Melek Kayıtları

Ali Eren 06 Aralık 2016, Salı

İlk öykü kitabı Muhteris ile öykü dünyasında büyük bir yer kazandı Abdullah Harmancı.

Modern bireyin kalabalıklar içindeki yalnızlığını anlatan Harmancı'nın kahramanları genelde içimizden birileri. En yakınlarımızın hikâyelerini anlatan Harmancı, yeni kitabı Melek Kayıtları'nda (İz Yayıncılık 2016) 15 uzun, 32 de minimal öykü ile çıkıyor okurunun karşısına.

Harmancı, öykülerinde şiire yakın olan bir yazar. Postmodern unsurları kullanırken bile klasik hikâye anlatıcısının sesinden vazgeçmiyor. Bunu Melek Kayıtları'ndaki metinlerde de çok net görebiliyoruz. Bazen deneme türüne yaklaşan metinler de kuruyor Harmancı fakat bunu öylesine ustaca yapıyor ki, o deneysellik okurunun gözüne batmıyor.

Kısa öykülerle daha çok kıssa geleneğine yaslanmaya çalışan Harmancı, modern öykü dilini geleneğin imkânlarıyla genişletmeye çalışmış Melek Kayıtları'nda. Harmancı'nın öyküleri kısa, kıpkısa metinlerle bile öykümüzün merkezindeki yerini her zaman koruyacağa benziyor.

ABDULLAH HARMANCI :: KISA CEVAP

1. Yazı yazmanın sizdeki karşılığı nedir?
Bir mecburiyettir. Bir tercih değildir. Bir karar değildir. İçgüdüsel bir şeydir.

2. Yazarken kullanmayı sevmediğiniz kelimeler?
'Transandantal' demeyi sevmem mesela. :) Ahkâm kesmeyi sevmem. Terim ve kavram sevmem.

3. Kullanmaktan vazgeçemediğiniz kelimeler?
'Mesela' derim mesela.

4. Şu an okuduğunuz kitap?
Kırmızı Pazartesi-Marquez (Dördüncü defa. Derste işlemek için…)

5. Çocukluk deyince aklınıza neler geliyor?
Ziya Osman Saba gelir. Onun bir şiiri vardır. "Çocukluğum çocukluğum" diye tekrar eder sürekli. O şiir gelir. Bütün bir Ziya Osman Saba coğrafyası çocukluk toprağından yapılmıştır.

6. Hevesinizi ne kırar?
Dünyada başlayıp dünyada bitecek bir hevesin içinde olduğumu fark edişim.

7. "O iş öyle olmaz" diyebileceğiniz ilk şey ne olurdu?
Öykü yazmak.

8. Bir meslek seçecek olsanız hangisini seçerdiniz?
'Soru sormak'la ilgili bir meslek olurdu. Öğretmenlik veya TV moderatörlüğü bana göre.

9. En çok eleştirdiğiniz yönünüz?
Bir şey üzerine doğmuş heyecanımın süreklilik arz etmemesi.

10. Sizi anlattığını düşündüğünüz bir kelime?
Tedirgin.

11. Şu kelimeler size ne ifade ediyor?
Kılavuz: Bilge Karasu.
Gerçek: İçimizde hiç durmadan konuşan ses.
Sır: Mustafa Kutlu.
Dün: Kıbrıs.
Özgürlük: İslam olmak.
Komik: Yeğenlerim varsa ben.

12. En mutlu olduğunuz an?
1995'te Dergâh'ta öyküm çıkmıştı.

13. Gerçekleşmesini beklediğiniz hayaliniz?
Kuran'ı okurken yardım almadan anlayabilmek.

14. Son cümleniz olduğunu bilseniz, yazacağınız cümle ne olurdu?
"Küllü men aleyha fan" (Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır.)

Abdullah Harmancı kimdir?

1974 Konya doğumlu. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi'nde halen akademik çalışmalarını sürdürmektedir. Öyküleri ve yazıları, Dergâh, Hece, Türk Edebiyatı, Yedi İklim, Kitap-lık, Kırklar, Fayrap, Aşkar, İtibar, Mahalle Mektebi, Post Öykü, Temmuz, Karabatak gibi çeşitli dergilerde yayımlandı. Eserleri: Muhteris, Ertesi Dünya, Yerlere Göklere, Seni Ne İhtiyarlattı?, Kurmacanın Büyülü Sureti, Yazının Yükü, Melek Kayıtları.

Benzer Haberler

Tayfun Pirselimoğlu ismini çektiği filmleriyle duymuştum.

Emperyalist sömürgecilerle baş-başa kalan Kuzey Afrikalılar kendi kaderlerini çizmek zorunda kaldıklarını anlamışlardı. Tarih bir kez daha sil baştan yazılacaktı. Bu kaderin adı Senusilerin taçlandırdığı uzun bir direniş tarihini işaret ediyordu ve tarih Ömer Muhtar’ın eğitim hayatı boyunca hayal ettiği gibi sade bir muallim olarak yaşayıp gitmesine asla izin vermeyecekti.

Siyah kadının saçı siyasi bir konudur

Bu zamana kadar Diğer Yarım, Huzur Sokağı, Kiraz Mevsimi gibi birçok televizyon dizisinin senaristliğini yapan Eda Tezcan bu kez öykü kitabıyla karşımıza çıktı.