HİNDİSTAN
PURNENDU GOSWAMI
ESKİNİN FANATİK HİNDU MİLLİYETÇİSİ, ŞİMDİNİN RADİKAL İNSAN SEVERİ…
49 yaşındaki Hintli guru Purnendu Goswami Vrindan şehrinde bir aşramda (dergâh) yaşıyor. Bu dergâhta yoksul çocuklar için kurduğu bir okulu da idare ediyor. Çevresinde hayırsever bir insan olarak biliniyor. Ancak hayatının önemli bir kısmını ateşli bir Hindu milliyetçisi olarak geçirmiş. "Din ve siyaset yakından bağlantılıydı. Mevcut iktidar partisi Bharatiya Janata Partisi'ne katılırsam ve toplumun ateşini körüklersem güç kazanacağımı düşündüm" diyen Purnendu Goswami ağabeyi ile birlikte zamanında Ayodhya'daki 16. yüzyıldan kalma Babri Mescidi'ni yıkıp yerine bir tapınak inşa
etme kampanyası olan Ram Janmabhoomi hareketine katılmış. Ancak hapse atılmış. 1992'de hapisteyken bu hareketin ardından devam eden şiddet olaylarında çoğu Müslüman olan iki bin kişinin öldürüldüğünü duyunca gerçekleri görmüş ve büyük bir pişmanlığa kapılmış. Büyük bir dönüşüm geçirmiş ve insanlara karşı ayrımcılık yapıp düşmanlık gütmeyi bir kenara bırakmış. Bu dönüşümün kendisini getirdiği noktayı şöyle açıklıyor: "Hâlâ bir radikalim ama bu defa sevginin radikaliyim".
BİRLEŞİK KRALLIK
GRAHAM KING
MÜLTECİLER SAYESİNDE ZENGİNLER ARASINA KATILDI
İngiltere'de emlak ve otelcilik gibi işlerle uğraşan Graham King yakın zamanlara kadar sıradan bir iş adamıydı. Ancak bu pek tanınmayan girişimci, The Sunday Times tarafından her yıl hazırlanan "En zengin Britanyalılar" listesine dikkat çekici bir giriş yaptı ve 750 milyon poundluk servetiyle kısa sürede adanın sayılı milyonerleri arasına katıldı. King'i bu noktaya taşıyan şey oldukça sıra dışı bir iş. "İltica kralı" olarak da anılan King bu servete büyük ölçüde göçmenler ve mülteciler vasıtasıyla ulaştı. Ona bu yolu açansa devam eden göçmen krizinin ortasında korunmasız göçmen ve mültecilerin taşınması ve barındırılması konusundaki yatırımları oldu ve onu Britanya'nın 221. zengini haline getirdi. Gelirinin önemli bir bölümünü hükümet adına sığınmacılara geçici konaklama imkânları sunarak elde eden King bu sayede devletten her gün 3,5 milyon paund kazanıyor. İçişleri bakanlığıyla 2029 yılına kadar sözleşmesi bulunan Graham King'in İngiltere'ye artan göç nedeniyle milyarder olan ilk iş insanı olması bekleniyor.
FRANSA
DİEUDONNÉ M'BALA M'BALA
SAHNEDEN CEZAEVİNE DÜŞEN KOMEDYEN
Afrika asıllı Fransız komedyen Dieudonné M'Bala daha birkaç yıl öncesine kadar ülkesinde yıldızı hızla parlayan bir mizahçıydı. Yaptığı gösterilerle halkı gülmekten kırıp geçirirken, siyasi ve sosyal meselelere yönelik hicivleriyle oldukça ses getiriyordu. Tabii tüm bu parlak günler Dieudonné sahnede İsrail'i ve Siyonistleri eleştiren ve Soykırım edebiyatını kullanmakla itham eden espriler yapana kadar sürdü. Dieudonné bu konularda susması için yapılan ihtarlara kulak çevirip, hicvetmeyi sürdürünce medyada onu göklere çıkaran rüzgâr aniden tersine döndü, polis tarafından rahatsız edilmeye, gösterileri ardı ardına iptal edilmeye ve antisemit olarak yaftalanmaya başladı. Sonra da bir punduna getirilip vergi kaçırmakla, para aklamakla, sosyal yardımları suistimal etmekle suçlanarak yargılanmaya başladı Bu arada sahnelerden hapishanelere düştü. Hakkında açılan ve yıllardır süren davalar onun kariyerini baltalarken, bazıları geçtiğimiz haftalarda sonuçlandı ve 53 yaşındaki komedyen 2 yıl hapis ve 200 bin avro para cezasına çarptırıldı.
BREZİLYA
MARUBO KABİLESİ İNTERNETLE TANIŞTIĞINA BİN PİŞMAN
İnternetin etkilerini yıllardır tartışıp duruyoruz ama Amazon ormanlarında yaşayan Marubo kabilesinin deneyiminin bu konuda hükme varmak açısından en kesin verileri sunduğunu söylemek mümkün. Brezilya'da Amazonların balta girmemiş bölgelerinde yaşayan bir kabile olan Maruboların internet erişimine ulaştıktan sonra yaşadıkları son derece ibret verici. Yüzlerce yıldır bir nehir kenarında kendilerince bir hayat yaşayan iki bin nüfuslu bu kabile uydu zincirleri sayesinde internetle tanıştı. Aradan ancak bir yıl geçmesine rağmen kabilenin önde gelenlerinin tespiti şu oldu: "Kabiledeki bütün düzen alt üst oldu." Kabilenin ileri gelenleri kısa sürede yaşadıkları değişimleri şöyle ifade ediyorlar: "İnternete ulaşmaya başladıktan sonra insanlar tembelleşti, köyde avcılık yapılmaz, sebze ekilmez oldu. Sosyal medya bağımlılığı baş gösterdi, online dolandırıcı mağdurları çoğalmaya başladı, üstüne üstlük bir de pornografi salgını başladı. Gençler aileleri yerine sosyal mecralardan tanımadıkları insanlarla konuşmaya başladı. Kısacası beyaz adam gibi davranmaya başladılar."
SUUDİ ARABİSTAN
SONUNDA İLK GECE KULÜBÜ DE AÇILDI!
Birkaç yıl önce tahta çıkan Selman Bin Abdülaziz'in estirdiği değişim ve açılım rüzgârına fena kapılan Suudi Arabistan bir süredir ardı ardına hem kendi vatandaşlarını hem de dünyayı şaşırtan gelişmelerle, ilklerle gündeme geliyor. Bizim takip edebildiğimiz kadarıyla bu ilklerin şimdilik sonuncusu da ülkede açılmasına izin verilen gece kulübü oldu. Beast House (Canavar Evi) adlı bu gece kulübü birkaç hafta önce açılışını Riyad'da gerçekleştirdi. Bu kulübü ziyaret eden ve bir akşam geçiren Times dergisi yazarı hadiseyi şu cümleyle özetliyor: "Eskiden aşırı muhafazakâr olan bu Müslüman ülkede bu gece kulübünün gerçekten küçük bir devrim olduğu garantisini veriyorum." Tüm "devrimciliğine" rağmen bu gece kulübünde de riayet edilmesi gereken kurallar var. Mesela barda servis edilen meyve suyu kokteyllerine alkol eklemek yasak çünkü ülkede alkol halen yasak. Beast House'da müşterileri Hessah denilen atletli genç kadınlar karşılıyor. Sadece birkaç yıl önce Riyad'da kadın ve erkeklerin bir araya gelmesine izin verilmediği dikkate alındığında bu az buz şey değil.
PORTEKİZ
EVANJELİSTLER PORTEKİZ'İ AVRUPA'YA YAYILMAK İÇİN GİRİŞ KAPISI YAPIYORLAR
Brezilya gibi Katolik nüfusuyla meşhur bir ülkede bile Evanjelizmi büyük ölçüde yayıp etkinleştirmeyi başaran Evanjelistler, okyanusu aşarak Avrupa'ya da sıçradılar. Popülist radikal sağa yakın olan bu grup, artık Avrupa kıtasına yönelik hırslarını gizlemiyor. Şu sıralar en fazla çoğaldıkları ülke ise geçmişinde Katolikliğin ve sosyalizmin izleri bulunan Portekiz. Evanjelistlerin sayısı bu ülkede on yılda iki katına çıktı. Haftalık Sábado dergisine göre özellikle Brezilya'dan gelen göçlerin ardından Evanjeliklerin sayısı ve beraberinde güçleri de artıyor. Dergiye göre Evanjelistlerin ve açtıkları kiliselerin sayısı özellikle Lizbon, Braga ve Algarve'de iki kattan fazla arttı. Dahası bu gruplar sosyal ağlarda radikal sağa oy verme çağrısında bulunuyorlar. Evanjelik Assembleia de Deus Vitória em Cristo kilisesi lideri Brezilyalı papaz Silas Malafaia da niyetlerini açıkça ilan etmekten çekinmiyor: "Temmuz 2020'den bu yana Portekiz'de 40'tan fazla kilise açtık. Biz burayı bir antrenman sahası olarak görüyoruz; Avrupa'nın her yerine gireceğiz, bunu yazabilirsiniz."
ABD
AMERİKAN ÜNİVERSİTELERİNDE YENİ BİR MCCARTHY DÖNEMİ
Allah var, ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerde yönetimler, siyasiler ve kurumlar tamamen aksi bir tavır gösterseler de birçok üniversitede öğrenciler ve akademisyenler İsrail'in aylardır Gazze'de uyguladığı insanlık dışı vahşete tepkiler gösterdiler. Ne var ki ABD'de bu zulme karşı tavır gösteren öğretim üyelerini ifade özgürlüğü hiçe sayılarak işten çıkarmalar başladı. Öğrencilere getirilen yasak, kısıtlama ve cezaların yanı sıra öğretim görevlilerine karşı da harekete geçildi. İsrail'in katliamlarının başlamasından bu yana ABD kampüslerinde pek çok fakülte ve okulda ders veren akademisyenler, Filistin yanlısı ve İsrail karşıtı düşünceleri sindirmek için işten çıkarıldı ya da görevlerinden alındı. Bu uygulamadan en çok etkilenenlerse kadrosuz olarak görev yapanlar oldu. Filistin'in özgürlüğünden yana tavır alan birbirinden farklı kimlik ve özelliklere sahip yüzlerce akademisyen faşist ve Siyonizm destekçisi grupların hedefi haline gelmekle kalmadı, üzerine bir de işlerinden oldu. Halen ülke genelinde onlarca akademisyenin de soruşturma altında olduğu belirtiliyor.
