ABD
MICHAEL DEBRUHL
SINIR KORUMA MUHAFIZI KAÇAK GÖÇMENLERİN KORUYUCUSU OLDU
67 yaşındaki Michael DeBruhl'ün hayatı adeta ABD-Meksika sınırı ile bağlanmış durumda. Texas'ın El Paso şehrinde bu sınıra çok yakın bir yerde doğmuş ve burada büyümüş. Büyüyünce sınır koruma muhafızı olmuş. Hayatının yirmi altı yılını Meksika'dan ABD'ye geçmeye çalışan yasadışı göçmenleri kovalayarak geçirmiş. Ancak göçmenleri gözaltına almak ve ABD'ye girişleri kontrol etmekle geçen yıllardan sonra emekli olunca hayatı tamamen değişmiş. Gördüğü ve yaşadığı insani dramlardan sonra göçmenleri durdurmak yerine hayatlarına bir katkı sunmaya karar vermiş. 55'inde emekli olunca göçmenlere yiyecek ve barınak sağlayan bir hayır kurumuna katılmış. 10 yıl burada hizmet ettikten sonra bununla da yetinmemiş ve iki yıl önce El Paso'da bir göçmen sığınağı açarak işletmeye başlamış. O artık yeni gelenleri kabul ediyor ve ülkedeki ilk günlerinde ağırlıyor. Göçmen sığınağında kapasitesi 120 kişilik ama DeBruhl halen burada 250 kişiyi barındırıyor. Ülkesinin sınırına duvar örmeye
kalkanlara ise şöyle söylüyor: "Daha fazla göç yolu açmalıyız."
BİRLEŞİK KRALLIK
ADAM KELWICK
PROTESTOCULARA İKRAM VE DİYALOGLA YAKLAŞAN İMAM
Geçtiğimiz haftalarda Liverpool Southport'ta üç genç kızın öldürülmesinin ardından ülke çapında şiddetli huzursuzluk patlak verirken, Müslümanları ve yabancıları eleştiren yaklaşık 50 kişiden oluşan bir grup Liverpool yakınlarındaki ülkenin en eski camii olan Abdullah Quilliam Cemiyeti Camii'nin önünde toplandı ve sloganlar atmaya başladı. Ancak caminin imamı Adam Kelwick beklenmedik ve alışılmadık bir davranışta bulunarak herkesi şaşırttı. İmam Kelwick cami içinde kalmak ya da uzaktan laf atmak yerine, yanına yiyecek ve içecekler alarak polisin oluşturduğu güvenlik hattını geçti ve cami etrafında toplananlara ikram etmeye başladı. Bu nazik ve dostane yaklaşımı göstericilerden tepki görmeyip aksine kabul görünce ortaya alışılmadık bir manzara çıktı ve imam Kelwick bir anda ülkenin gündemine oturdu. Kelwick bu yaklaşımının nedenini soranlara şu cevabı verdi: "Şu anda açıkça konuşmanın bu kadar önemli olmasının nedeni, diğer seçeneğin ne olduğunu görmemizdir. Çok basit; oturun, sohbet edin, yiyin ve dinleyin.
UKRAYNA
VICTORIA SHI
UKRAYNA'NIN SANAL DİPLOMATINDAN GERÇEK İNSANLARA
Gerçek insanlarla, sanatçılarla, diplomatlarla dünyaya meramını yeterince anlatamadığını ve artık iyiden iyiye ilgi odağı olmaktan uzaklaştığını düşündüklerinden olmalı Ukrayna Dışişleri yetkilileri zamanın ruhuna uygun yeni bir yönteme başvurdular ve sanal bir diplomat oluşturdular. Yapay zekâ yardımıyla tasarlanan ve ülkenin ünlü şarkıcısı Rosalie Nombre'nin görüntüsünden yaralanılarak tasarlanan bu yapay diplomatın adı Victoria Shi. Görevi ise Kiev yönetiminin sözcülüğünü yaparak sanal âlemden tüm dünyaya seslenmek. Ülkenin Dışişleri Bakanlığı'na göre, "bu dijital kişilik, medyaya yönelik dış işleri açıklamaları hakkında resmi olarak yorum yapmaktan sorumlu" olacak. Sanal diplomat Victoria Shi, bakanlık tarafından ilk olarak sosyal medya platformu X'te @MFA_Ukraine hesabında yayınlanan bir video aracılığıyla kendisini dünyaya tanıttı. Başlıca özellikleri ise şöyleydi: Melez bir insan siması, siyah bisiklet yaka kazak üzerine koyu renk takım elbise, hoş bir yüz, oldukça belirgin İngiliz aksanı, mükemmel diksiyon, düzgün bir telaffuz...
AVRUPA
TURİZM ÖFKESİ YAYILIYOR
Avrupa'nın en çok turist çeken bazı şehirlerinde aşırı kalabalıklara yol açan turizme karşı geçtiğimiz yıllarda başlayan şikâyet ve eleştiriler eylemler ve öfke patlamaları seviyesinde kendini göstermeye başladı. Artık kendi sokaklarında yürüyemedikleri için söylenen ve kruvaziyer gemilerine yasaklar getiren Venediklilere son dönemlerde 24 saat kalabalık turist gruplarına tahammül etmek zorunda kaldıkları için haykıran Barselonalılar, Parisliler, Lauterbrunnen sakinleri gibi İsviçre kasaba ve köyleri, üç yıldır turist rekoru kıran ve bu sene nüfuslarının 22 katı olan 22 milyon turisti ağırlayan Mayorkalılar da katıldılar ve sıkıntılarını yüksek sesle dile getirmeye hatta eylemlerle protesto etmeye başladılar. Turizm işletmecileri memnun olsalar da özellikle Avrupa'daki bu gözde turizm güzergâhlarının en büyük sıkıntıları aşır kalabalıkların yerel hayatı felç edecek boyuta ulaşması. Bu aşırı yükselişin başlıca nedeni ise sermaye birikiminin çoğaldığı Çin, Hindistan ve Körfez ülkelerinden gelenlerin de katılmasıyla birlikte Avrupa'ya gelen turist sayısının iyiden iyiye artması ve geçtiğimiz yıl 710 milyon kişiye ulaşması.
BİRLEŞİK KRALLIK- ABD
SENTETİK İNSAN EMBRİYOSU ÜRETİLDİ, YAPAY İNSANIN YOLU AÇILDI
Haber geçtiğimiz sene açıklandı ama yeterince dikkate alındığını sanmıyorum, oysa "devrim niteliğinde bir buluş" olarak verilmişti. Ancak ben bunun nasıl bir devrim olduğundan hayli şüpheliyim. Sadede gelirsek; Cambridge Üniversitesi ve California Teknoloji Enstitüsü'nde görev yapan biyolog Prof. Magdalena Zernicka-Goetz liderliğinde bir ekip tarafından insan kök hücresinden yola çıkılarak yapay insan embryosu oluşturulduğu açıklanmıştı. Prof. Zernicka-Goetz durumu şöyle anlatıyordu: "Embriyo kök hücrelerini yeniden programlayarak insan embriyolarına benzer modeller oluşturabiliyoruz." Bununla beraber araştırmacılar sentetik embriyoların kısa vadede klinik amaçlı kullanılma ihtimali olmadığını, bunları bir hastanın rahmine yerleştirmenin yasa dışı olduğunu ve bu yapıların gelişimin erken aşamalarının ötesinde olgunlaşmaya devam etme potansiyeline sahip olup olmadığının henüz bilinmediğini de belirtiyorlar. Tabii tüm bu kısıtlamalar ve yasaklar bugün için geçerli; neticede gelecekte yapay insan üretimini artık mümkün, bu yolun açılması ise kanunlarda yapılacak bir değişikliğe bakar.
JAPONYA
YAPAY ZEKÂ BİLİM İNSANI GELİŞTİRİLDİ
Yapay zekâ ile çok gereksiz işler yapıldığına şahit oluyoruz belki ama Japonların yaptığı öyle değil. Japon kardeşlerimiz düşünmüş taşınmış ve insanlığa faydalı ne yapabiliriz deyip, yapay zek insanı yapalım demişler. Ama kalkıp sıradan bir insan değil, "yapay zekâ bilim insanı" geliştirmişler.
Sakana AI adlı teknoloji şirketi çalışanlarınca geliştirilen bu bilim insanı bilimsel çalışma ve keşifler için oluşturulmuş. Şirketin açıklamasına göre dünyanın çeşitli prestijli üniversiteleriyle koordinasyon içinde bir bilim insanı tasarımında geliştirilen bu yapay zekâ algoritmasının bilimsel keşifler ve araştırmalar için makine öğrenim sistemini kullanarak mevcut araştırmaları incelemesi, yeni araştırma fikirleri sunması, araştırma yapmak üzere kod yazması hedefleniyor ve yapay zeka sistemiyle üreteceği makaleleri insana yakın bir doğrulukta değerlendirebileceği kaydediliyor.
İSRAİL
GAZZE'DE FİLİSTİNLİ ESİR VE MAHKÛMLAR CANLI KALKAN OLARAK KULLANILIYOR
İşgal edilmiş Filistin toprakları üzerinde gayrimeşru yollarla kurulan İsrail devletinin uluslararası yasaları, savaş hukukunu, insan haklarını,
vicdanı ve ahlakı hiçe sayan bir uygulamasını haber yapsak en büyük destekçisi Batılı ülkeler dâhil kimseyi şaşırtmayacaktır. Bu açıdan sıradaki haber de şaşırtmayacak. Haaretz gazetesinin yayınladığı habere göre, İsrail ordusu Tsahal HAMAS'a karşı yürüttüğü iddiasıyla tüm Gazzelileri
ayrım gözetmeksizin hedef aldığı kanlı askeri operasyonun bir parçası olarak İsrail askeri kılığına soktuğu Filistinlileri canlı kalkan olarak
kullanıyor ve tehlikeli bölgelerde, tünellerde yol göstermeye zorluyor. Bu "zorunlu izciler" ön saflarda mayın veya keskin nişancılara karşı yem olarak kullanılmak suretiyle İsrailli askerlerin güvenliği sağlanıyor. "Şavişim" denilen çoğu Filistinli esir ve mahkûmlardan oluşan bu Filistinli sivillere İsrail üniformaları ve kurşun geçirmez yelekler giydiriliyor. Ancak çoğu zaman kaçmamaları ve uyarı işareti yapmamaları için elleri arkadan bağlı olarak cepheye sürüldükleri belirtiliyor. Şaşırdık mı? Hayır.