Aralık 2015 | Dosya Sözlük
İslam düşünce tarihinde 'yakin'in üç ana mertebesi vardır: İlmel yakin,t Ayne'l yakin, Hakkal yakin. Ayne'l yakin göz ile görme derecesinde, müşahede ederek bilmek anlamındadır. Müşahede etmek manasındaki 'ayn' ile gerçeğe uygun bilgi anlamına gelen 'yakın' kelimelerinin birleşmesi ile meydana gelir.
Casus Belli:
Türkçeye 'savaş nedeni' olarak çevrilebilecek Latince bir ifade olup, bir ülkenin savaşa girme nedenini belirtmek için kullanılır. Uluslararası hukukta kuvvet kullanma ya da kuvvet kullanma tehdidinde bulunmak yasaklandığından, bir durumu 'Casus belli' olarak ilan etmek hukuka aykırı olarak değerlendirilecektir. Esas olan, uyuşmazlıkların barışçı yollarla çözülmesidir.
Mızıkayı Hümayun:
Kostümü, donanımı ve örgütlenme şekli itibarıyla Avrupa standartlarında bir ordu olan Asakir-i Mansure-i Muhammediye'nin yapısına uymadığı gerekçesi ile kaldırılan Mehterhane-i Hümayun'un yerine kurulan askeri bandodur. Kuruluşunda başına, 1828'de bir İtalyan müzik adamı olan Donizetti Paşa getirilmiştir. Mızıkayı Hümayun, 6940 sayılı özel kanunun çıkarıldığı 1957 yılından sonra uluslararası platformda da adını duyuran Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın çekirdeği sayılır.
Baksı:
Türkmenlerde destan anlatıcısı, Özbeklerde destancı ve falcı, Kazak ve Kırgızlarda ise büyücü ve duahan manalarında kullanılmaktadır. Türkçe Kişi Adları Sözlüğü'nde; bilgin, öğretmen, saz şairi, âşık, hekim olarak tanımlanır.
Sütre:
1. Perde, örtü.
2. Evde veya açık alanda namaz kılarken öne konulan nesne.
3. Düşman gözünden ve ateşinden korunmaya yarar doğal veya yapma siper.
Cemahiriye:
Cumhurlar idaresi anlamına gelir. Aşiret, köy, mahalle, semt ve şehir düzeyinde halk komitelerinin oluşturulması sonrası meydana gelen devlet yapılanması olarak tanımlayabileceğimiz cemahiriye, özellikle liberal demokrasiye inanmayan Libya'nın eski devlet başkanı Muammer Kaddafi'nin görev süresince ülkesinde uygulamaya çalıştığı bir sistemdir.
Konvansiyonel savaş:
Savaşan ülkelerce gücü, menzili, niteliği bilinen ve klasik olarak kabul edilen, nükleer ve kimyasal silah dışında kalan araçlarla yapılan savaş. Konvansiyonel savaşta düzenli ordular, birbirleriyle kitle imha silahları kullanmadan doğrudan savaşırlar.
İsmail Dede Efendi (1778-1846):
18'inci yüzyılın en meşhur musikişinası Hammâmîzâde İsmail Dede Efendi, Yenikapı Mevlevihanesi'nde yetişmiş; sarayda öncelikle hânende, ardından musâhib ve sermüezzinlik görevlerinde bulunarak hemen her formda eser vermiş, bestelediği yedi Mevlevi ayini ile bu formun en büyük bestekârı sayılmıştır. Babasının vefatından kısa bir süre sonra, annesinin bütün itirazlarına rağmen, babasından kalan hamamı satarak parasıyla dergâhta pek çok ayin tertip etmiştir. Birçok değerli öğrenci yetiştiren İsmail Dede Efendi, 500'den fazla eser besteledi. Arazbar, bestinigar, evc-buselik, hicaz-buselik, ırak, neva, saba-buselik, sultani-yegâh makamından tam fasılları bugün mevcuttur.
Saint Exupery (1900-1944):
Fransız pilot, yazar ve şairdir. 1921 yılında Fransız Hava Kuvvetleri'ne katıldı. Daha sonra ordudan ayrıldı, hava postacılığı yaptı. 1939 yılında yakın dostu Andre Gide'in ısrarı ile bir pilotun gözünden yazdığı İnsanların Dünyası Fransız Akademisi Roman Büyük Ödülü'nü kazandı. 1943 yılında ünlü romanı Küçük Prens yayımlandı. Aynı yıl İkinci Dünya Savaşı sırasında tekrar ordu için uçmaya başlayan yazar 1944 yılında vurulmuş ve büyük bir kaza geçirmiştir. Uçağı ve cesedi bulunamamıştır. Güney Postası, Gece Uçuşu bilinen eserleri arasında yer alan yazar, Küçük Prens isimli eseriyle ünlenmiştir.
Carl Gustav Jung (1874-1961):
İsviçreli psikiyatr, analitik psikolojinin kurucusudur. Derinlik psikolojisinin Sigmund Freud ve Alfred Adler ile beraber üç büyük kurucusundan biri olarak kabul edilir. Psikolojik analizlerinde astrolojiden de faydalanan Jung, geliştirmiş olduğu 'toplumsal bilinçaltı' ve 'gölge teorisi' tezleriyle ününü artırmıştır. Psikoloji alanı dışında teoloji, etnoloji, edebiyat, güzel sanatlar gibi çok farklı alanlarda çalışmaları olmuştur. Psikoloji ve Din, Dört Arketip, Kırmızı Kitap başlıca eserleri arasında yer almaktadır.
Altruistik:
Özgeci, başkalarını düşünen.
Asitane:
1. Eşik.
2. Payitaht, saltanat merkezi.
3. Büyük tekke.
Dellal:
1. İlan edici. Yüksek sesle bildiren.
2. Davet eden.
3. Hakka davet eden.
4. Kunduracılıkta köselenin yüzünü sıyırmaya ve perdahlamaya yarayan alet.
Dilkeşhâverân:
Türk musikisinin mürekkep makamla-rından biri.
Gönenmek:
Mutlu, mesut olmak, rahat bir hayat sürmek, sevinç duymak, sevinmek, abat olmak.
Hal-i pürmelal:
Hüzün dolu hal, acıklı durum.
Mizantrop:
İnsan içine karışmaktan hoşlanmayan, insanlardan kaçan (kimse).
Müstağrip:
Batılılaşmış, Batı hayranı. İlk defa karşılaştığı bir şey karşısında şaşıran kişi anlamına da gelir.
Müteallik:
İlişkin, ilgili.
Okültizm:
Görünmeyen aleme, doğaüstü güçlere ilişkin gizli ve saklı olanın bilgisi.