Ezoterizm

Mustafa Akar 11 Nisan 2025, Cuma

Ezoterizm başta kültürel bir alan gibi görünebilir size. Ve kültürel olanın masum olduğuna dair bir ön bilgi geliştirmenize sebep olabilir. O halde ezoterizm bağlamında soralım; ‘kültürel olan her şey masum mudur?’

Ezoterizm, insanın gizemli bilgiye duyduğu meraktan besleniyor. Özellikle gençlerin ilginç olanı araştırmaya meyilli dünyasında filmler, diziler, kitaplar eliyle bir dalga halinde yayılıyor ezoterizm. Ve garip olan şu ki hep masum duygularımızı kullanıyor.
Dosyamızda günümüzde meşhur olmaya başlamış bazı ezoterik uygulamalara dair detaylar bulacak, bu insanların yararlandığı kaynakların neler olduğunu yakından müşahede edeceksiniz. Çünkü ezoterizm başta kültürel bir alan gibi görünebilir size. Ve kültürel olanın masum olduğuna dair bir ön bilgi geliştirmenize sebep olabilir. Bu soruyu ezoterizm bağlamında soralım; 'kültürel olan her şey masum mudur?' Size şu örneği hatırlatabilirim, mesela ülkemizdeki en büyük ezoterik yapılanma olan FETÖ önce kültür kurumlarını ele geçirmiş, oradan birçok ismi devşirerek kendisine çekmiş ve sonra eğitim alanına yönelmiştir.

Bütün ezoterik yapılanmalar gibi FETÖ de din ile simyayı; büyü ile gerçeği birbirine karıştırmış hatta katıştırmış bir örgüttü. Hocaefendi nam şahsın üstün özellikleri anlatılırken insanların hem dünyasını hem de ahiretini kurtaracağı bolca vurgulanırdı. Üstelik bu "kurtuluş"a ermek isterseniz hizmet yapılanmasının bir "fedaisi" olmanız gerekecekti. 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren üst rütbeli paşaların orduya katıldıkları tarih göz önünde bulundurulduğunda görülecek ki bu ezoterik örgüt çok çok uzun yıllar boyunca yapılanmasını -üstelik 28 Şubat yıllarında- kendilerini halka karşı üstün bir yere yerleştiren askeriye sınıfı içinden gerçekleştirmişti. Görünen yüzü ise kültürel tarafıydı. Gazeteciler, yazarlar, şairler, entelektüeller…
Farklı sınıflardan ve eğitim düzeylerinden birçok okumuş insan… Demek ki ezoterizm kültürel gelişmişlik düzeyi ayırt etmeyen bir oluşum.
Ezoterizm denildiğinde hep Osho gibi yabancı örnekleri öne çıkarmakta, hemen büyücüleri, falcıları falan konuşmakta meşhuruz ama geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren kütüphane memuresi Muazzez İlmi Çığ ve kardeşinin bazı mahkûmlar üzerinde deney yapıp uzaktan "Telegram" yoluyla işkence metotları geliştirme çalışmasını ezoterizm saymayacağız da Sümeroloji mi sayacağız! Gelin dosyamızı bir de bu yönüyle okumaya çalışın.

Benzer Haberler

Korkunç bir normalleştirme hastalığına tutulduk. Neslimizi ele geçirmek isteyen bir bağımlılıklar ordusunun taarruzu altındayız. Oysa karşılaştığımız bağımlılık biçimlerinin hiçbiri normal değil. Hepsi genel geçer heveslerden örülü tuzaklarla dolu.

Modernliğin bizzat kendisi insanları yeni bağnazlıklara ikna ediyor. Senin gibi düşünmeyen, yaşamayan, hissetmeyen herkesi bağnaz sanman, kendi cahilliğini örtmenin en kolay yolu çünkü. Ve müthiş bir kafa konforu.

Günümüzde bir salgın gibi artan “estetik” arayışı yalnızca kendi bedenimize yaptığımız müdahalelerde ortaya çıkmıyor, sanki tüm dünyayı yeni baştan inşa etmek istiyoruz. İnsanın içinde bir cennet gizli. Ve kabul edelim hepimizin cennet hayali de aşağı yukarı aynı. Tabii olanla yapay olanın kavgası bu.

Nedense hakkında en çok konuştuğumuz ve komplo teorileri ürettiğimiz ülke. En ‘kahrolsun’lu cümleleri sarf ederken, onu ne kadar tanıyoruz acaba? Bu sayı bir anlama çabası ve çalışması. Çünkü bir Amerika yok.