SABIRSIZ KOÇ
(21 Mart-20 Nisan)
Sinek vızıltısı sizi yanıltmasın
Muhterem Koçlar ve yükselen burcu Koç olan pek saygıdeğer diğer burçdaşlarım. Mart ayında başlayan ve nisan ayında da etkisini sağanak yıldız şeklinde gösterecek Ay/Chiron üçgeninin ana kartınızı yakıp başınıza olmadık masraflar çıkaracağı kesin. Obur ve yer yer pişkin olmayı önemseyen kişiliğinizin içinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayında hırpalanacağı kesin. O yüzden size sabırlar niyaz ediyorum. İftar vakitlerine aman dikkat... Çünkü bu saatlerde tahammül gücünüz zayıflayacağı için havada uçan sineğin vızıltısına "Aziz Allah" diyerek orucu sakatlamanız yüksek olasılık.
UYUŞUK BOĞA
(21 Nisan-21 Mayıs)
Orucu uykuya devretmeyin
Venüs'ün kuzey Ay düğümü ile destekleyici açısı iş hayatınıza hareketlilik getiriyor ama orucu uykuya tutturma alışkanlığınız nedeniyle çok uyuyup bu fırsatı kaçıracağınız bir aydasınız. Hayat standartlarınızı yükseltmek ve girmeniz gereken yolları tespit etmek için oldukça ideal bir ayın içindesiniz. "Yılın eksiğini nisan getirir, nisanın eksiğini yıl getirmez" diye boşuna dememiş atalarımız. Ama sizin gibi burnunun dikine gidenler için bu sözün bir anlamı yok tabii ki. İlişkilerinizdeki vurdumduymazlık katsayısının biraz daha artacağı bu ay size ilişkilerinizde uzlaşma öneriyorum
DEDİKODUCU İKİZLER
(22 Mayıs- 21 Haziran)
Uzlaşmacı-sıvışmacı kimlik bunalımı…
Her ne kadar çeneniz düşük olsa da duygusal bir kişiliğinizin olduğu gözümden kaçmıyor. Özü ve sözü bir olmayan kişilik lerden gıcık kaptığımı daha önce söylemiş miydim bilmiyorum ama son dönemde hayatı "TikTok"' videoları kıvamında yaşıyor olmanız karakterinizi vıcıklaştırıyor. Menfaatinizin yüksek olduğu olaylarda uzlaşmacı kimliğinizle güneşlenmekten gocunmazken, restoranda iftar hesabı ödeme, ortaklaşa taksi parası verme gibi toplu hareketlerde sıvışmacı kimliğini ön plana çıkarıyorsunuz. İnsansız bir uzay aracı yapıp, içine de sizi koyarak gezegeninize postalamak lazım.
SARSAK YENGEÇ
(22 Haziran-22 Temmuz)
Yan yan gitmeyin
Sizden ülke menfaati için fedakârlık bekliyorum bu ay sevgili yengeçlerim. Siz yan yan giderek memleketin daha da ileriye gitmesi için ihtiyaç duyulan birlik-beraberlik atmosferini ve var olan dengeyi bozuyorsunuz. Bugüne kadar hiçbir işe yaramayan şövalyelik ruhunuza sesleniyorum: Dipsiz kovalarla su biriktirme işini bir kenara bırakın da normalleşin. Çıtır çıtır kırarım kabuklarınızı. Bakın, 12 Nisan'da Koç burcunda gerçekleşen Yeni Ay'ın pozitif etkilerini kabuğunuzdan sıyırır sizi ortalık yerde dımdızlak bırakırım. Demedi demeyin.
KABADAYI ASLAN
(23 Temmuz-23 Ağustos)
Ayarı kaçırmayın
Eğer beni Olympos'un zirvesinde semaver çayı demleyen biri gibi görmüyorsanız, eğer bu satırların astrolojik değil de sadece ve sadece şahsi görüşlerimden ibaret mütevazı bir değerlendirme yorumu olduğunu kabul ediyorsanız, eğer beni tarihe not düşmekten ziyade tarlada ot bitmekten müteşekkil bir vatandaş olarak görüyorsanız… Sizden zarif bir jest bekliyorum her zaman kükreyen, "dediği dedik çaldığı düdük" mizaçlı kardeşlerim. Bu ay üzerinize gelen rahatlama hissinin sizi kediye dönüştürmüş olması nedeniyle gözüme görünmezseniz sevinirim. Varlığınız en yakın arkadaşlarınızı bile sizden soğutma evresine intikal etmiş durumda. Ayarı kaçırmayın.
KURUNTULU BAŞAK
24 Ağustos–23 Eylül)
Global tedirginlikten bireysel gerginliğe…
Rusya yönünden gelen global ekonomik krizin tüm dünya gibi bütçenizi sarsacağı ortada. Global tedirginlik bireysel gerginliğinize pik yaptıracak. Kasmayın, soda için. Midenizi gevşetir, gazınızı azaltırsınız hiç olmazsa… Tamam, şu an ekonomik olarak bir belirsizlik içinde yüzüyorsunuz, duygusal çöküntü barajların kuma gömülen su seviyesinin bile çok çok altında ama yine de sizler için umut var. Çünkü en azından yıllar sonra, "Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı" repliğini söyleme fırsatına sahipsiniz. Sıkın dişinizi…
DENGESİZ TERAZİ
(24 Eylül–23 Ekim)
Karakter korumalı mevcudiyet sistemi
Ayın konumundan mıdır, gezegenin dönüşünden midir yoksa borcunuzun son taksidini ödediğinizden midir nedir pek bir mutlu görünüyorsunuz. Breh breh breh… Allah bozmasın… Ama en küçük esintide dağılmaya pek yatkın olduğunuzu biliyorsunuz değil mi? Efendi olup ham hayallerden gerçeklere çark etseniz daha iyi olur. Bu durumda sizler için özel bir sistem hazırladım bu ay. Devletin kur korumalı mevduat sistemini siz dengesiz terazilere göre uyarlayarak karakter korumalı mevcudiyet sistemini devreye sokuyorum. Zira kuşkularınız muhalefet partilerinin paranoyaklık seviyesini geçti. Sizi hizaya sokana kadar bu sisteme devam...
ZEHİRLİ AKREP
(24 Ekim–22 Kasım)
Bal tutup parmak yalamamak…
Kendinize ne zaman işe yarar, elinizden tutup size doğru yolu gösterecek arkadaşlar seçeceksiniz bilmiyorum ama biraz ufkunuzu kafe köşelerinin dışına çevirme zamanı gelmedi mi? Bu ay şişim şişim şişinecek, ayna karşısında saatler geçirecek ve kendinizi pohpohlayıp şımartma eğilimi içine girecek olmanız hayra alamet değil. Oysa bunlara ne gerek var ki? Siz ki bal tutup parmak yalamayan şahsiyetlerdensiniz. Bu durumdan kurtulmanız için alın size reçete: Mistik temaslar hissetmek ve kozmos vergisi bir bilinçlilik verimliliğine sahip olmak için iftarda bol bol ot ve sebze yiyin. Ete fazla abanmayın.
PALAVRACI YAY
(23 Kasım-21 Aralık)
Kaygı bozukluğunuza saygı duyuyorum
Kafa karışıklığı sizin burca has, değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez temel özelliklerden birisi olsa gerek. Kafanızın içi labirente dönmüş, ben bile girsem kaybolurum. Bu yüzden kahve içip fal baktırma merakından vazgeçin. Bu işin çözümü fallarda değil, kaygı bozukluğu yaşayan kafatasınızda. Yamulan yerlerini duvarlara vurun düzelecektir. Onun için Ramazan ayının şu mübarek günlerinde yogaya, pilatese değil inzivaya çekilmeye ve tefekkür etmeye davet ediyorum. Sosyalleşme uğruna kendinizi açtığınız dış dünyadan, sosyal medyadan hiç olmazsa bir ay uzaklaşıp kendi sesinizi dinlerseniz bayrama tek parça hâlinde yetişirsiniz.
DİKKAFALI OĞLAK
(22 Aralık-20 Ocak)
Kasap önünde bekleyen şaşkın kedi gibi
Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olurmuş, sizin durum o hesap. Burnunuzun dikine giden, "kaşım gözüm bana yeter, örnek aldığım tek kişi peder" modunda bir vatan evladı olmanız size bu ay değer kaybettirecek. Daha önce maçoluğun yükselen değer olduğunu yazan medya bugünlerde dümeni light olanın sevildiği yönüne kırmış. Buyur buradan yak! Maçoluk ruhunuzun kafa kâğıdı sayılırdı ama light olmayı nasıl becereceksiniz doğrusu merak ediyorum. Heyecanın, gerilimin, sabırsızlığın ve aceleciliğin her alanda artacağı bu ay, kasap önünde vitrine bakan kedi gibi çaresiz kılacak sizi. Ay hareketleri ve gezegeninizin konumu bile sizi kurtarmıyor maalesef. Ramazan'ın yavaşlığına teslim olmanız tek kurtuluşunuz gibi.
TERELELLİ KOVA
(21 Ocak–22 Şubat)
Kova dediğin içini göstermez
Transit Jüpiter ile doğumdaki ay karşıtlığı sizi gerçekçi olmayan bir iyimserlik ile parasal savurganlık ateşinin ortasına atacak bu ay. Artan güneş sıcaklığına çok faktörlü güneş yağını üzerinize boca etseniz de nafile. Çok faktörlü masraflar başınızı daha fena yakacak çünkü. Durduk yerde çıkan sağlık masrafı, bozulan cep telefonunuz, gününü geçirdiğiniz kredi kartı faturası, yoğun duygusallıktan kaynaklanan spekülatif hareketler mağduriyete neden olacak. Ancak kendinizi koyvermemenizi tavsiye ederim. Tamam Mevlâna'nın dediği gibi "Bir şeyin hulûsuna vaktinden önce sai olmak.." iyidir. Yani gidişatı önceden bilmek hoştur. Lakin çok düşünmekten dolayı depresyon bataklığına saplanıp kalmanızı istemem. Çünkü kova dediğin içini göstermez.
SEFİL BALIK
(23 Şubat-20 Mart)
Kendi denizinize dönün
Küresel ısınma felaketinden dolayı neredeyse kıyıya vurmak üzeresiniz sevgili balıklar. Umumi adaba mugayir bir çene ishali hastalığına yakalanmışsınız. Zannımca sizi yeni kurulacak bir partinin kurucu ortağı olmak bile adam edemez. Cırtlak böceği gibisiniz ve gün boyu hiç durmadan konuşuyorsunuz bu aylarda. Ağzınıza kramp girsin diye dua etmekten başka bir formülüm yok. Küresel ısınma türlerin fizyolojik ve biyolojik yapısını değiştiriyor diyorlardı da kulak asmıyordum. Bunun için buzullara gitmeye gerek yokmuş, aha bilimsel gerçek iki kulaç ötede! Hayırrrrr, bu siz olamazsınız. Lütfen bir an önce kendi iç denizinize dönün ve orada kendi kendinizle konuşun. Size yakışan budur.