Kökleri her ne kadar çok eski zamanlara dayansa da özellikle modernitenin ve şehir hayatının yarattığı şartlara bağlı olarak gelişen kahve falı, tarot, astroloji, melek ve nefes terapisi gibi alanlar kimilerine göre baştan aşağı hurafe yığını, kimilerine göre gerçekliği öyle pek de kolay yadsınamayacak bir alternatif anlatı, kimilerine göre ise sadece eğlence ve rahatlama amaçlı başvurulan bir 'kahve molası'… Ne olursa olsun, özellikle büyük şehirlerde sektörel anlamda gittikçe büyüyen bir olguyla karşı karşıyayız aslında. Peki, nedir bu işin aslı? İnsanlar hangi şartlara bağlı olarak böyle bir ihtiyaç hisseder ve daha çok kimler başvurur bu işin uzmanlarına?
Bu ve benzeri soruların cevaplarına karşılık bulabilmek, meselenin nedenlerini biraz olsun anlayabilmek adına konunun uzmanlarına danıştık. Verilen cevapların ekserisinde gelir seviyeleri yüksek ve daha ziyade seküler yaşam tarzına sahip insanların bu yollara başvurduğuna şahit olmamız fazlasıyla dikkat çekici bir unsur olarak görünüyor…
Bu işi nasıl ve kimden öğrendiniz? İşin kökeni esasen nereye dayanıyor?
: Yıllar önce değerli hocam Öner Döşer'in kurmuş olduğu astroloji okulunda öğrendim. Bilgi birikimi daha sonra 15 yıllık bir deneyime döküldü ve ortaya astrolojinin eşsiz serüvenine şahitlik etmek çıktı.
Astrolojinin kökeni milattan önceki dönemlere dayanıyor. Bunları çok sonradan yapılan araştırmalarda bulunan tabletlerden görüyoruz. İlk yazılı örneklerini Mezopotamya ve Babil uygarlıklarında buluyoruz. İslamiyet'in gelişi ile birlikte farklı bir perspektif kazandığını da yapılan çalışmalardan net bir şekilde görmüş oluyoruz zaten. Özellikle İdris peygambere verilen bu ilim bu noktada geliştirilmiş ve beslenmiştir. İdris peygamber yıldızların ve birbirleriyle olan ilişkilerinin insanlar üzerindeki etkisinin önemini anlatmış ve birçok katkıda bulunmuştur. Bunun yanında ismini sayamayacağımız pek çok İslam düşünürü astrolojinin gelişmesine katkıda bulunmuş ve bunun üzerine önemli eserler bırakmıştır. Zaman geçtikçe gözlemlediğim ve gördüğüm kadarıyla bazı ayetler de beni hayretle düşünmeye ve ibret almaya sevk etmiştir. Bunlardan en önemlisi bence; "O göklerde, yerdekilerin tamamını, kendi tarafından sizin hizmetinize verdi. Bunda tefekkür eden bir kavim için ayetler ve ibretler vardır." (Casiye/13)
: Melek terapisi psikoloji doktorası yapmış olan Dr. Doreen Virtue'nun oluşturduğu bir çalışma sistemi. Aslında burada melek diye ifade edilen şey de kişinin kendi iç sesi. Kutsal meleklerin insanın kendi iç sesi aracılığıyla kişiye rehberlik ettiği düşüncesi hâkim. Meleklere ulaşmanın yolu da nefesten geçiyor. Onlara bir soru sorduğunda seninle iletişime geçebilmek için nefesini kullanıyorlar. Sakin, huzurlu ve derin nefesler almış olman gerekiyor. Bu işin Türkiye'de sertifikasyon yetkisi tek kişide, ben de ondan eğitim aldım. Melek terapisinin felsefesinde meleğin insanın hayrına olan her konuda kendisine yardım edeceği düşüncesi var. Çok basit bir şeyden çok zor bir şeye kadar her şeyi talep edebilirsiniz meleklerden tabii nefesinizi doğru kullanabilmek şartıyla. Örneğin; küs olduğunuz birinin size karşı yumuşamasını da talep edebilirsiniz, istediğiniz iş pozisyonunu elde etmeyi de. Bu isteğiniz sizin ve evrenin hayrınaysa melekleriniz size mutlaka yardım ediyor. Ayrıca herkesin bir yaşam amacıyla ve kader planıyla bu dünyaya geldiği görüşü hâkim. Melek transı, sadece melek koçlarının yapabildiği bir trans yöntemiyle danışanına hayat amacını ve kader planını söyleyebilmesinden oluşuyor.
: Kahve falı bakıldığını ilk anneannemden gördüm. Çok ısrar etmeme rağmen bana hiç fal bakmadı ve bu konuda konuşmak istemedi. Doğup büyüdüğüm yer küçük bir kasabaydı ve buraya ayda bir bohçacı bir teyze gelirdi. O geldiği zamanlar mahalledeki bütün kadınlar kahvelerini yapar ve ona fal baktırırlardı. Ben de çocukken bu seanslara bir şekilde şahit olur ve çok etkilenirdim. Zaman geçtikçe bu konularda bir kabiliyetim olduğunu da fark ettim. Kendim bakmaya başladım. Daha sonra İstanbul'a geldim üniversite için. İletişim Fakültesi'nde okurken 'Antik Yunan'da Sembollerin Anlamı' diye bir dersimiz vardı. O dersin muhtevasında sembollerin ne denli önemli bir şey olduğunu anladım ve bu konuya derinlemesine girmeye başladım. Antik Yunan'dan Mısır'a, Hint düşüncesine kadar uzandığını fark ettim bu işin. Aslında hissi olarak yaptığım bir şey olan kahve falı, böylece teorize edilmiş oldu diyebilirim. İşin kökeninin tam olarak nereye dayandığını ben de bilmiyorum açıkçası. Fakat tarotu soracak olursanız o Antik Mısır'da Taratos tanrısından öykünerek oluşturulmuş bir şey diye biliyorum.
Size gelen müşteri portföyü genel olarak nasıl? Hangi sosyal sınıfa mensup insanlar size başvuruyor daha çok?
Danışanlarımın hepsi çok özel ve her birinin kendi içinde farklı bir hayat hikâyeleri var. Doğum haritası bir çok soruya cevap verir ama asla salt gelecek analizi göstermez. Bizler bazı yıldızlar ve kozmik gezegenler etkisiyle dünyaya geliyoruz. Doğum tarihimiz, doğum saatimiz ve doğum yerimiz bizim ham maddemizin belirlenmesinde çok etkili dinamikler. Potansiyellerimiz ve kişisel eğilimlerimizle şartların gelişeceği yolda bizim ne yapmamız gerektiğini gösterir. 15 yıllık serüvenimde sanatçısından sporcusuna, ev hanımından işadamına birçok kişiye yardımcı olmaya çalıştım. Hepsinin ortak paydası, 'yeteneklerim doğrultusunda bu dünyaya karşı görevlerimi en kaliteli şekilde nasıl gerçekleştirebilirim' şeklindeydi. Astroloji, irademizi mevcut yeteneklerimiz doğrultusunda kullanmaya ve hayatımıza bu minvalde yön vermeye yardımcı olan bir disiplin. Aslında kendi varoluşumuzdaki esas özelliklerimiz hakkında bilgi veriyor bize. Astroloji gelecekten haber vermez, bize geleceğe güvenli gidebilmemiz için doğru zamanda doğru davranma iradesini gerçekleştirmeyi öğretir. Ben daha iyi bir hayat için ne yapabilirim? Bunun içerisinde ilişkilerini iyi yönetmek de var, yatırımını nereye yapması gerektiği de.
Kategorize etmem gerekirse erkek danışanlarım daha çok kariyer ve ortaklık ilişkileri ile ilgili yardım alıyorlar. Kadın danışanlarım ise ilişkileri nasıl yönetebilirim, karakterim ne, ne zaman evleneceğim (ki bu en başat ve istisnasız gelen sorudur) gibi konulara yoğunlaşıyorlar.
: Açıkça söylemek gerekirse spiritüel terapilerin fiyatları oldukça yüksek. Tıpkı bir psikiyatriste gider gibi bu terapilere de en az birkaç kez gidilmesi gerektiği göz önüne alınırsa lüks bir tüketim diyebilirim. Bu nedenle de genellikle yüksek maddi standarttaki kişiler geliyor. Şaşırtıcı şekilde sosyal statüleri de oldukça yüksek kişiler. Çünkü belli bir hayat standardını yakaladıktan sonra insanların kendini ve sistemi sorgulamak için daha fazla vakitleri oluyor.
Bu arada ben iki yıldır melek terapistliği yapmıyorum. Bu terapi sistemini reddettiğimden değil ama artık kendimin başka bir düşünce sistemine sahip olmasıyla ilgili almış olduğum bir karar bu. Öncelikle Müslümanım ve Müslümanlıkta bildiğim kadarıyla meleklerle iletişim kurmak veya gaybı bilmek diye bir şey yok. Doğal olarak kendi inancımla bu sistemi tarttığımda meleklerden bir şey istemektense Allah'tan doğrudan istemeyi ve sistemin kendi akışında bana hayırlı olanı zaten vereceğini benimsedim. Tabii bir de terapiye gelen kişilerin kader planını söylemek vardı biraz öncede bahsettiğim gibi. Bundan sonra asla bir daha yapmayacağım bir şey bu, hem de asla! Benim için büyük bir karma sistemi oluşturmak demekti bu durum. Belki de biri için hayırsız olan bir şeyi onlara hayat amacı diye söylüyordum. Ayrıca ben psikoloji eğitimi almış biriyim, asla iletişime geçtiğim şeyin melek olduğundan emin olamadım.
: Ceo'sundan banka müdürüne, öğrencisinden akademisyenine, ev hanımından iş adamına toplumun hemen her kesiminden insan geliyor fal baktırmak için. Ama doğrusunu söylemek gerekirse daha ziyade gelir seviyeleri yüksek olan insanların tercih ettiğini gözlemliyorum.
İnsanlar size hangi amaç ve beklentiyle geliyor? Ne gibi taleplerde bulunuyorlar?
: Hayatın karşımıza çıkardığı bazı keskin virajları vardır. Aslında bunların hepsi bir imtihandır ama biz o esnada egomuza yenik düşer, motivasyonumuzu kaybedebilir, kendi iç gücümüzü fark edemeyebiliriz. Astroloji işte böyle anlarda devreye girer. Örneğin insanların ilişkisi biter ve "neden, bundan sonra ne yapmalıyım, bu süreci nasıl atlatabilirim" gibi sorgulamalara girerler. İşte biz bu sorgulama hallerinde devreye giriyor ve astroloji disiplinine bağlı olarak durumu analiz etmeye, danışanlarımız için sağlıklı çıkış noktaları oluşturmaya çalışıyoruz. El Biruni, Ebu Ma'şer El- Belhi, gibi pek çok astrolog yazar, öngörü kurallarını saptarlarken paragrafların sonunda "fakat her şeyin doğrusunu Allah bilir", "Allah'ın emrettiği gibi", "Allah isterse" gibi ifadeler kullanmışlardır. Eski âlimler astroloji sanatı ile uğraşanların, mütevazı ve haddini bilen kişiler olması gerektiğine inanıyorlardı. İbn-i Ezra, "Bilgeliğin başlangıcı, Allah'tan korkmaktır" diyerek, astrolojinin haddini bilmek, yaratıcının farkında olmak ve ona saygı göstermek gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu saygı, klasik astrologların eserlerinde, pek çok kez dile getirilmiştir. Doğru metotlarla kullanıldığında astroloji, insanın tekâmülü sürecinde kendisini fark etmesinin en güzel sanatlarından biri olur.
Eğer bir genelleme yapacak olursak; sınırlarımızı bilerek hayatımızda önemli olan ilişkiler, finansal durumlar, kariyer danışmanlığı ve sağlık ile ilgili bize öngörüler ve detaylardan gezegenler destek verebiliyor. Tabii 'her işin en doğrusunu sadece Allah'ın bilebileceği' hakikatini ıskalamadan…
: : Kimse şifa bulmaya yahut hayatını değiştirmeye gelmiyor. Üstelik melek terapisinin anlayışı tamamen kişi için hayırlı olanı bulmak üzerine kuruluyken bile insanlar hayırlı olanı duymaktan ziyade istediklerini elde etmek üzerine geliyorlar. Evlenemeyen birini aslında bekâr kalmasının hayrına inandıramazsınız ya da çocuğu olmayan birini çocuğunun olmamasındaki hayra. Kişi sizden çözüm istiyor hayır da olsa şer de olsa…
: İnsanlar daha çok içinde bulundukları ilişkilerinin zarar gördüğü ya da bittiği dönemlerde, işleri ile ilgili herhangi bir sorun yaşadıklarında yahut bir karar alma aşamasına geldiklerinde ziyaret ediyorlar bizi. Özellikle hayatının bir kriz sürecine girdiğinin farkında olan insanlar önlerinde olan zor zamanları bir nevi anlamlandırmak için başvuruyorlar bize. Tabii bunların dışındaki durumlarda da gelenler oluyor.
Ben insanların özellikle metropol hayatının yarattığı şartlardan ötürü bu ve benzeri şeylere yöneldiğini düşünüyorum. Çünkü metropol hayatı içerisinde insanlar kendilerini fazlasıyla yalnız hissediyor. Kimse tarafından dinlenilmediklerini, anlaşılmadıklarını düşünüyorlar. Kendilerinin dinlenildiğine ve birileri tarafından anlaşıldığına olan ihtiyaçlarından ötürü tercih ediyorlar bizi. Şehir hayatının yarattığı kalabalığa ve gürültüye bir es verme ihtiyacı da diyebiliriz buna. Kahve falı ve tarotun taşrada bir sektör haline gelmesi pek mümkün değil fakat sizin de bildiğiniz üzere metropolde önemli bir sektör olabiliyor. Bunun temel dinamiklerini sanırım şehirleşme sürecinde aramak gerekiyor.