Temmuz - Ağustos 2016 | Dosya sözlük

Temmuz - Ağustos 2016 | Dosya sözlük
Giriş Tarihi: 12.7.2016 15:24 Son Güncelleme: 29.7.2016 16:07
SAYI:26Temmuz 2016
Bu sayıda geçen sözcük ve kavramlar için sözlük...

Romantik dönem:
Klasik roman akımına tepki olarak 18'inci yüzyılın sonlarında doğan ve Victor Hugo'yla birlikte büyük ün kazanan akımdır. 'En iyi kural, kuralsızlıktır' diyen romantikler, insanın duygularını, düş gücünü ve insanı düzeltmenin toplumu düzeltmekle olabileceğini savunurlar. Romantizm akımı değişik ülkelerde değişik biçimlerde ortaya çıkmıştır. İngiliz edebiyatında daha çok şiirde kendini gösterir. İngiliz şiirinde kalın bir çizgide kendini gösteren romantizmin bu çizgideki ilk ismi William Wordsworth'tur. Tabiata karşı kutsal saygı düşüncesini benimser ve şiirlerinde doğayı yapmacık olmayan bir şekilde anlatır.

MTTB:
14 Aralık 1916'da kuruldu. Birkaç defa kapatılıp tekrar faaliyete başladı. 18 Mart 1965 tarihinde yapılan genel kurulda genel başkanlığa Rasim Cinisli'nin seçilmesiyle 'Anadolu Gençliği' temasıyla milli ve manevi değerleri öne alan bir politika izledi. Devrin önemli fikir adamlarının desteklerini alarak yoluna devam etti. O tarihte MTTB'nin kadrosunda bulunan ve faaliyetlerinde yer alan öğrenciler aynı zamanda bugünün de yönetici kadrosunu oluşturdu. Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Taner Yıldız, Beşir Atalay, Bülent Arınç, İsmail Kahraman… bu isimlerin başında geliyor.

Rasyonalizm:
Akılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşıma verilen isimdir. Buna göre, kesin ve evrensel bilgilere ancak akıl aracılığı ve tümdengelim yaklaşımıyla ulaşılabilir. Dünya hakkındaki önemli olan bilginin yalnızca deney ötesi yöntemlerle elde edilebileceğini savunur. Bu görüşe göre, kesin bilgi örneği matematiktir. Hakikate ve eşyanın bilgisine sadece akıl ile erişilebileceğini savunur.

Mebde ve mead:
Mebde, sözlükte başlamak meydana gelmek manasına gelen 'bed' kökünden türerken 'mead' ise, dönüş, varış manasına gelen 'avd' kökünden türemiştir. Bütün varlığın nasıl başladığı ve sonunun nereye varacağını anlatan kelam ilmi içinde yer alan bir konu.

Kartezyen felsefe:
Aydınlanma felsefesini derinden etkileyen ve Descartes'ın ortaya koyduğu Kartezyen felsefenin temelinde bilimsel bilginin kesinliğine inanma fikri yatar. Mutlak gerçek ve Descartes yönteminin bilgi yolunda geçerli tek yol olduğunu söyler.

Novalis (1772-1801):
Alman şair ve filozof. Romantik kelimesini yazıda ilk kullanan kişidir. İlahi varlığın ancak sevgi ile anlaşılabileceğini savunmuştur. Fikir dünyası dokuz yaşında ağır bir hastalığı atlattıktan sonra gelişim sürecine girdi ve hızlandı. Latince ve Yunanca öğrendi. Sophie von Kühn adlı bir kızla nişanlandı fakat kız kısa bir süre sonra ölünce Novalis büyük bir buhranın içine girdi ve kendisini 'gizemcilik' akımına verdi. Şiir, roman ve öykülerinde ölüm, yalnızlık, mutluluk, hasret gibi konuları sık sık işledi. Felsefede çok etkili olamasa da yazıları romantizm taraftarlarınca çok tutuldu ve sürekli okundu. 1801'de tüberküloz hastalığından dolayı öldü.

Jean jacQues Rousseau (1712-1778):
Fikirleriyle Fransız Devrimi'nin gerçekleşmesinde pay sahibi olan filozof. 1728-1738 arasında tercümanlık, sekreterlik ve müzik öğretmenliği yaparak, İtalya ve Fransa'yı gezmiştir. Yazdıkları Fransa'da yasaklanınca arkadaşı David Hume'un davetiyle İngiltere'ye gider. Yazdıkları çok karmaşık olduğundan dolayı, "demokrat - anti demokrat, aydınlanmacı - aydınlanma karşıtı, burjuva devrimi savunucusu-burjuva liberal devrimini tehlikeli bulan biri" gibi çok farklı şekillerde değerlendirilmiştir. En ünlü eseri Toplum Sözleşmesi'nde de bu konulara sıkça değinir Rousseau. O, yurttaş olmadan erdem, erdem olmadan hürriyet, hürriyet olmadan da devlet olamayacağını savunur. Devletin iktidara değil, halka ait olduğunu söyler ve ulus-devlet şeklinin doğru olduğunu düşünür.

Sabahattin Ali(1907-1948):
Türk yazar ve şair. Edebi kişiliğini toplumcu gerçekçi ve realist bir düzleme oturttu. Babasının mesleği gereği çeşitli şehirlerde eğitim gören ve bir süre cezaevinde kalan Sabahattin Ali, hayatındaki bu farklılıkları eserlerine de yansıttı. Eserleri, çeşitli dönemlerde senaryoya aktarılarak sinema filmi olarak çekildi. 41 yıllık yaşamında ağırlıklı olarak öykü türünde yazdı, bu türde toplam 64 eser veren Sabahattin Ali yazdığı romanlarıyla da ön plana çıktı. Romanlarında sevgi ve aşk konusu öne çıkarken, öykülerinde ise sevgi ve aşk ile beraber kırsal kesim sorunlarına değindi. Sabahattin Ali'nin eserlerinde ideolojik bir görünüm ağır basmaz, bu doğrultuda genellikle üstü kapalı ifadeleri tercih etmiştir. 1948 yılında Bulgaristan sınırına geçmek üzereyken uğradığı saldırı sonucunda hayatını kaybetmiştir.

Asrî:
Çağdaş.

Hale:
Gökcisimlerinin çevresinde görülen ışık halkası.

İhya:
1. Yeniden canlandırma, diriltme.
2. Çok iyi duruma getirme, geliştirme, güçlendirme.
3. Yeni bir güç, umut, erinç verme.

Kristalizasyon:
Kristal hale getirme işlemi.

Mağrur:
Gururlu, kibirli, kendini beğenmiş.

Mutantan:
Şatafatlı, görkemli.

Regülasyon:
Düzenleme.

Sarkastik:
Alaycı, ironik.

Tecdit:
Yenileme, tazeleme.

Teritoryal:
Yerel olarak, bölgesel.

BİZE ULAŞIN