Yaşam memnuniyeti araştırmalarına göre Türkler, gelir ve tasarruflarında azalma olduğunda ilk olarak tatil ve eğlence masraflarından kısmayı tercıh ediyor. Bu da yaklaşık olarak her dört Türk'ten birine tekabül ediyor.
Deniz kokusu yok, güneş sıcaklığı yok, dalga sesi yok. Evet, hemen hemen hepimiz tüm bir yıl beklediğimiz tatillerimizden döndük. Kaçınılmaz bir son olarak işe gidiş, parmak arası terliklerle sahile inmeye hiç benzemiyor. Pazartesi olup da masamıza oturunca etrafımıza gülücükler saçabildik mi? Yoksa mail kutusunda birikmiş onlarca maili görünce başımızı iki elimizin arasına alıp "ben ne iş yapıyordum acaba" diye düşünmeye mi başladık?
Kimisi için tatil, köyüne gidip eş dost arkadaşla sohbet etmek, kimisi için bütün tatil boyunca evden çıkmamak, kimisi içinse aylık kazancından çok daha fazlasını bir haftada beş yıldızlı bir tatil köyünde harcamak. İstatistiklere göre vatandaşların yüzde 36,1'i tatillerini bulundukları yerde dinlenerek geçiriyormuş. Tüm bu tatil çeşitlerinin tek ortak noktası sabahları biraz daha fazla uyumak olabilir.
Planını yap ve sekiz hafta mutluluğu garantile
Tatilin insanın genel mutluluğu üzerine etkileri ve bunun ne kadar sürdüğü incelendiğinde insanı en mutlu eden tarafının sadece planını yapmak olduğu görülmüş. Bu araştırmayı yapan Hollandalılar, aynı zamanda tatile çıkma beklentisinin insanların sekiz hafta boyunca daha mutlu olmasına neden olduğunu söylüyor.
Verilere göre, tatil dönüşü en mutsuz olan ülkeler Polonya, İngiltere ve Türkiye olarak sıralanıyor. Neyse ki çok şükür üçüncü sıradaymışız. Tatildeyken bir lahmacuna 70 TL, bir top dondurmaya 20 TL verdikten sonra (Bodrum'a yolu düşenler iyi bilir) insan nasıl mutlu olsun ki?
Bu tatil dönüşü sendromunu en az yaşayan ülke ise Çin.
Bu mutsuzlukta yalnız değilsiniz!
Boş zamanları bırakıp sorumluluklara dönmek pek de kolay olmuyor. Tatil bittiği için en mutsuz olan yaş grubu yüzde 68'le 23-35 arasında olduğu görülüyor. Yaş arttıkça can sıkıntısı yaşama oranı da düşüyor. 36-55 yaş grubundakilerin yüzde 62'si tatil dönüşü kendini mutsuz hissettiğini söylerken bu oran 56-65 yaş grubunda yüzde 57'ye iniyor. Türklerin yüzde 16'sı bu sendromu bir sonraki tatilini planlamaya başlayarak atlatıyor. Bu planlama sekiz haftalık mutluluğu garantiliyor en azından.
Yaşam memnuniyeti araştırmalarına göre Türkler, gelir ve tasarruflarında azalma olduğunda ilk olarak tatil ve eğlence masraflarından kısmayı tercih ediyor. Bu da yaklaşık olarak her dört Türk'ten birine tekabül ediyor.
İş stresine geri dönüşten kurtulma yollarından en çok tercih edileni ise alışveriş. Araştırmaya Türkiye'den katılanların yüzde 13'ü tatilden döndükten sonra daha iyi hissetmek için kıyafet, elektronik eşya, takı gibi yeni şeyler satın aldığını söylüyor. Can sıkıntısını alışverişle atlatmayı en çok tercih eden ülke ise yüzde 20 ile Brezilya. Onu yüzde 15 ile Çin takip ediyor. Türkler yine üçüncü sırada yer alıyor.
Tatil dönüşünün en mutsuzu kadınlar
Tatil dönüşü kendini mutsuz hissedenlerin yüzde 64 olduğunu biliyoruz. Bunların büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor.
Yapılan tatil ne kadar uzunsa mutsuzluk o kadar büyük mü oluyor dersiniz? Belki de tatile yüklediğimiz anlamlar o kadar da gerçeği yansıtmıyor.
Neyse, bir gün güneye yerleşme hayali ile "yaşamaya devam" ya da "tatilin en güzel kısmı eve dönüşüdür" diyebilmeye çalışalım :)
SOSYAL MEDYA DÜNYASI
Ne izledik?
-Dark
Neye sinirlendik?
-UEFA Süper Kupa finalinde sahaya atlayan YouTuber'a.
Neye şaşırdık?
-Jennifer Lopez'in Antalya'daki fahiş fiyatlı konser biletlerinin anında tükenmesine.
Neye güldük?
-Trump'ın Grönland'ı satın almak istemesine.
Neye üzüldük?
-İzmir'deki orman yangınlarına…
Ne dinledik?
-Norm Ender-Mekanın Sahibi.
Neyi stalkladık?
-Rapçilerin diss kavgasını.