ARJANTİN
JAVIER MILEI
YANARDÖNERLİĞİN NİRVANASINDA BİR SİYASETÇİ
Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, önce Katolik olduğu halde Papa'ya söylemediği hakaret kalmadı. Sonra İsrail'e gitti, üç kuruşluk menfaat için başına kippa geçirdi, ağlama duvarında dualar etti, üstüne "Yahudi olmak istiyorum" dedi. Birkaç gün sonra Vatikan'a gitti ve daha birkaç ay önce "Tanrı'nın evinde şeytanın temsilcisi", "salak", "muzır adam", "komünizmin Cizvit vaizi" dediği ve sövüp saydığı Papa'ya sarılıp kucakladı, üstüne üstlük bir de "tarihin en önemli Arjantinlisi" olarak övgüye boğdu. Pes doğrusu. Siyasetçilerin yanardönerliklerine tüm dünya alışık ama böylesi az görülür şey doğrusu. Dünyanın lanet okuduğu İsrail'e gidip din değiştirme beyanında bulunacak kadar yağdanlık olmak, daha yere düşmeden tükürdüğünü havada yakalayıp yutmak, sonra memleketine dönüp tekrar Katoliklik taslamak az buz marifet değil doğrusu. Makyavelli hayatta olsa Makyevelizm denilen ilkesizlik ideolojisine ilham kaynağı olan meşhur Hükümdar kitabını bu örnek üzerinden yeniden yazardı doğrusu.
İTALYA
CECILIE HOLLBERG
AŞIRI TURİZMİN ŞEHRİ "FAHİŞE"YE DÖNÜŞTÜRMESİNDEN ENDİŞELİ
Floransa Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri ve üstelik tam manasıyla bir kültür şehri. Ancak tıpkı Venedik gibi bu şehrin sakinleri de aşırı turist akınından rahatsızlar. Bunlardan biri de Floransa'da Michelangelo'nun Davut heykelinin bulunduğu Galleria dell'Accademia müzesinin müdürü olan Cecilie Hollberg. Ancak Hollberg'in kısa bir süre önce şehre yönelik aşırı turizme atıfta bulunarak Toscana bölgesinin bu güzide şehrinin "fahişeye" dönüştüğünü söylemesi ülke çapında bir tartışmayı tetikledi. "Floransa çok güzel bir şehir ve ben onun turizm tarafından ezilmek yerine vatandaşlarına geri dönmesini istiyorum, buna bir son vermeliyiz" diye söze başlayan Hollberg'in büyük bir polemiğe neden olan sözleri ise bunun ardından geldi: "Bir şehir bir kez fahişeye dönüştü mü, onu tekrar bakire haline getirmek zor olacak ve eğer bu durumu frenlemezsek artık umut kalmayacak." Hollberg'e destek verenler olduğu gibi bu benzetmesiyle Floransa'yı ve sakinlerini küçük düşürdüğü iddiasıyla büyük gürültü koparanlar da çıktı.
BİRLEŞİK KRALLIK
MELVIN VOPSON
"HEPİMİZ BİR SİMÜLASYONDA YAŞIYORUZ"
Portsmouth Üniversitesi'nde çalışmalar yapan Alman fizik profesörü Melvin Vopson'un ilginç bir teorisi var. Fizikçi John Archibald Wheeler'in 1989'da ortaya attığı evrenin temelinin matematik olduğu ve her şeyin bilgiden ortaya çıkmış olabileceği fikrini takip eden Vopson bilginin evrenin gerçek yapı taşı ve fiziki kütleye sahip olduğunu ileri sürüyor. Fizik ve matematik çalışmalarına dayandırdığı teorisini özetlersek Vopson bilginin maddenin beşinci hali olduğunu düşünüyor ve sonuç olarak tüm evrenin bir simülasyondan oluştuğu ve herkesin bu simülasyon içinde yaşadığı fikrine varıyor. Daha açık söylemek gerekirse evreni yöneten fizik kanunlarını bilgisayar kodlarına, maddenin temel parçacıklarını ise bilgi bit'i ya da piksellere benzeten Vopson'a göre Matrix gibi bilimkurgu eserlerinde ve mutasavvıfların ifadelerinde geçen sanal bir evrende yaşıyor olmamız kuvvetle muhtemel. Üstelik Vopson tasarladığı bir deneyle bunu ispatlamanın mümkün olacağını düşünüyor.
GAZZE
İSRAİL'E GEÇERSE GAZZE "CENNET GİBİ OLACAKMIŞ"!
Amerikalı bir video platformu olan Hulu'da geçtiğimiz haftalarda bir video yayınlandı. Video'da ilk bakışta her şey gayet normal görünüyordu: Akdeniz'in masmavi sularının kenarında kilometrelerce uzanan bir kumsal üzerinde çocuklar neşeyle oyunlar oynuyor, sahil boyunca şık oteller uzanıyor, aynı sahildeki bir gece kulübünde yetişkinler neşeyle dans ediyor, Tac Mahal'e benzeyen apartmanlar sunuluyordu. Bir turistik bölgenin tanıtımı gibi görünüyordu. Ama iki sorun vardı. İlki, yapay zeka ile üretilmiş bu tatil beldesi projesinin tanıtım videosunun İsrail Kamu Diplomasisi Kurumu tarafından yayınlanmış olmasıydı. İkincisi ise videonun girişinde yazılı olarak "Gelin güzel Gazze'yi ziyaret edin" çağrısı beliriyordu. Yani sorun; turistik ve ekonomik cazibesi ön plana çıkarılan bu sahilin Gazze şeridi olmasıydı. Açıkçası İsrail yönetimi soykırım yaptığı, ağır bombardımanlarla harabeye çevirdiği ve işgal etmeyi planladığı bu bölgeye dair gelecek vizyonunu sunuyor ve sonunda şöyle bitiriyordu: "Hamas olmadan Gazze böyle görünebilirdi. Gazze'yi Hamas'tan kurtarın."
KÜRESEL
DÜNYANIN EN MUTLU ŞEHİRLERİ
Institute of Quality of Life (Yaşam Kalitesi Enstitüsü) adlı bir organizasyon her yıl belirli kriterler üzerinden notlayarak dünyanın en mutlu (ya da memnun) şehirlerini belirliyor. Şehir hayatı, yönetim, ekonomi, çevre ve ulaşım gibi kriterlerden alınan puanlara göre toplamda 2023'te en çok notu alan yani "en mutlu olan" şehirler listesinin bir numarasında Danimarka'nın Aarhus kenti geliyor. Bu kenti sırasıyla ilk 10 içinde yer alan Amsterdam (Hollanda), Bergen (Norveç), Brisbane (Avustralya), Canberra (Avustralya), Eskilstuna (İsveç), Cenevre (İsviçre), Helsinki (Finlandiya), Jonkoping (İsveç) ve Londra (İngiltere) takip ediyor. Listenin ilk 100'üne bakıldığında en çok Finlandiya, Danimarka, İsveç, Kanada ve Birleşik Krallık şehirlerinin yer aldığı görülüyor. Listenin mutluluktan ziyade memnuniyet, huzur ve refah ifade ettiği görülüyor. Ama Allah için en mutlu 100 şehrin hepsi Singapur hariç Batılı ülkelerin şehirlerinden oluşuyor. İçlerinde bir tane bile Orta Doğu, Asya, Afrika ülkesi bulunmuyor.
VİETNAM
METROPOLÜN KALBİNİ YURT EDİNEN NADİR TÜR
Kızıl suratlı bir maymun türü olan "giyimli maymun", Asya'da, Güney Asya'da ve özellikle Vietnam bölgesinde yaşayan nadir bir primat türü. Bu, çok renkli postu ve eti dolayısıyla hayvan kaçakçılarının tehdit ettiği giderek azalmakta olan ve süs hayvanı olarak da tercih edilen bir maymun türü. İnsan etkisi nedeniyle doğal yaşam alanları da giderek daralan bu tür, Vietnam'da varlığını sürdürebilmek için alışılmadık bir yola başvurmuş ve Da Nang gibi bir büyükşehir ortamına yerleşmiş. Da Nang 1 milyon 200 bini aşan nüfusuyla Vietnam ölçeğinde oldukça hareketli bir şehir. Üstelik müteahhitlerin neredeyse her parselini işgal ettikleri hızla büyüyen bir inşaat alanı aynı zamanda. Bu şehirde bulunan Son Tra yarımadasını yaşam alanı seçmişler ve metropolün göbeğinde buldukları bu alanda 2 bin bireylik bir koloni kurmuşlar. Bu metropolde hasbelkader el değmemiş halde kalan 2 bin 600 hektarlık tepelik ve ağaçlık Son Tra yarımadası giyimli maymunlar tarafından işgal edilmiş ve böylelikle türün umuduna dönüşmüş.
ABD
GÖÇMENLERİ ÇEKMEK İÇİN KİŞİ BAŞI 15 BİN DOLAR VEREN ŞEHİR
Amerika'nın son dönemlerdeki en tartışmalı sorunlarından biri göçmenler ve özellikle kaçak göçmenler. Bu nedenle Meksika sınırına duvar bile ördüler. Açıkçası özellikle cumhuriyetçiler Latin Amerika'dan akın akın girmeye çalışan göçmenlerden rahatsızlar. Kansas da cumhuriyetçi ağırlıklı bir eyalet ama bu eyaletin 175 bin nüfuslu başkenti Topeka yönetimi şehirlerine göçmenlerin gelmesi konusunda çok farklı düşünüyor, üstelik düşünmekle kalmayıp sıra dışı bir uygulamaya imza atıyor. Farklı unsurlardan oluşacak bir topluluğun şehri daha müreffeh kılacağına inanan Topeka belediye başkanı öncülüğünde şehir yetkilileri 2019'dan beri "Topeka'yı Seç!" adlı bir kampanya yürütüyorlar. Bu kampanya doğrultusunda 7 bin kişilik işgücü açığını kapatabilmek için Topeka'ya yerleşecek olan her bir göçmene 15 bin dolar nakit teşvik parası vaat ediliyor. Hatta bu kampanyayı duyurmak için bir reklam kampanyası bile başlatıldı. Hazırlanan afişler ve tv reklamları özellikle Meksika'da büyük ilgi görüyor.
