Sonra bir ağaç büyür serinliklerden, dallarında fikirler, köklerinde ayak izleri, büyür ve ayaklanır…
- Yerellik ve yerlilik ikisi farklı şeyler…
- Yerlilik yabancılık, yerellik evrensellik ile zıtlaşıyor.
- Tam olarak öyle değil, yerellik bazen yerlilik yerine de kullanılıyor.
- Mesele tarhana ve bulgurdan ibaret.
- Çanakkale domatesini ve Malatya pazarını tercih ederim.
- Yerli otomobil aslında ne kadar yerli?
- Şimdi gidip şu balkonda oturan iki kişiye sorsan biz buranın yerlisiyiz derler. Ama bilsen, Bizanslı bile değiller...
- Yerellik bir market, yerlilik de bir kahve havası canlandırıyor gözümde.
- Yerellik sevilen bir şey, çünkü paran varsa çok yerel olabilirsin. Yerlilik içinse masaları hep devirmek gerek…
- Yerliler bizsek yabancılar kim ya da belki ben de yabancıyım…
- Bazen bazı rastlantılar sonucu her şey çok kısa bir zaman aralığında olup bitiyor.
- Mesele yerlilerin yabancılaşması meselesi, absürt ama öyle…
- Bazen yerliliği kabullenmedeki doğallık beni rahatsız ediyor, bu işler bu kadar kolay olmamalı diye düşünüyorum.
- İşte bu yüzden onu yükseltmek, ulaşılmaz ve aşkın bir hale getirmek ve durumu zorlaştırmak istiyorum.
- Durumu zorlaştırınca bir müsamere oluşturabileceğimi ve karnavaldan uzaklaşacağımı biliyorum.
- Sembollere yabancılaşmaktayım, bir mesafe gibi yanlış bilinen sembollere…
- Hakikat krizleri, hakikat şemaları ile aşılır mı bilinmez…
- Hakiki krizlerden hakikat krizlerine hiç sıra gelmez.
- Bedenler yabancılaşır, ruhlar hep aynı yerde kalır.
- Sonra bir ağaç büyür serinliklerden, dallarında fikirler, köklerinde ayak izleri, büyür ve ayaklanır…