SNEHA MOHANDOSS
HERKESİ EN AZ BİR MUHTACI BESLEMEYE ÇAĞIRIYOR
27 yaşındaki gıda aktivisti Sneha Mohandoss'un başlıca uğraş konusu insanları fazla yiyeceklerini ihtiyaç sahipleri için ayırmaya ve vermeye yönlendirmek. 2015 yılında henüz 22 yaşındayken Chennai kentinde Foodbank (Gıda Bankası) adlı bir STK'nın kurulmasına ve onun kuruma dönüşmesine öncülük etti. Bu STK'nın amacı evsiz-barksız ve fakir insanları açlıktan kurtarmaktı. Bu harekete destek veren gönüllü arkadaşlarıyla kitlesel gıda bağışları organize eden Mohandoss özellikle düğünler gibi israfın yüksek olduğu organizasyonları örgütleyerek artan yiyeceklerin toplanmasını ve büyük yiyecek yardımları oluşmasını sağladı. Bulundukları şehrin "açlık haritası"nı çıkarıp tüm törenlerden artan yiyecekleri 100 gönüllü arkadaşıyla toplayıp, muhtaçlara dağıtan Sneha herkese şu çağrıyı yapıyor: "Herkesi en az bir muhtaç insanı beslemeye ve açlığın bulunmadığı bir dünyaya katkı vermeye çağırıyorum."
MASSIMO BOTTURA-LARA GILMORE
MICHELIN YILDIZLI BESLENME AKTİVİSTLERİ
Üç Michelin yıldızlı İtalyan aşçıbaşı Massimo Bottura dünyanın en iyi restoranları arasında gösterilen Osterio Francana'nın sahibi. Ancak Bottura sadece rafine damak zevkine sahip varlıklı gurmelere lezzet sunmuyor, 2015 yılında karısı Lara Gilmore ile birlikte kurdukları Food for Soul (Gönüllere Gıda) adlı sivil toplum kuruluşu ile fakir ve muhtaç insanları lezzetli ve sağlıklı yiyeceklerle buluşturuyor. Üstelik birkaç kıtada birden. Bu aşevlerinin temel amacı gıda yokluğu hisseden ihtiyaç sahiplerine zamanı geçmek üzere olan doğal gıda malzemelerinden kaliteli, sağlıklı, besin değeri yüksek, lezzetli yiyecekler sunmak. Massimo ve eşi Lara aşevi denilen hayır işine farklı bir tanımlama getiriyor. Kurdukları Refettorio (Yemekhane) adlı aşevi lokantalarla büyük şefleri bir araya getirerek nefis yemekler hazırlatıp atıksız, sürdürülebilir, sağlıklı bir yeme kültürü içinde fakirlere ve mültecilere hem lezzetli, hem de israf karşıtı lezzetler sunuyorlar.
HAILE THOMAS
YAŞITLARINA SAĞLIKLI BESLENME YOLLARI ÖĞRETEN ÇOCUK
Haile Thomas bugün 20 yaşında genç bir hanım ve daha şimdiden dünyada gıda alanının devrimcilerinden biri olarak anılıyor. Thomas bunu daha ortaokul talebesiyken 12 yaşında HAPPY (Healthy Active Positive Purposeful Youth) (Sağlıklı, Aktif, Olumlu, Amaçlı Gençlik) adlı sivil toplum hareketini kurarak başardı aslında. Kar amacı gütmeyen bu hareket, küçük yaşlarda yemek yapmaya merak salan ve öğrenen Thomas'ın vizyonuyla yetersiz imkanlara sahip topluluklarda büyüyen çocuklara sağlıklı ve doğru gıda sağlama yollarını eğiterek ve bilinçlendirerek sunuyor. Thomas bunun yanı sıra çocuklara ve gençlere bitkisel temelli beslenme ve mutfak eğitimi de veriyor yıllardır. 2012 yılından bu yana 15 binden fazla çocuğu sosyal medyanın da yardımıyla bu işe seferber etmeyi başardı. Thomas ve HAPPY hareketi çıkardığı kitaplar, sosyal medya hesapları ve diğer aktivitelerle çocuklara hem sağlıklı hem de iyi beslenme yollarını öğretiyor.
KÜRESEL İSRAF EDİLEN GIDA 670 MİLYON AÇ NÜFUSA YETER DE ARTAR BİLE
Gıda denilince söz konusu olan sadece üretim ve tüketim değil. Üretilen, tüketilen gıdanın yanında bir de üçüncü kategori var. Olmaması gereken bu kategoriye israf edilen gıdalar giriyor. Neden ayrı bir kategori diyoruz çünkü miktarı öyle göz ardı edilebilecek gibi değil. Üstelik hâlâ açlığın ya da yetersiz beslenmenin kol gezdiği coğrafyalar varken hiç de göz ardı edilebilir değil. Durumun vahametini şu veriler gösterir nitelikte: Örneğin, dünyada her saniye çöpe giden gıda miktarı ortalama 41 bin 200 kilo. Bu –sıkı durun- her yıl gezegenimizde 1,3 milyar ton kullanıma hazır besinin kullanılmadan çöpe gitmesi anlamına geliyor. Daha açıkça söylersek, üretilen gıdaların dörtte biri tüketilmeden atılıyor… Sadece varlıklı ülkeleri değil, yoksul ülkeleri de kapsayan bu israfın küresel ekonomiye maliyeti ise 750 milyar dolar. Oysa dörtte biri çöpe giden besinlerle dünyada aç ve yetersiz beslenen 870 milyonluk nüfusun karnını doyurmak hayli hayli mümkün.
KÜRESEL ÇİN VE UZAK DOĞU RESTORANLARI KAN KAYBEDİYOR
Wuhan kentinde bir canlı hayvan pazarından yayıldığı açıklanan Korona virüsü dünyadaki Çin lokantalarını da vurdu. Pek çok ülkede Çin yemekleri yapan restoranlar büyük ölçüde müşteri kaybettikleri gibi, Belçika'da olduğu gibi bir restorana girmek isteyen Çinlilerin yaka paça kovuldukları bile görüldü. Henüz kesinleşmiş olmasa da Korona virüsünün yarasa çorbasından yayıldığı şayiası tüm dünyada Çin yemeklerine ve Çinlilerin (hatta Asyalıların) beslenme alışkanlıklarına yönelik ön yargıları da hortlattı. Mesela, kimi Batı ülkelerindeki Çin restoranı işletmecileri "No dogs, no cats, no rats. Just chinese food" (Kedi yok, köpek yok, fare yok. Sadece Çin yemeği var) ibareli levhalar koyabiliyor ya da açıklamalarla müşteri çekmeye çalışabiliyor. Ya da "Bir Çin atasözü şöyle der: Çin mutfağında masalar dışında tüm dört ayaklılar, uçaklar dışında tüm uçanlar yenir", "Uzak Doğu'da hareket eden her şey yenir", "Çin sofrasında tüm yemekler hareket edebilir" türünden önyargılı espriler tüm dünyada yaygınlaşıyor.
FRANSA KASABALAR BELEDİYE BAŞKANSIZ KALMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
Yerel seçimlerde belediye başkanlığı, hatta muhtarlık için bile hemen her yerde kıran kırana bir rekabet görmeye alışığız. Acaba belediye başkanlığı "rantabl" bir iş olmasaydı aynı rekabet söz konusu olur muydu? Bu sorunun cevabını Fransa örneğinde görmek mümkün... Fransa Belediyeler Birliği tarafından yakın zaman önce yapılan bir anket rekabeti bırakın yakın bir zamanda belediye başkan adayı bulmanın bile zor olacağını gösteriyor. Zira ankete göre Fransa'daki kasaba ve küçük yerleşim birimlerinin belediye başkanlarının yarıdan fazlası 2020 yılı içinde istifa etmeyi ya da etmeyi göze alacağını düşünüyor. Bu kasabaların yüzde 40'ında da belediye başkanı istifa ederse yerini dolduracak başkan adayının bulunmadığı kaydediliyor. Bu nasıl oluyor diye soruyorsanız sebebi şu: Fransa'da belediye başkanlarına maaş ödenmiyor, sadece kasaba ya da yerleşimin büyüklüğüne göre aylık bir ücret tahsis ediliyor. Küçük bir kasaba için her ay tahsis edilen bu şerefiye niteliğindeki ödemenin 500 Avro civarında olduğu dikkate alınınca neden böyle olduğu sorusu kendiliğinden cevabını buluyor.
ABD İLKELİ ÇALIŞANLARI BÜYÜK YAYIN GRUBUNA GERİ ADIM ATTIRDI
Hachette yayın grubuna bağlı Grand Central Publishing çok tartışmalı bir kişilik olan ünlü yönetmen Woody Allen'ın 84'üncü yaşında hatıralarını yayınlayacaktı. Kitabın 7 Nisan'da yayınlanacağı açıklanmıştı ancak son anda yayınevi kitabı yayınlamaktan vazgeçti. Tepkiler nedeniyle bir kitabın yayınından vazgeçilmesi ilk olmuyordu ancak bu defa durum biraz değişikti zira kitaba en çok itiraz edenler, hatta itirazla kalmayıp protesto edenler bizzat Hachette Book Group USA çalışanları oldu. Yayın gününün hemen öncesinde bir araya gelen 75 kadar Hachette Book Group çalışanı üvey kızını 7 yaşından beri cinsel olarak suiistimal ettiği iddialarıyla tartışmalara konu olan Woody Allen'ın kitabı aleyhine tepki gösterilerinde bulundular. Adı pedofili ile anılan bir şahsın özel hayatını, aile ilişkilerini ve eski aşıkları ile ilişkilerini anlatan bir kitabın promosyonuna alet olmak istemediklerini belirttiler. Neticede protestocu çalışanları ile görüşen yayıncı şirket, durumun hassasiyetini de göz önüne alarak onları haklı buldu ve büyük bir zararı göze alarak yayını geri çekme kararı verdi.