Tatlıcı babanın diyetisyen kızı
Hanımlar, beyler bilhassa bıcır bıcır yavrucaklar! Artık hayatımızda palm yağı diye bir gerçek var, aslında yıllardır varmış da biz onun tartışmasını yeni yeni sandıklarımızdan çıkarır olmuşuz. Ben de dayanamadım takip ettiğim blogger (tatlicibabanindiyetisyenkizi. blogspot.com) Kübra Yıldız hanımefendinin gittim yanına vardım. Sordum soruşturdum, nedir bu palm yağı dedim. Palm yağı aslında palmiye ağacından üretilen bir yağ. Turuncu, küçük, hurma şeklinde bir meyvesi var, dedi ve yüzde 50'sinin yağdan oluştuğunu da ekledi. Biz adını şu sıralar çikolatalı fındık kreması Nutella'dan duyduk ama diyetisyen hanımın dediğine göre bu palm yağının kullanılmadığı ürün kalmamış. Allah bereket versin bisküviden margarine, pastadan kurabiyeye kadar hepsinin içerisinde palm yağı varmış. E zararlı mı dememe kalmadı diyetisyen hanım; "Biz diyetisyenlerin hiçbir zaman şu besin melek besin şeytan diye bir yargısı olamaz. Çünkü hiçbir besin tek başına ne hasta eder ne de iyileştirir. Her zaman için tüketilen miktara ve hangi teknolojide üretildiğine bakmak gerekir" diyerek beni büyük bir yanlıştan kurtardı. Haklıydı nihayetinde, bir yağı 200 derecede ısıtacaksın sonra da zararlı mı diye soracaksın, el insaf! Kömür bile dayanamaz o sıcaklığa ki bizim minik palmcığımız nasıl dayansındı. Efendim buradan Torku'ya da selam olsun; "Biz hurma yağı kullanıyoruz, palm yağını Nutella kullanıyor" dedi ve bizi ikileme sürükledi. Kübra Hanım'ın söylediğine göre hurma yağı demek palm yağı demek, palm yağı demek hurma yağı demekmiş. Yani kafaları bulandırmaya hiç de gerek yokmuş.
Şimdi palm yağı da az değil. Hem bitkisel yağ olacaksın hem de hayvansal yağlar gibi oda sıcaklığında katı halde olacaksın. Tabii doğal olarak kafalar karışıyor. Gidip marketten bir palm yağı alayım da ekmeğime süreyim tereyağı gibi diyemiyorsun. Hem her bitkisel yağ yazanı palm yağı sanmak da doğru değilmiş. Zaten oranları içindekiler kısmında verilirmiş. Diyetisyenimizin dediğine göre böyle meşhur olan yiyecekler ortaya çıkınca ağzı olan konuşur olurmuş, bu palm yağını da öcü gibi göstermeye bayılır olmuşlar. İçinde kanserojen maddeler varmış. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi bu konuda henüz kesin bir yargıya ulaşmış değil, o yüzden kimse palm yağına sataşmasın bence şu sıralar. Kübra Hanım diyor ki; "Palm yağı beni kanser eder düşüncesi, hareketsiz yaşamın, fazla kilonun, yetersiz sebze meyve tüketiminin, fazla alkol tüketiminin yanında devede kulak misali."
Neydi bu palm yağını bu kadar yerin dibine sokan, adını Nutella yağı olarak duyuran işin sırrı. Bu işin arkasında Amerika var diyeceğimi sanıyorsanız yanılmıyorsunuz. Çünkü Malezya'da üretilen bu palm yağı Amerika'da üretilen mısır yağını geçince bu olayın ekonomik planları da barındırıyor olma ihtimalini güçlendiriyor. Diyetisyenimizin de söylediği gibi gıda endüstrisi içerisinde palm yağı olmayan ürün yok ama sadece bir ürüne bu kadar yüklenildi ve bu ürün, herkes için farklı bir yere konulan bir ürün. Birçok çikolatalı fındık kreması var ama hep Nutella adıyla anılıyor. Burada bir tek onun suçlanması bu olayın arkasında farklı ekonomik güçlerin olduğunu düşündürüyor. Son noktayı koyarsam efendim; palm yağı o kadar da zararlı bir yağ değil. Hem sadece Nutella ile anılmaktan rahatsız çünkü o neredeyse her şeyde var.