1864'te büyük Çerkes sürgününde Kafkasya'dan gelerek Biga yöresine yerleşen Ançok sülalesindendir. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Teşkilat-ı Mahsusası'nda Kafkas cephesinde görevlendirildi. Güney Marmara özellikle Gönen ve Manyas yöresindeki Çerkes köylerinden topladığı gönüllülerle Marmara yöresinde Kuva-yi Milliye hareketine karşı Osmanlı adına mücadele başlatmış eski bir Osmanlı subayı, Kuva-i İnzibatiye kumandanıdır. Geyve Boğazı'ndaki çarpışmalarında Çerkes Ethem'e karşı yenilmiştir. 1921 yılında Eskişehir İstiklal Mahkemesi'nce gıyabında idam cezasına çarptırıldı. Bundan sonra pek etkinliği görülmeyen Ahmet Anzavur, 15 Nisan 1921'de Karabiga dolaylarında öldürüldü.
Edward Said (1935-2003): Karşılaştırmalı edebiyat profesörü ve aktivist, teorisyen. Doğu'nun Batı tarafından temsili konusunu, dönemin ünlü şarkiyatçı yazarlarının metinlerini kaynak olarak kullanıp analiz ettiği ve yorumladığı Orientalism (Oryantalizm) isimli kitabı ilk olarak 1978 yılında yayımlandı. Said'in -akademik bir dal olarak da nitelenebilen- şarkiyatçılık konusunu ele alışındaki titizliğini ve incelediği metinler üzerindeki uzmanlığını bir araya getirdiği bu temel eser birçok teorisyen için çığır açmıştır. Günümüz postmodern kültür teorilerine geçişten önce, kapitalizm ve emperyalizmin kök salma sürecine dair de önemli fikirler barındırır. Said, bu temel eseri dışında klasik müzik üzerine yazdığı kitaplarla ve Filistin meselesine değindiği sayısız makaleleriyle de tanınır.
Ahde Vefa:
Söze bağlılık, sözleşmeye bağlılık.
Cerbeze:
1. İkna edici konuşma hali.
2. Beceriklilik, girginlik.
3. Kurnazlık, hilekârlık.
Dikotomi:
Klasik ikilik.
Ensar:
1. Yardım edenler.
2. Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler.
Habis:
Kötü, alçak, soysuz (kimse).
Hicret:
1. Ülkeden ülkeye göç.
2. Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göçü.
Mübadil:
Başkasının yerine getirilmiş, mübadele edilmiş.
Müteaddid:
1. Çok, birçok.
2. İki eşit parçaya ayrılmak üzere büyüme noktasından ikiye bölünerek dallanma.
Rijit:
1.Sert, katı (davranış).
2. Kuvvet veya moment etkisi altında şekil değiştirmeyen, formunu koruyan.
Sanatoryum:
Özellikle veremli hastaların iyileştirilmesi için kurulmuş sağlık kuruluşu.