Memleket: Kaydı alınmıştır

Lacivert Yazı İşleri 02 Aralık 2015, Çarşamba

7 Haziran - 1 Kasım tarihleri arasında memleketin sosyal ve yazılı medyasında gerçekleşen ironik, komik, trajik bazı paylaşım, manşet ve yazılardan sizler için bir seçki hazırladık.

7 Haziran'dan 1 Kasım'a uzanan süreçte sosyal ve yazılı medyada kendilerini bu memleketin esas sahibi gören 'beyazlar' yine bildiğiniz gibiydi. İçlerindeki öfkeyi, nefreti gizlemekten çekinmeyen, topluma fildişi kulelerinden bakarak iddialı sözler etmeyi bir meziyet belleyen, 'öngörü körü' kesimin dramı, memleketin o 'hor görülen insanlarının' basireti ve bilgeliğiyle yine tekerrür etti.
Beklediklerini elde edemeyince yollarından dönüp çark edenler oldu elbet… İnatlarını inatla ve yüzsüzlükle sürdürmeye devam edenlere de, mızmızlanıp 'küstüm oynamıyorum' diyenlere de şahit olduk… Ve tabii ki 'cahil, koyun, bidon kafalı, şu bu' edebiyatıyla içindeki ateşi soğutmaya çalışan çakma entel tavırları da görüp tecrübe ettik yine… 'Paralel evren'den gelen beddua seanslarıyla, memlekette ve dünyada meydana gelen her olayda ihaleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'ye yıkmaya çalışan nevrotik komplocuların paçozluklarıyla da müşerref olduk yeniden…

Seçimi öngöremeyenler
1 Kasım seçimleri öncesi bu işin 'metodolojisini bildiğini' haykırıp iddialı analizleriyle gündemi meşgul eden zevat, öngörüsüzlükleriyle yine kahkahaya boğdu hepimizi. :) :)

Çarkologlar
Bazı medya kuruluşları ve yazarlar 1 Kasım'dan önce ve 1 Kasım'dan sonra yaptığı haberlerle sosyal bilimlere Çarkoloji adında yeni bir disiplin kazandırdılar. Sosyal bilimler alanında yapılan yeni bir fikir döngüsünün adı olan Çarkoloji'de yapılan dönüş ben merkezli olup objenin kendi ekseni etrafında gerçekleşir. Dönüş esnasında erişilen hız ve sağlanan ivme iyi bir Çarkolog olmakla doğru orantılıdır.

Paralı askerler
Ülke çok kutuplaşmış… Sorumlusu belliymiş… İç savaş tehlikesi kapıdaymış…

Mış mış mış da muş muş muş... Masa başından Türkiye'ye bakıp haber yapan, gayri ciddi siyaset mekanizmasıyla politikasını güden bu zevatın elindeki tek silah bu, kamuoyuyla dama oynamak. Paşa torunu Hasan Cemal, yalı gazetecisi Nazlı Ilıcak ve daha niceleri, yani çift pasaportlular, bedduacılar... Bu dama oyununda sokaktaki adama yenildiniz. Şimdi çift pasaportunuzdan birini usulca yere bırakınız.

Özgür basın!!!
Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Bedri Baykam'ın CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdiği yazısına kıyamayıp gazetede basmama kararı almış. Yazıyı çerçeveletip duvarına astığı söyleniyor…

Teröre Fransız kalmak
Fransa'da meydana gelen terör saldırısı sonrası bazı gazeteler attıkları manşetlerde ihaleyi yine devlete kestiler. Fransa bile kesin açıklama yapmazken, bu gazeteler, saldırının sorumlularını yine herkesten önce buldular. Niagara'da bir balık geri geri yüzse, Taklamakan'a UFO inse sorumlu her zaman belli zaten.

Bunu da gördük!
Bu seçkimizde, camı kırılan gazete binasını tavaf etmenin kuralları, yalan haber yapmanın dayanılmaz hafifliği, çarpıtmanın, halkı yok saymanın marifetleri, dışkı yedirmenin işkence olmadığı fikri, Amerikalı dış işleri yetkilisine Türkiye'nin IŞİD'e destek verdiğini söyletmeye uğraşan Cumhuriyet muhabiri Pınar Ersoy'un ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı'yla yaptığı söyleşideki üstün habercilik dehasına şahit olacaksınız.

Benzer Haberler

Psikiyatrist, şair ve yazar Prof. Dr. Kemal Sayar’la memleketin ruh halini konuştuk.

Kendimi bu memleketin evladı hissettiğim anlar, o aidiyeti kurduğum anlar, ruhen de bir güvenlik bölgesindeymişim duygusunu yaşatır bana. Bir bayram sabahı camiden çıkan insanların yüzlerindeki ifade bu memlekettir. Oğlunu askere uğurlarken ağıt yakan ve “Oğlum Peygamber ocağına gitti” diyen ananın ağlaması bu memlekettir. Peki memleket neresidir? niyazi mısri’nin “derman arardım derdime, derdim bana derman imiş” dediği yerdir.

Bu ülkeden olmak neyi gerektirir? Cumhuriyet Halk Partisi’nin Anadolu kadınının evine ayakkabıyla girmesi bu ülkeden olamamasıdır hâlâ. Arabeski aşağılamak, lahmacuna dudak bükmek de buna dâhil. Günlük kaygılarla, ideolojik saplantılarla babaannene ters düştüğün taraf, bizden başka her yöne çıktığın yol, buradan uzak olma halindir.

Terörle nasıl mücadele edileceği sorusu bir kenarda dururken, bir çevre felaketi gibi tüm dünyayı etkilemeye başlayan bir başka devasa sorunun varlığını görmeden işe başlamak zor görünüyor. Bu sorun uluslararası politikanın yürütülmesinde terörün araçsallaştırılmasıdır. Dünya üzerindeki bütün devletler bu araçsallaştırmanın hangi yöntemler ve gerekçelerle hayata geçirildiğinin farkındalar ve hâlihazırda bu yöntemi kullanmasalar bile söz konusu yöntemin geçerli bir yanı olduğunu zımni olarak kabul ediyorlar.