O gece her birimiz inandığımız ve kaybetmek istemediğimiz değerler için sokaktaydık
BLUE JASEMIN/YASEMİN DEMİR
MÜZISYEN/YAPIMCI
Yasemin Hanım bize biraz müziğinizden bahseder misiniz? Müzik yolculuğunuz nasıl başladı?
Müziği hep çok sevdim, müzik dinlemek bulunduğum ortamdan başka bir yere gitmek gibiydi, hâlâ da öyle. Başlarda iyi bir dinleyiciydim; duydum, ritmi takip ettim, bir gün kendi şarkılarımı yazacağımı, söyleyeceğimi bilmeden. Bundan yaklaşık 18 yıl kadar önce ilk şarkımı yazdım. O sırada Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni yeni bitirmiştim. Bir taraftan iş arıyor, bir taraftan hayata tutunmaya çalışıyordum. Duygusal biriyim ve o sırada kalbim feci kırık ama nefes almaya devam ediyordum. Derken sanki bir sis perdesi aralandı ve kendimi ifade edecek bir yol buldum: Müzik… Evet, belki bir kıta keşfetmemiştim ya da insanlık yararına yeni bir adım değildi bu ama kendilik namına büyük bir adımdı benim için. Yaşadığım duygusal yoğunluk kalbimdeki müziği keşfetmemi sağlamıştı. Latin rüzgârlarının estiği oldukça romantik bir şarkıydı. Bu şekilde başladım ve zamanla devamı geldi; başlarda bilmeden yaptıklarımı artık bilerek, yönlendirerek ve geliştirerek yapmaya devam ettim. Tabi bir taraftan iş hayatı bir taraftan da akademik hayat devam ediyordu benim için. İslam Tarihi üzerine mastırımı tamamladım. Bu süreçte hayatın bizatihi kendisi her yönüyle benim için ilham kaynağı oldu. İnsanın varlıkla, doğayla ve Yaratıcı'yla olan ilişkisi yeni şeyler oluşturmasına fırsat veriyor. Sadece takip etmek gerek. Elbette mesleğimin ve çalışma ortamımın da müziğime katkısı oluyor. 13 yıldır film sektöründe çalışıyorum, işim dolayısıyla çok fazla seyahat ettim, dünyanın pek çok yerini görme, pek çok farklı insanla çalışma fırsatım oldu. Farklı coğrafyalar, farklı kültürler tanımak, şahit olmak estetik duygusunu ve yaratıcılığı çok geliştiriyor. Hayatımı sevdiğim insanların yanında, etrafında olacak şekilde konumlandırdım. Burada bulduğum huzuru ve mutluluğu müziğimle birleştirmeye çalışıyorum. Müzik yolculuğum dinamik bir şekilde devam ediyor diyebilirim.
Biz sizi 15 Temmuz için yaptığınız özel besteden tanıyoruz. Neden bu besteyi yapmak istediniz? Sizin için ifade ettiği şeyi merak ediyorum.
Çalışmamın ismi Unutamam O Geceyi. 15 Temmuz gecesi yaşananları en iyi anlayanlar o gece canları pahasına sokakta olanlardır. Bu hissiyatım hâlâ değişmedi. Darbe teşebbüsüne gösterilen bu direnç demokrasi ve insan hakları adınaydı. O gece her birimiz inandığımız ve kaybetmek istemediğimiz değerler için sokaktaydık. Birbirinden farklı düşünen pek çok insan birlikte bir direniş gösterdi, bütün geceyi birlikte göğüsledi. Bireysel imtihanlarımız o gece bizi bir araya getirdi, kimimiz yıldız olup kaydı ve silinmeyecek izler bıraktı. Kimimiz bir parçasını kaybetti, kimimizin kaderine de o gece olanları unutturmamak yazıldı. Ben de bu bestemi o gece hayatını kaybeden tüm şehitlerimize, gazilerimize ve çabası Allah katında unutulmayacak olan tüm insanlara adadım. Şarkıyı yazmaya başladığımda 2016 Ağustos ayıydı, darbe teşebbüsünün üzerinden henüz bir ay kadar geçmişti, duyguların en yoğun olduğu dönemdi ve şarkının ilk bölümünü yazmıştım. Bu kısım daha çok bir insanın hayatından ve sevdiklerinden vazgeçişi ve ruhun nasıl ölümsüzleştiği, yüceldiği üzerineydi. İkinci partı ise daha çok birlikte bir mücadelenin hikâyesiydi. Benim beste yapma sürecim genelde sözlerle birliktedir. Ama bu sefer eksik bir şeyler vardı, onun tamamlanması için bir yıl kadar çalıştım. Ancak bu son hâlini alabildi. Stüdyo kaydından paylaştığım ana kadarki süreçte insanların nasıl tepki vereceğini bilmiyordum. Sadece iyi bir şey yapmaya olan inancım vardı. Kendi Youtube sayfamdan paylaştığım ilk şarkı oldu. Sosyal medya üzerinden çok iyi geri dönüşler aldım. Uzun zamandır haber alamadığım insanlarla bu vesileyle görüştüm, samimi ve içten yapılan her şey kalplere ulaşıyor, bunu gördüm. Niyetim şehitlerin halet-i ruhiyesini biraz da olsa anlamaya çalışmak ve onların gözünden bu şarkıyı tamamlamaktı. Ne kadar başarabildim bilmiyorum ama hâlâ dinlenmeye devam ediyor.
Biraz da şimdi ve sonrasını konuşalım. Planladığınız projeleriniz, başka besteleriniz var mı? Gündeminizde neler bulunuyor?
Elbette yeni projeler var. Geçen yıl Youtube kanalımda yeni bir çalışma daha paylaştım. Süleyman Çelebi'nin Mevlid-i Şerif eserinin "Merhaba" bahrini yeni bir beste ile yorumlamaya çalıştım. İlahi formundan çıkarıp Batı müziği formlarıyla birleştirdim. Farklı bir çalışma olduğuna inanıyorum. Yine aynı yıl kadınlarımızın maruz kaldığı cinayet ve şiddete karşı bir farkındalık yaratmak için bir şarkı yazdım, henüz onun stüdyo aşamasını tamamlayamadım ama eli kulağında diyebiliriz. Bu yıl için çok daha özel bir proje var. Allah nasip ederse ilk albüm çalışmamı yayınlayacağım. 4 şarkıdan oluşan bir maxisingle olarak planlandık. Müzikal yolculuğumun ilk albüm çalışması olacak. Bu sebeple çok heyecanlıyım. İçerisinde 18 yıllık serüvenimin yansımaları var. Yazdığım ilk şarkı, son şarkı, yıllar evvel bir film senaryosu için yaptığım sıra dışı bir şarkı var mesela ve Mevlidcover çalışması yer alacak. Bütün parçaların stüdyo kayıtları, aranjeleri ve masteringi tamamlandı. Fotoğraf çekimleri ve ilk şarkının video klip çalışması da bittikten sonra albümüm yayına hazır olacak. Tam da bu aşamada musiclabel firmalarıyla görüşmelerim devam ediyor. Hayırla sonuçlanmasını diliyorum. Bütün samimiyetimden bir parça var bu şarkılarda, umarım beğenirsiniz.