuran öğrenciler, öğretmenlerini korumak için çabalamaktan geri durmazlar. "İnsan türüne tutku yön verir" diyen Keating, hem kendisi hem de okuldakiler için unutulmaz bir döneme imza atar.
İyilik Bul, İyilik Yap
İyilik yapmak zor değil aslında
İyilik kavramı üzerinden aldığı ödevi benimseyen minik Trevor, kurduğu hayali dünya sayesinde çevresi değişmeye başlar. İyilik Bul, İyilik Yap (Pay It Forward) inanmış bir insanın yaşına ve kariyerine bakmadan yaratacağı değişime odaklanırken iyilik yapmanın ne kadar basit olduğuna vurgu yapıyor.
Akıl Oyunları
Bir dahinin hikayesi
Matematik dâhisi John Nash'in öğrenciyken geliştirdiği kuramla Nobel'e uzanan hikâyesini konu alan Akıl Oyunları (A Beautiful Mind) barındırdığı gizem sayesinde farklı bir seyir vaat ediyor. Bitip tükenmek bilmeyen öğrenme isteğiyle hayat boyu çalışan Nash, modern tembel insana yeni bir kapı açabilir. Yıllar boyu gördüğü halisünasyonlara ve hayali varlıkların kendisine anlattığı hikâyelere rağmen verdiği irade mücadelesiyle matematikten, hayattan ve görevini ifa etmekten geri kalmayan bir dâhinin ibret veren hikâyesine, onu bu haliyle kabul ederek onun üstün zekâsından mahrum kalmamayı bilen eğitimcileri oldukça manidar hikâyesi ekleniyor.
Koç Carter
Hem parkede hem derste başarı
Az sayıdaki futbol filmleri yeşil sahadaki gerilimden çok, farklı bir konu merkezinden işleniyor. Zafere Kaçış, Hayatımın Çalımı Beckham, Green Street
Hooligans, Kaledeki Yalnızlık bu bakışın örnekleri. Spor filmleri arasında antrenman temposunu, takım içi dengeleri, sahadaki üstün mücadeleyi, sıfırdan yükselme hikâyelerini basketbol konulu yapımlarda görüyoruz. Koç Carter parkede sağlam durabilmenin hikâyesine odaklanan en iyi filmlerden biri. Başarılı bir basketbol oyuncusu olan Ken Carter, emeklilik sonrası mezun olduğu lisenin basketbol koçu olarak göreve başlar. Oyuncular arası tartışmalar, idareyle olan çekişme ve okuldaki kaos, başarının önünde engeldir. Sıkı bir program ile takıma disiplin aşılayan Koç Carter, potadan geçen sayılar gibi öğrencilerden derslerde de yüksek not bekler. 2005'te beyazperdede görünen filmde, bir kişinin dokunuşuyla değişen akademik gelişimi ve zamanla kazanmayı öğrenen bir takımı izliyoruz.
Hustle
Bir futbolcunun yükselişi
Listemizdeki en güncel yapım ise bu ay seyirciyle buluşacak olan Hustle. Alt ligdeki bir futbolcunun yükselişine odaklanan Goal serisindeki Santiago gibi Hustle'ın başkarakteri de bir İspanyol. NBA için farklı ülkelerden yetenekler arayan Stanley Sugarman (Adam Sandler) bulduğu yeni yetenek sayesinde hem bir gencin hayallerinin peşinden gitmesine yardımcı olur hem de kendi kariyerini canlandırmaya çalışır.
The Founder ve Steve Jobs
"Gerçek, bir hikâyeden alınmıştır"
İnsan ömrünün en uzun yıllarını zapturapt altına alan iş dünyasındaki başarıların anlatıldığı filmler, yeni bir kariyer için umut olmaya devam ediyor. The Founder'da fast food dünyasının öncülerinden McDonald's'ın hırs, inat ve acımasızlık dolu doğuş macerasını öğreniyoruz. Michael Fassbender ve Kate Winslet'ın rol aldığı Steve Jobs, ünlü teknoloji devinin kurucusu olan dâhinin hayatını aktarıyor. Bilgili olduğu kadar hırslı biri olan Jobs, özel hayatıyla işi arasındaki gelgitleriyle seyirciye ilham oluyor. Walter Isaacson'ın kitabından uyarlanan yapımın yönetmeni ise Danny Boyle.
Umudunu Kaybetme
"Birinin sana bir şey yapamazsın demesine izin verme!"
Umudunu Kaybetme adlı yapımda iyi bir eş ve kahraman bir baba olmak için elinden geleni yapan Chris Gardner, hastane ve kliniklere kemik tarama cihazı satmaya çalışır. Büyükçe bir kutuyla bütün gün sokaklarda dolanan kahramanımız bütün parasını bu aletlere yatırır ve iflas eder. Will Smith tarafından canlandırılan karakter sonra da eşi tarafından terk edilir. Yeni bir iş bulup ailesini kurtarmayı hedefleyen Gardner, borsada simsar olabilmek için zorlu bir süreçten geçer. Maddi geliri olmadığı için oğluyla birlikte yaşadığı evden kovulur, düşkünler evine yerleşir. Yaşadıklarından sonra durmadan hayatın üstüne giden karakterimiz oğluna söylediği şu repliği, ömür boyu uygular: "Birinin sana bir şey yapamazsın demesine izin verme! Bir hayalin varsa onu koruman gerek. İnsanlar bir şey yapamaz ve senin de yapamayacağını söyler. Bir şey yapmak istiyorsan, gidip onu zorla al!"
Her Şeyin Teorisi
Stephen Hawking'in varolma mücadelesi
Gerçek hayattan uyarlanan biyografik filmlerin seyirci gözünde yeri ayrıdır. Bu üçlüye Eddie Redmayne'in akıllara kazınan performansıyla öne çıkan Her Şeyin Teorisi'ni de eklemeliyiz. Fizikçi Stephen Hawking'in hayatına odaklanan filmde başarılı bir öğrenci olan Hawking'in mutlu bir evlilik sonrası yaşadığı sağlık sorunlarına karşılık üretme çabasına şahit oluyoruz. Listeye ayrıca Forrest Gump, Ben Efsaneyim, Rocky, Esaretin Bedeli, Yedi Yaşam, Paulo Coelho'nun En İyi Öyküsü, Can Dostum, Whiplash de eklenebilir. Her sinefil kişisel gelişim alanında yalnız.