Serkan Akkoyun: Trabzonsporlu Dozer Cemil’in hikâyesi: Sen anlat Karadeniz!

Trabzonsporlu Dozer Cemil’in hikâyesi: Sen anlat Karadeniz!
Giriş Tarihi: 10.8.2018 12:26 Son Güncelleme: 10.8.2018 17:58
Liverpool maçı nasıl Trabzonspor ve Türk futbol tarihinin unutulmaz zaferleri arasında yer alıyorsa, o gün Liverpool’un çıplak elli kalecisi Clemence’i mağlup etmeyi başaran Trabzonspor kaptanı Dozer Cemil de unutulmayı hak etmeyen bir isimdi.

Ellerine eldiven bile takma gereği duymayan, Liverpool'un geleneksel yeşil kaleci kazağını imza gibi üzerinde taşıyan file bekçisi Ray Clemence, o güne kadar Trabzon diye bir şehrin varlığından bile habersizken kendisini zemini çamurlu, tribünleri ağzına kadar dolu Avni Aker Stadyumu'nda bulmuştu. Yıl 1976'ydı ve Kupa Galipleri Kupası'nın ikinci tur maçında Liverpool ile Trabzonspor karşı karşıya geliyordu. Trabzonspor ilk turda İzlanda'nın Arkanes takımı ile eşleşmişti. Rakibini deplasmanda 3-1, sahasında da 3-2 yenerek eleyen bordo mavili takımın bir sonraki turda rakibi İngiliz efsanesi Liverpool olmuştu. Kadrosunda Clemence'le birlikte Callaghan, Keagan, Toschak, Souness, Harvey, McDermott, Kleemann gibi dönemin yıldızlarını barındıran Liverpool...

Trabzonspor da fena değildi. Şenol, Ali Kemal, Necmi ve Cemil gibi önemli futbolcuları vardı kadrosunda. Bir önceki sezonu da iki kupayla bitirmiş, Türkiye Ligi'nde İstanbul takımlarının hegemonyasını yıkmayı başarmıştı. Anadolu'nun gururu Trabzonspor için şimdi Avrupa'yı fethetme zamanıydı. Kaptan Cemil önderliğindeki bu yürüyüşün en önemli adımı, işte Clemence'in şaşkın şaşkın tribünlere baktığı o maçta atılmıştı.

Başlama vuruşunu Türkiye güzeli Jale Bayhan'ın yaptığı maçta Trabzonspor, Avrupa devi rakibini 64'üncü dakikada Cemil Usta, namı diğer Dozer Cemil'in golüyle 1-0 yenmeyi başardı. Bir Türk takımının o döneme kadar aldığı az sayıdaki başarılı sonuçtan en dikkat çekeniydi bu. Böyle olması da normaldi. Sonuçta, yendikleri takım sıradan bir ülkenin değil, futbolun mucidi İngiltere'nin şampiyonlar şampiyonu takımıydı. Zaten o maçtan sonra Liverpool'u uzunca bir süre yenebilen kimse çıkmadı. Öte yandan maçın İngiltere'deki rövanşı Trabzonspor için pek nahoş tamamlandı. İlk 18 dakikada kalesinde üç gol gören Trabzonspor, sahadan 3-0 yenik ayrıldı ve kupaya veda etti. Tek teselli, o yıl Liverpool'un şampiyon olmasıydı. Sonuçta Trabzonspor sıradan bir takıma elenmemişti.

Dozer Cemil geliyor!

Liverpool maçı nasıl Trabzonspor ve Türk futbol tarihinin unutulmaz zaferleri arasında yer alıyorsa, o gün Liverpool'un çıplak elli kalecisi Clemence'i mağlup etmeyi başaran Trabzonspor kaptanı Dozer Cemil de unutulmayı hak etmeyen bir isimdi. Hayatını Trabzonspor'a adamıştı. Her şeyden önce memleketinin takımıydı, aşkıydı. Trabzon Gençlerbirliği takımından Trabzonspor'a geldiğinde 19 yaşında gencecik bir Karadeniz delikanlısıydı. O sıralarda 2'nci Lig'de yer alan Trabzonspor henüz İstanbul takımları için korkulacak bir takım değildi. Oysa Dozer Cemil'den sadece üç sezon sonra 1'inci Lig'e yükseldiklerinde hepsi tehlikenin farkına vardı. 22 yaşındaki Dozer'inse mutluluğuna diyecek yoktu. Hem taraftarı hem futbolcusu olduğu Trabzonspor, 1'inci Lig'e çıkmış, bu da yetmezmiş gibi takımın kaptanı olmuştu.

Faruk Özak'tan aldığı kaptanlık pazubandını sadece saha içinde değil, nefes aldığı her yerde taşıyordu Dozer Cemil. İstanbul'da Fenerbahçe'ye kaybedilen bir maç sonrası takım arkadaşlarını etrafına toplayan ve "Bir gün şampiyon olarak bu şehre döneceğiz, o zamana kadar çalışmaya devam" diyen Cemil'in önderliğinde, Trabzon'un sert rüzgârlarını yara yara sokaklarda idman yapan bordo mavili takımın Liverpool galibiyetine uzanan süreci tam da o gün başlamıştı işte. Takıma geldikten üç sene sonra 1'inci Lig'e yükselen Cemil, bundan üç sene sonra da bir Adanaspor maçında attığı golle şampiyonluğu kazandırmıştı. Karadeniz fırtınasının esintisi, İstanbul'a ulaşmıştı artık.

Dozer Cemil için Trabzonspor bir takımdan çok daha fazlasıydı. Bugünlerde futbolcular arasında çok meşhur olan "adamlığın" tanımının vücut bulmuş haliydi o. Maaşını alamayınca; "Demek ki kulübün durumu kötü" diyerek karısının bileziklerini başkanına götürüp; "Arkadaşlarımın maaşlarını buradan ödeyin, mağdur olmasınlar" diyebilen biriydi Dozer Cemil.

Ancak her büyük hikâye kahramanında olduğu gibi onun kaderinde de son, trajedi tonunda yazılmıştı. Dozer Cemil'in Trabzonspor'la olan öyküsü 1978/79 sezonundan önce sona erdi. Trabzonspor yönetimi kendisiyle yola devam edilmeyeceğini söylediğinde yolun sonuna geldiğini anlamıştı. Gözünün önüne attığı goller, taraftarlarıyla yaşadığı sevinçler, Avrupa zaferleri, deplasman otobüsleri, sahil yolunda top oynayan çocuklar, Faroz'un gençleri geldi. Derin bir nefes aldı ve kararını verdi: Dozer Cemil, henüz 28 yaşında olmasına rağmen futbolu bırakacaktı. Her şeyi kabullenebilirdi yıllar sonra bir yol kenarında duracak olan kalbi ama kendisini ayna karşısında başka bir takımın forması içinde görmeyi kaldıramazdı. Trabzonspor'dan ayrılacağını öğrenince transfer teklifi yapan Rizespor başkanına verdiği tarihe geçen cevapla da ne kadar büyük bir futbolcu olduğu konusuna noktayı koymuştu: "Ben Trabzonspor'un kaptanıyım. Başka bir takımın kaptanının arkasında yürüyemem."

Dozer Cemil, 2003 yılında evine doğru yürüdüğü sırada geçirdiği kalp krizi sonucu emaneti sahibine teslim etti. Geride onunla gurur duyan bir şehir ve Türkiye'nin dört bir şehrinden, bir tanesi de Adana'da doğup büyümüş olan benim gibi, onu asla unutmayacak yüzlerce futbolsever bıraktı.

BİZE ULAŞIN