ABD Dışişleri Bakanı AlbrIght: “Türkiye’nin laik bir ülke olması bizim için çok önemli. Bu konuyu Başbakan Erbakan’a da ilettik.” Milliyet - Gayet iyi biliriz ki ABD tüm dünyada demokrasinin korunması ve gelişmesini şiar edinmiştir. Bu doğrultuda askerî darbe ve cuntalarla, antidemokratik ve anti laik hareketlerle daima ters düşmüştür. Amerika'nın bir diğer hassasiyeti de -kendi sisteminde olmasa da- laikliktir. Bunun aksini gösteren pek çok uygulamaya rağmen sıradan her Amerikalı bu masala inanır. Bizce inanmalarının hiç mahsuru yok, zira inanç özgürlüğü diye bir şey var en nihayetinde. Sorun buna bizim de inanmamızı beklemeleri. İyi de bunun 28 Şubat'la ne ilgisi var diyeceksiniz. Biz demiyoruz ama Milliyet'in 13 Şubat 1997 tarihli manşeti bunu demeye getiriyor. Manşetten, dönemin ABD Dışişleri Sekreteri Madeleine Albright'ın ifadeleri aracılığıyla Türkiye'deki durumdan ("Türkiye'de laiklik kan kaybetmektedir, irtica hortlamıştır ve sistemi ele geçirmektedir") sadece aşırı laikçilerin değil ABD'nin de pek kaygılı ve üzgün olduğunu öğreniyoruz. Yani kendisi laik olmayan, laiklikle alakası bulunmayan birçok ülkedeki despotik yapıyı işine geldiği sürece destekleyen ABD, Türkiye'de laikliğin durumundan pek bir endişe etmektedir ve hani neredeyse bu nedenle Atatürkçü Düşünce Derneği'ne bile üye olacak hale gelmiştir. Bu nedenle hükümete kaygılarını bile belirtmiştir. 28 Şubat sürecinin hazırlık safhasında dünyanın jandarmasının bu hassas açıklaması, 28 Şubatçıların sadece içimizde olmadıklarını da gösterir nitelikte.