Türkiye'de siyasetçiler genellikle genç olmayan insanlardan oluşuyor. Sizin erken yaşta hem medya tecrübesi edinmeniz hem de siyasette aktif rol almanız birçok insanı şaşırttı. Siyasette genç olmanın avantajları ve zorlukları hakkında ne söylemek istersiniz?
Gençlerin toplumun her noktasında aktif rol alması ülkemizin gelişimi için çok önemli. Gençlerin her alanda var olması gerekliliği sadece bugünün meselesi de değildir. Bu vurguyu Mehmet Akif Ersoy'un dizelerinde de, Sezai Karakoç'un Diriliş Neslinin Amentüsü'nde de, Nurettin Topçu'nun İsyan Ahlakı nitelendirmesinde de, Necip Fazıl'ın Gençliğe Hitabe'sinde de açıkça görebilmek mümkün. Bu isimler daha da artırılabilir. Birçok mütefekkir güçlü bir toplumun ancak iyi yetişmiş bir genç nesille oluşabileceğini vurgular. Bu iyi yetişme kavramı iyi bir eğitimle birlikte değerlerine, köklerine bağlı bir nesil olmayı gerektirir. Alınan eğitimin karşılığı topluma verimli bir şekilde geri verildiği müddetçe fayda sağlar. Öğrenme ve gelişim ise hayat boyu sürer; insan hayatını bölümlere ayırarak "şimdi öğrenme", "şimdi çalışma zamanı" şeklinde nitelendirmenin çok faydalı olmayacağı kanaatindeyim. Her an öğrenme ve çalışma zamanıdır. Dolayısıyla gençler olarak bizler hem eğitimimize, öğrenmeye devam ederken hem de bu devletin bize sunduğu imkanların karşılığı olarak toplum için çalışmaya ve üretmeye de devam etmeliyiz. Bu hiç de zor değil çünkü gençliğin dinamizmi bunları yapmaya muktedirdir. Nitekim yıllarca "apolitik, memleket meselelerinden bihaber" şeklinde nitelendirilen gençlerin aslında ne derece vatan ve millet sevgisiyle dolu olduğunu ve zamanı geldiğinde çekinmeden kendini en önde konumlandırabildiğini 15 Temmuz gecesi açıkça gördük. Elbette toplumun her kesiminde olduğu gibi siyasette de gençlerin temsiline ihtiyaç var, gençlerin kendilerini ifade edebilmeleri, sorunlarına çözüm aramaları, projelerini gerçekleştirebilmeleri için siyasi alan oldukça önemli.
Tecrübe eksikliği ise yadsınamaz bir gerçek, biz gençleri en çok zorlayacak konulardan biri olarak bunu söylemek mümkün. Siyasette yeni yeni var olmaya başlamış gençler olarak daha alınacak çok yolumuz ve büyüklerimizden öğrenecek çok şeyimiz var. Ne mutlu ki birikimlerini her fırsatta bizlerle paylaşmaya hazır olan siyasetçilere sahibiz. Bu manada gençlerin siyasette var olması için desteklenmelerini çok büyük bir avantaj olarak görüyorum. Açık görüşlü, millî ve manevi değerlerine bağlı, dünya siyasetine ve gelişimine hâkim, bilim ve teknolojiyle kendini yetiştirmiş birçok gencin bu ülkede var olduğunu bilmek oldukça umut verici. Gençlerin özgüven ve cesaretle bu donanımlarını siyasete yansıtmasının ülkemizin hedeflerine ulaşmasındaki en önemli adımlardan biri olduğuna inanıyorum. İçerisinde bulunduğum siyasi hareketin gençlere verdiği değeri ve gençleri her zaman ön planda tutma gayretini de önemli avantajlardan biri olarak görüyorum.
Örnek aldığınız, tecrübelerinden, fikirlerinden etkilendiğiniz siyasetçiler ve fikir adamları kimler?
Gençlere olan inanç ve güvenlerini her fırsatta dile getiren, gençliğin nasıl olması gerektiği konusunda fikir üretmiş birçok mütefekkirin düşünceleri yol gösterici olmaya devam ediyor. Az önce bahsettiğim isimleri burada da zikretmek ve çoğaltmak mümkün. Diğer bir husus ise; belki bahsi geçen isimleri görme fırsatımız olmamış sadece kitaplarıyla onları tanıma imkanına erişmiş olabiliriz fakat gençlerin hayatına damga vuran, sözlerine, yaptıklarına, projelerine, duruşuna, mücadelesine, davasına bizzat şahit olduğumuz Sayın Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bize her yönüyle örnek olmaya devam etmesi bizim için çok büyük bir fırsat.
Bir mimar olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi bir metropolün yönetiminde, başka neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi'nde restorasyon alanında yüksek lisansıma devam ediyorum, koruma mimarıyım da denilebilir. Şuna inanıyorum; İstanbul gibi tarihi, kültürü, topoğrafyası, mimarisi eşsiz bir şehrin en fazla ihtiyaç duyduğu şeylerden biri bu değerlerini koruyarak daha fazla gün yüzüne çıkarmaktır. İstanbul'un yeni bir simgeden ziyade var olan simgelerini ve değerlerini koruması ve tüm dünyaya bunu yansıtması gerekir. Bunu da ancak tüm İstanbullularla birlikte şehrimize sahip çıkarak başarabiliriz. Biz görevliler olarak tarihi dokuya saygılı, daha yeşil, daha yaşanılabilir bir şehri tüm İstanbulluların katılımıyla birlikte gerçekleştirmeliyiz. Yeşil alan, ulaşım, otopark gibi temel meselelerini halletmiş bir İstanbul için medyaya da yansımış olan projelerimiz hazır. Hepimiz bu kentte yaşıyor, kentin sorunlarını biliyoruz, çözüme kavuşturma iradesine de sahibiz, İstanbullular ile birlikte bu projeleri hayata geçirecek ve şehrimize sahip çıkacağız.
KÜBRANUR USLU MİMAR / İBB MECLİS ÜYESİ