Bazen esaret, bazen özgürlük
Her geçen gün daha fazla gelişen üretim araçları ve çoğalan tüketim ürünlerinin yanında teknolojik uygarlık boş zaman (spare time), yani mesai zamanından geriye kalan artık zaman kavramını ortaya çıkardı. Zira Sanayi Devrimi'nin gerçekleştiği yıllarda İngiltere'de 14-15 saate varan günlük mesai, bugün bazı ülkelerde 6 saate kadar düşmüş durumda.
Endüstri Devrimi'nden önce belli kriterlerin yokluğunda, günlük çalışma süresi kesin olarak belirlenmemişti. Özellikle tarım toplumlarında saate itibar edilmezdi. Çalışmaya ara verilen zaman kültürel, mevsimsel ve sosyal döngülere bağlıydı. Sanayi Devrimi öncesi toplumlarda tatil zamanlarını ekinlerin ekilme, yetişme ve büyüme periyodu, günlük işlerden arta kalan zamanlar, dinlerin özel günleri ve bayramları belirliyordu.
Zaman taksiminde modernite öncesi toplumların modern toplumlarla kıyaslandığında çok daha insan ve kültür odaklı olduğu görülür. Ancak modernitede 'zaman', kapitalist düzenin çarklarını çeviren en önemli unsurlardan biri olduğu için, bireye ayrılan süre de ancak çarkın dişi olmasını sağlayacak uzunlukta oluyor. Endüstriyel Devrim'le birlikte, insan hayatında zaman ilk defa böylesine keskin hatlarla 'mesai ve mesai dışı' olarak ikiye bölünmüş durumda. Bu ayrım yakın zamana kadar kabul görmüyordu. Hatta 1960 yılında UNESCO tarafından yayınlanan Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi'nin 'Sociological Aspects of Leisure' bölümünde, bu keskin ayrımın insan doğası bakımından doğal olmayan bir şey olarak tanımlandığı görülüyor.