Türkiye’nin atlattığı 15 Temmuz darbe teşebbüsü karşısında Batılı ülkeler çoğunlukla sessiz kalır ya da gecikmeli tepki verirken İslam ülkeleri duruma çok daha duyarlıydılar ve darbeyi kınamaktan, Türkiye’nin demokratik ve meşru yollarla seçilmiş hükümetine destek veren açıklamalar yapmaktan geri kalmadılar.
Özellikle El-Cezire gibi birkaç televizyon darbe girişimi sırasında Türkiye’de yaşanan gelişmeleri sürekli olarak yayınlayarak tam zamanlı ve sıcağı sıcağına İslam ülkeleri kamuoyunun gündemine sundu. Pek çok yerde Müslümanlar meydanlara çıkarak darbecilere karşı Türkiye’yi destekleyen sloganlar attı. Balkanlar’dan Endonezya’ya, Orta Asya’dan Afrika’ya kadar hemen hemen tüm İslam ülkelerinin yöneticileri darbeyi kınarken, medya organları da darbe karşıtı yayınlarla demokrasi mücadelesinde ülkemizin yanında tavır aldılar. Ancak bunun iki istisnası vardı: Mısır ve Suriye. Türkiye ile neredeyse can düşmanı durumuna gelen Suriye yönetimi ile zaten kendisi darbe ile yönetime geldiği için ontolojik olarak darbeye karşı tavır alması beklenmeyecek olan Sisi cuntası Türkiye’nin yanında durmak şöyle dursun medyası ile de darbecileri desteklemekten geri durmadı. Darbe sonrası günlerde El-Ahram gazetesinin ‘Erdoğan’ın Politikası Hitlerin Naziliğine Benzetiliyor’ manşeti her şeyi özetliyor gibiydi. Suudi Arabistan’da El-Arabiya gibi bazı kanallarda darbe girişimini Arap Baharı’na benzeten yorumlar yansıtılsa da bu tür tepkiler azınlıkta kaldı. Esad yönetimi sessiz kalsa da Suriye muhalefeti Türkiye demokrasisine ve seçilmiş iktidara yönelik hain saldırıyı kınayarak Türkiye’nin yanında durmayı ihmal etmedi. Suriye geçici hükümeti başbakanı Cevad Ebu Hatab ve bakanlarının yanı sıra Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu destek açıklamalarıyla Türkiye’nin yanında durdular.