GANİRE PAŞAYEVA DÜNYA ARENASINDA AZERBAYCAN’IN SESİ OLDU
Rahmetli Ganire Paşayeva ile kaç yıllık bir dostluğunuz var? Kendisiyle tanışma hikâyenizi ve bugüne kadar gelen muhabbetinizi merak ediyoruz. Onu nasıl hatırlıyorsunuz?
Allah rahmet eylesin, Ganire hanımla 23 sene önce tanıştık. Bir televizyon kanalında medya işçisi olarak çalışıyordu. Sorduğu sorularla halkın gözünde bir yeri oluştu. Biz tanıştığımızda milletvekili idi. Çeşitli programlarda bir araya gelirdik. Türk dünyasına olan sevdamız bizi birbirimize yaklaştırdı. Tovuz bölgesinden vekil seçilen Ganire hanım oradaki insanların refah içinde yaşaması için elinden geleni esirgemeyen, problemleri çözen, kadınların
haklarını mecliste dile getiren gerçek bir milletvekiliydi. Çalışkan bir insandı. Ganire hanımı iyi amellerle hafızamızda yaşatacağız. Cismen yanımızda olmasa da ruhen yanımızdadır.
Ganire hanımın çocukluğu, yetiştiği ortam ve davası uğruna çalıştığı yıllar hakkında ne anlatmak istersiniz?
Bu yıllarla ilgili bir tanıklığım yok. Ancak Ganire hanım hep ailesiyle, anne babasının öğrettikleriyle övünen bir insandı. Konuşmalarımızda her zaman, ailesinin verdiği tarih ve edebiyat eğitimini anlatırdı.
Azerbaycan'ın son dönemdeki şahlanışı hepimize gurur verdi. Karabağ'ın geri alınışının arkasında çok büyük ve yıllara yayılmış bir inanç da yatıyor. Türk milleti o topraklara geri döneceğini daima aklında tuttu. Sizin bu konudaki duygularınızı öğrenmek isteriz...
Azerbaycan insanı 30 yılı aşkın süredir işgal altında olan toprakları için mücadele etti. Bu süre içinde her platformda sesini duyurmaya çalıştı. Önce 1988'de Ermenistan'dan ayak yalın, evsiz eşiksiz kovulan yarım milyon soydaşımızın derdini anlatmaya çalıştık. Sonra 1990 yılında Sovyet birleşmelerinin Azerbaycan'a girişi, Bakü'de yapılan katliam… Burada ilk şahlanış yaşandı ve Azerbaycan Cumhuriyeti kuruldu. Daha sonra Ermenistan'ın Karabağ'da yürüttüğü soykırım. Hocalı'daki soykırım. Azerbaycanlıların Karabağ'dan, kendi yurtlarından kovulması. Savaşlarda verdiğimiz şehitler… Bu zor günleri anlatmak istedik. Azerbaycan'ın has kızı olarak Ganire hanımın haykırışı, dünyaya duyurmak istediğimiz ses oldu. Otuz yıl içinde ateşkes dense de şehit veriliyordu. Ermenistan tarafından sürekli ateş ediliyordu. Bugüne geldiğimizde ise savaşı bitirmek için başlattığımız savaşta kardeş bildiğimiz Türkiye tarafından desteklenmek, haklı davamızda omuz bulmak hem maddi hem manevi desteğe dönüştü. Türk devleti ve halkı tarafından verilen destek sayesinde Azerbaycan'ın muzaffer ordusu, kahraman Azerbaycan halkı, Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev beraberliğinde kazanıldı. 44 gün süren II. Karabağ Savaşı gelecekte de çok konuşulacak. Allah şehitlerimize rahmet eylesin, gazilerimize sağlık versin.
Düşüncem odur ki, bundan sonra bir daha bizim bölgemizde kan dökülmesin. Ganire hanımın da dile getirdiği gibi Zengezur Koridoru'nun açılmasıyla bölgemizde refah sağlanacağına ve istikrarın oluşacağına inanıyoruz. İnşallah bu zaferden sonra tezlikle koridor açılır ve Kızılelma'ya giden Türk Yolu'na kavuşuruz. Devlet başçılarımızın beraber adımlaması, yiğit Azerbaycan askerinin, Mehmetçiğimizin duruşuyla, binlerce şehidimizin sayesinde bu da olacaktır. Bugün Karabağ Azerbaycan'dır diyebiliyorsak şükürler olsun Allah'a. Çırpınırdı Karadeniz'de söylediğim gibi Azerbaycan bayrağını Karabağ'da astık elhamdülillah.
"Kızılelma", "Turan", "Dilde Fikirde İşte Birlik" hepimizin gönlünde yatan ülkü. Peki, Ganire hanımın duyguları, düşüncesi, mefkûresi neydi? Gençlikte ne bekliyordu? Türk insanını yetiştirmek, geliştirmek için eğitim, teknoloji, hukuk, ekonomi gibi alanlarda özel olarak çizdiği bir rota var mıydı?
Bunlar bizim her zaman dile getirdiğimiz mefkûrelerimiz. Yıllar önce Azerbaycan ve Türkiye diasporaları birlikte çalışsın diye Haydar Aliyev'in imzaladığı bir belge vardı. Ben sanatçı, Ganire hanım milletvekili olarak yedi yıl boyunca Avrupa'da, Amerika'da, dünyanın farklı ülkelerinde okuyan gençlikle yüz yüze geldik. Bu programlarda Ganire hanım Azerbaycan'ın derdini, Karabağ problemini, Hocalı'da olan soykırımı dile getirirdi; ben de silahım olan müziğimle dile getirdim. Ganire hanım her yerde öğrencilerin bilgilenip geri dönmelerini rica etti. Yeniden ülkelerinde yaşayıp vatanlarına hayırlarının dokunmasını sağlamak istedi. Bizim çizdiğimiz rota, her vatandaş yurt dışında okusa bile ülkesine hayır vermeli. Ülkemiz derken de Türk insanını nazarda tutuyoruz. Türk'ün yaşadığı her yeri özümüze vatan bildik biz. Bu çabamız Kırgızistan, Türkmeneli, Kazakistan, Türkmenistan içindir, büyük vatanımız Türk dünyası içindir.
Ganire hanımın Türk dünyasıyla ilgili görüşleri nelerdi? Türkiye'ye ayrı bir kıymet veriyor muydu? O, Türk dünyası için ne ifade ediyor?
Türkiye'ye karşı sevgisi çok büyük idi. Ganire hanımın da hep dile getirdiği bir söz vardır: Her bir Türk'ün iki vatanı vardır. Biri doğduğu ana toprağıdır, bir de Türkiye Cumhuriyetidir. Gerçekten de böyledir. Benim Azerbaycan'ım var, doğduğum topraktır. Ve elbette ikinci vatanım Türkiye'dir. Bizim düşüncemiz ve mefkûremiz budur. Bu yoldan ileri gelerek Türk dünyasını özünde birleştirme ifadesi var idi. Sadece bir millet iki devlet değil; bir millet yedi devlet. Yani dünyada yaşayan bütün Türk boylarının dileğindeydi. İnşallah o günü de görürüz.
Ganire Paşayeva kimdir?
1975 yılında Azerbaycan'ın Tovuz bölgesinde Düz Kırıklı kentinde dünyaya geldi. İlk ve ortaöğreniminin ardından önce tıp ardından hukuk tahsili gördü. Azerbaycan Tıp Üniversitesi Pediatri Bölümü'nden ve Bakü Devlet Üniversitesi Uluslararası Hukuk Bölümü'nden mezun oldu. 1998 yılında ANS televizyonunda muhabir olarak çalışmaya başlayarak bu kurumda farklı görevler üstlendi. 2005 yılında Haydar Aliyev Vakfı'nın halkla ilişkiler bölüm başkanı oldu. 2005 yılında Tovuz milletvekili seçilerek Azerbaycan Millî Meclisi'ne girdi. Millî Meclis'teki Uluslararası ve Parlamentolar Arası İlişkiler Daimi Komisyonu'na üye oldu. Azerbaycan-Gürcistan Parlamentolar Arası Çalışma Grubu başkanlığı, Azerbaycan-Türkiye, Azerbaycan-Hindistan ve Azerbaycan-Japonya Parlamentolar Arası Çalışma Grupları üyeliği gibi görevler üstlendi. Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi'nde Azerbaycan Cumhuriyeti'ni temsil eden kurulda yer aldı. Birçok görevinin ve meşguliyetinin yanında Aşk Başka adlı bir şiir kitabı da yayımladı. Altı yıldır Dünya Alpagut Federasyonu As Başkan Yardımcılığını ve Azerbaycan Millî Meclisi Kültür Komitesi Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Ganire Paşayeva 24 Ekim 2023'te hayatını kaybetti.