Türkiye’nin savunma anayasası yeniden yazıldı: Tarihte ilk kez dış düşmanın yerini ‘İrticai faaliyetler’ aldı.
Ülkedeki 'irtica'yı yok etmeye kendini adamış Fatih Çekirge imzalı sayısız 28 Şubat süreci haberinden biri olan bu manşet, bir gün önce Genelkurmay Karargahı'nda gazetecilere verilen brifinge katılanlara dikte edilen 'irticanın bölücü terörün yerini aldığı' kararını cümle aleme şevkle ilan ediyordu. Cumhuriyet tarihinde ilk defa dış düşmanı bir numaralı düşman olmaktan çıkaran ve iç düşmanı zirveye yerleştiren bu karar bir askeri yetkilinin ağzından şöyle özetleniyor: "PKK'nın irticayla işbirliği yaptığı ortadadır. Artık irtica, tehdit sıralamasında bir numara olmuştur. İran, Türkiye'de bir Cezayir benzeri yaratmak istiyor. Bir irticai rejim ihracı peşinde. Bu desteğin farkındayız". Aslında toplumun büyük bir kesimini hedef tahtasına oturtan ve fişleyen Batı Çalışma Grubu'nun çabalarıyla alınmış bu kararı anlatan Korgeneral Çetin Doğan'ın irtica dedikleri ne idüğü belirsiz şeye karşı alacakları önlemleri sıraladıktan sonra teselli babından eklediği şu sözler sürecin sonraki seyri ile karşılaştırıldığında gerçekten çok ironik hatta komik kalıyor: "Sakın yanlış anlaşılmasın. Türk Silahlı Kuvvetleri halkın ordusudur. Demokratik gelişmelere engel olmak diye bir niyeti yoktur. Bu anlamda elimizdeki silahı doğru ve halkın istediği yerde kullanırız. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Cumhuriyet tarihinde iktidarda kalma gibi bir hırsı da olmamıştır."