Sokaktaki şarkılar
Gencebay'ın şarkı söyler gibi değil de masal anlatır gibi söylediği ustura etkisi yapan, can yakan, göz çıkartan, efkâra boğan, kederi yeni baştan tanımlayan şarkısı, pardon marşı.
Bir dilenciyim senden aşkı dilenen,
Her fırsatta hor görülüp belki gülüp alay edilen.
Bir dilenciyim geleceğini bilmeyen,
Senden ne para ne pul ne de acımanı bekleyen.
80'li yılların sonlarında Erkin Koray'dan keyifle dinlediğimiz şarkı. İnsanı elinde süpürgeytle sabah vakti sokaklara çıkmaya zorlayan, adeta tehdit eden kör olasıca şarkı, pardon Anadolu rock olacaktı.
Dün gece çok ağladım,
Aradım bulamadım.
Kör olası çöpçüler,
Aşkımı süpürmüşler.
Sevdiğini sevmeye bir ömür kıyamayanlara Fatih Kısaparmak'tan gelsin. Ama muhakkak dikkat edilsin, şarjöre yalnızca hasret sürülsün.
Mor salkımlı o sokakta ellerimi tut.
Okşa yine saçımı dizinde uyut.
Ne çok severmişim gidince anladım.
O serseri gecelerde sana ağladım.
O eski 45'liklerin iğnesini plağın üstüne değil de kalbimize batıran şarkı.
Kapandı pencerem, şarkım sustu,
Artık o kalbimde çalıyordu.
O eski hislerim tekrar coştu,
Fakat ne yazık ki sokak boştu.
Sokakta aşkla bağıran zerzevatçıların, bütün aşk itiraflarını ortadan bıçakla kestiği, üstünde tepindiği muhteşem aşk şarkısı, domates, biber ve patlıcan.
Tam elini tutmak üzereyken,
Aşkımı itiraf edecekken,
Sokaktan gelen o sesle yıkıldı dünyam.
Domates, biber, patlıcan!
Şairle ağaç yer değiştirir şarkılarda. Şairle müzisyen yer değiştirir melodilerde. Buna yalnızca Gülhane Parkı'ndaki o meşhur ceviz ağacı şahitlik eder, bir de polisler…
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında,
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
Kopar ver, gözlerimin gülüm yaşını sil.
Türkçe sözlü pop müziğinde Punk'a giriş için bkz…
Salıncakta sallanmadım,
Parka gitmedim şeker almadım.
Ne oyuncağım oldu ne uçurtmam oldu,
Yeni pabuçlarım ne bayramlığım,
Ben çocuk olmadım...
Sözleriyle kavi, notalarıyla kurşun, çağrıştırdıklarıyla beter bir şarkı.
Ağladım gözyaşlarım döndü denize,
Ben derdimi kimseye söyleyemedim.
Kurşunlara gelirken arka mahallede,
Düştüm de yerlere bir of demedim.
Sözleri Cahit Külebi'nin, bestesi elinde yalnızca gitarıyla sokak şarkıları söyleyen Yaşar abimizin olan, insanı taşranın gece geçilen ıssız köylerine götüren katalizör şarkı.
Kamyonlar kavun taşır,
Ben hep seni düşünürdüm.
Niksar'da evimizde,
Küçük bir kuş kadar hürdüm.
Sezen Aksu'suz bir liste olmaz dedik... Ve ablamız listenin ta dibinden yüreğinize taş atıyor.
Meğer ayna da buradaymış anahtar da,
Hasret de buradaymış vuslat da,
İstanbul yokmuş bundan başka,
Meğer ayna da buradaymış anahtar da.