ABD’nin Ulusal Güvenlik Teşkilatı NSA’nın başta Almanya Başbakanı Angela Merkel olmak üzere pek çok ülke yöneticisini dinlediği ifşa olunduğunda Almanya buna hayli tepki göstermiş, iki ülke arasında küçük bir kriz ortaya çıkmıştı.
ABD'nin bu konudaki tavrı alışıldık yüzsüzlük politikası oldu. Daha önce NSA skandalı patladığında ortaya dökülen kabahatlerinde olduğu gibi, çoğu müttefiki olan devletlerin liderlerini dinlediği ortaya çıkınca da gayet pişkin bir tavır sergiledi ABD. Aynı pişkin tavrı bu defa Türkiye'yi ve başbakanını dinlettiği ortaya çıkan Almanya benimsedi. ABD kendilerini dinlediği zaman sert çıkışan Almanya'da bazı yetkililer yaptıkları yetmezmiş gibi bir de üzerine tüy diken açıklamalarda bulundular. "Türkiye'deki gelişmelerin Almanya'nın iç güvenliği açısından doğrudan önemi var", "Türkiye, ABD ya da Avrupalı ortaklarla aynı kefeye konamaz", "Türkiye, Türk dernekleriyle Almanya'da siyasi hedeflerini hayata geçiriyor" türünden açıklama ve gerekçeler artık yüzsüzlüğün bu kadarına da pes dedirtti. Bu tür skandallar ve casusluklar geçmişte de olurdu ama en azından sorumlu devletler bu denli pişkin davranmazlardı. Yaptığı yanına kâr kalır tarzda bu denli yüzsüz tavırların son dönemde uluslararası ilişkilerde giderek yaygınlaşması dünya barışı adına oldukça kötü bir işaret.