İSRAİL
NIR BEN ARTZI
KABALİST HAHAMDAN İSRAİL KARŞITLARINA METAFİZİK TEHDİTLER
İsrail'in ve Siyonistlerin bu ülkenin vahşetine ve insanlığa karşı işlediği suçlara tepki gösterenleri susturmaya ve sindirmeye yönelik tehdit ve taktikleri artık metafizik boyutlara da uzanmış durumda. Özellikle İsrailli Kabala hahamı Nir Ben Artzi'nin medyatik çıkışları bunun en ateşli örneklerinden biri. Kabala mistisizmi üzerinde çalışan ve doğaüstü yeteneklere sahip olduğunu iddia eden bu Siyonist haham İsrail devletinin saldırgan harekâtlarını desteklemek için İsrail karşıtlarına mistik unsurlar üzerinden ateş püskürüyor. İsrail'e karşı çıkan uluslar için ilahi bir ceza olarak bir dizi felaketin yaklaştığını ileri süren Ben Artzi medyada boy gösterip "Kâinatın Rabbi bu ulusları yok edecek, ülkeleri seller, depremler, volkanik patlamalar, ateş ve kükürt yangınlarıyla ve şiddetli rüzgârlarla yok olacak. Başkanları ve liderleri yok olacak." türünden sözde kehanet kılıflı tehditlerle aklınca terör devleti İsrail'in Gazze başta olmak üzere işlediği vahşet ve katliamlara karşı çıkan ülkeleri korkutmaya çalışıyor.
FRANSA
SERGE TOUSSAINT GÜL-HAÇ TARİKATININ BÜYÜK ÜSTADI
Batılı ezoterik örgütlerin en ünlülerinden biri 16. yüzyılda kurulan Gül-Haç (Rose- Croix) Nizamı olarak bilinir. Birçok tarihi vakada ve komplo teorisinde adı geçen bu gnostik ve masonik nitelikli Hristiyan örgütlenmesinin çok gerilerde kaldığı düşünülür, oysa bu tarikat varlığını günümüzde
de sürdürüyor. Günümüzde Fransız kanadının en büyük üstadı olan Serge Toussaint "Günümüzde medya Kadim ve Mistik Gül-Haç Nizamı'nın var olduğunu bilmiyor. Bilenlerse bizi gündeme getirmeyi pek istemiyor." diyor. 1956 doğumlu bir Fransız olan Toussaint, 1984'te bu örgüte katılmış ve 1998'den beri de büyük üstat payesini taşıyor. Birçok komplo teorisiyle anılan Gül-Haç Nizamı'nın aslında dini ve politik bir topluluk olmayıp, felsefi nitelikli hümanist bir yapılanma olduğu görüşünde. Fransızca konulşulan ülkelerde 20 bin, dünya genelinde ise 80 bin mensuplarının olduğunu kaydeden Toussaint günümüzde örgütün, araştırmacıların hizmetine sunduğu binlerce ezoterik içerikli kitaplık kütüphanesiyle kamu yararına çalıştığı
görüşünde.
NORVEÇ
DUREK VERRET
SARAYA DAMAT OLAN ENERJİ TERAPİSTİ, ŞİFACI, ŞAMAN
Ezoterik konulara kendini kaptıran ve artık resmi olarak kraliyet ailesini temsil etmeyecek olan Norveç Prensesi Martha sıradışı bir kraliyet figürü. Ama onunla evlenen Amerikalı şaman Durek Verret de dünyayı bir o kadar şaşkınlığa sürükledi. Durek Verret'in Norveç kökenli bir melez olan annesinin Batı Hint Adalarında medyumluk yaptığı, babasının da 7. Gün Adventist kilisesi mensubu olduğu söyleniyor. Kendisini şaman ilan edip ardından aralarında Gwyneth Paltrow gibi ünlülerin de olduğu ciddi bir müşteri kitlesi edinen Verret, Spirit Hacking adlı bir de kitap yazmış. Ezoterik konulara düşkün olan Prenses Martha ile de Hollywood'da böyle bir ortamda tanışmış ve âşık olmuşlar. Verret kendini "Tanrı'nın Hizmetkârı, Enerji Uzmanı, Neo-şamanizm ustası" gibi sıfatlarla tanıtmayı tercih ediyor ama hakkında bir komplo teorisyeni ve hüküm giymiş bir suçlu olduğu şayiaları da var. Neo-şaman Durek'in iddia ettiği yeteneklerinin ne kadar etkili olduğunu kestirmek güç ancak onu saraya damat yapacak kadar faydalı oldukları da kesin gibi görünüyor.
BİRLEŞİK KRALLIK-İSPANYA
EĞİTİM ŞART: BÜYÜCÜLÜK VE CADILIK DERS PROGRAMINDA
Büyücülük, cadılık, gizli ilimler yakın zamana kadar özellikle kurumsallaşmış dinler tarafından dışlanıyor, bilim ve akademi camiası tarafındansa alaya alınıyordu. Ama ezoterik uygulamalara yönelik giderek artan ilgi bu yaklaşımın değişmeye başladığını gösteriyor. Bu paralel tarihe ve çok eski dönemlerden bugüne kadar gelebilen uygulamalarına olan ilgi dünya çapında arttıkça bazı saygın eğitim kurumları bu alanı ders programına almaya başladılar. Bunlardan ilki Exeter Üniversitesi, 2024 öğretim yılında "Büyü ve Gizli İlimler" başlığı altında bir yüksek lisans eğitim programı başlattı. Bu programın amacı "büyücülük tarihini araştırmak ve (dini metinlerde), edebiyatta ve folklorda büyünün varlığını analiz etmek" olarak açıklandı. Üniversite eğitimi adına tam anlamıyla bir yenilik olan bu yüksek lisans programının sorumlusu Emily Selove "Bu kurumda büyücülük tarihi konusunda çok sayıda uzman var" diye açıklıyor. Buna benzer bir uygulamada Madrid Complutense Üniversitesi'nden geldi. Bu üniversitede de "Büyü ve Din" üzerine bir ders programı açıldı. Ne demişler: Eğitim şart!
HİNDİSTAN
Suraj Pal Singh, Uttar Pradesh eyaletinde yıllarca polis memuru olarak çalıştıktan sonra istifa ederek kendini manevi-muhani yollara vermiş ve Bhole Baba adını alarak etrafına büyük kalabalıklar toplayan bir guruya dönüşmüştü. Düzenlediği vaazlı toplantılara büyük kalabalıklar katılıyor ve binlerce insan ondan manevi güçlerinden istifade etmeye çalışıyordu. Sosyal medyayı da kullanarak milyonlarca insan tarafından izlenmeye başlamıştı. Beyaz ve dikkat çekici kıyafetleri, güneş gözlüğü, elinden düşürmediği mikrofonu ile gösterişli bir tahtta oturuyor ve etrafına toplananlara vaaz ediyordu. Geçtiğimiz aylarda Hathras yakınlarındaki Pulrai köyünde verdiği son vaazında etrafına 250 bin civarında insan toplandı. Etrafı kendi korumalarına ilave olarak 70 polisle de koruma altına alınmıştı. vaaz bitince kalabalık onun elini ayağını öpmek, kendisine yaklaşarak feyz almak için hep birlikte atıldılar ama korumalar onların önünü kesince büyük bir izdiham oluştu ve bu kargaşada aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 121 kişi ezilerek can verdi. Olayın ardından guru "doğaüstü güçlerinin yardımıyla olsa gerek" ortalardan kayboldu.
GÜNEY KORE
Güney Kore teknolojik seviyesi ve dünyaya pazarladığı ürünleriyle, otomobilleriyle ve pop kültürüyle daha çok tanınıyor ama bu Uzak Doğu ülkesinde son dönemlerde yükselişe geçen bir akım daha var ki tüm bunlardan çok farklı. Ülke medyası Kore'de şamanlığın adeta bir yeniden doğuş yaşadığını yazıyor. Ülkenin 51 milyonluk nüfusunun yarısından fazlası kendisini "dinsiz" olarak tanımlasa da, şamanlık Kore'de oldukça popüler bir dini-manevi uygulama olmaya devam ediyor. Bu yayılışın başlıca lokomotifi ise sosyal medyanın teşvik edici etkisi. Örneğin Kore ajansı "Yonhap"ın
haberine göre, bu rüzgârın önemli temsilcilerinden biri olan "Aegi Seonnyue" (Yavru Melek) olarak bilinen 29 yaşındaki şaman Lee'nin sosyal medyada yüz binlerce takipçisi var ve çeşitli heykeller, putlar ve mumlarla dekore edilmiş tapınağından "müşterilerine" sosyal medya aracılığıyla ulaşıyor. Onun son 5 yılda sosyal medya platformlarındaki başarısını şimdi yüzlerce benzerinin takip ettiği bildiriliyor. Yonhap haber ajansına göre şamanlığın ülkede kazançlı bir iş kolu haline geldiği ve son yıllardaki artışla şaman sayısının 300 binin üzerine ulaştığı belirtiliyor.
ÇİN
KOMÜNİST PARTİ'NİN GÖZ AÇTIRMADIĞI EZOTERİK HAREKET
90'lı yıllarda Li Hongzhi adlı bir Çinli tarafından kurulan spiritüel bir hareket olan Falun Gong ya da Falun Dafa'nın öğretilerini uygulayanlar daha sağlıklı ve huzurlu oluyordu. Ancak bu metafizik yönelimli akım Parti'nin hiç hoşuna gitmedi ve mensuplarına yıllarca baskılar uygulandı, hapse atıldılar hatta çok sağlıklı kaldıkları için hapishanelerde organlarının çalındığı bile sık sık iddia edildi. Bu öğreti doğrultusunda parklarda toplanıp şifa
egzersizleri yapanlar bile kendisine en ufak bir alternatif hareketin yayılmasını istemeyen Çin Komünist Partisi'nin hışmına uğratıldı, insan hakları
ihlallerine maruz kaldı. Durum halen de böyle. Her ne kadar özü itibarıyla kendi halinde halim selim bir metafizik anlayış içerse de Çin devletinin
de kendince gerekçeleri var. Bu gerekçelerin başında ise ABD'nin Çin'in sistemine nüfuz etmek ve toplumsalpolitik fay hatlarına etki edebilmek için
bu mutedil akımı CIA marifetiyle perde arkasından desteklemesi ve kullanması geliyor. Böyle olsa şaşırır mıyız? Tabii ki hayır.