Hindistan
H.R Jayaram
Avukatlıktan doğal hayata
Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğan ancak sonradan şehre yerleşerek avukat olan H.R. Jayaram 20 yıl önce doğal ortama dönmek ve biyolojik tarım yapmak hayaline kapıldı. İyi kazanmasına rağmen 1998'de avukatlığı ve şehri terk ederek organik tarıma başladı. Biriktirdiği parayla 40 dönümlük bir çiftlik kurdu ancak bu hikâyesinin sadece başlangıcıydı. 2007 yılında biyolojik tarımı sivil girişimciliğe dönüştürerek Bengaluru'da Green Path (Yeşil Yol) adlı inisiyatifi kurdu. Kısa sürede salt çiftçilikten biyolojik tarım aktivistliğine geçerek hem kendi biyolojik tarım metotlarını öğrenmeye hem de diğer çiftçileri bilgilendirip örgütlemeye, eğitimler vermeye başladı. Bu şekilde tamamen organik ürünler pazarlayan Era Organic adlı mağazayı kurdu. Bunu 2008'de ve 2014'te kurduğu iki ekolojik otel izledi. Yetmedi iki yıl önce Hindistan'ın en büyük biyolojik güzergâhı olan Green Park Organic State projesini devreye soktu.
ABD
Hisham Moharram
Müslüman düşmanlığını organik çiftlikle yenecek
Batı'da; "İslam'ın nefreti vazettiği, şeriatın ise geri kalmış adaletsiz hükümlerden ibaret olduğu" şeklinde bir ön yargı bulunduğunu düşünen ve böyle peşin hükümlere karşı mücadele etmek isteyen Mısır asıllı Müslüman ABD vatandaşı Hisham Moharram'ın seçtiği yol, inancının gereklerini bir proje ile yaşamak ve bu vasıtayla muhtaçlara hayır yapmak üzerine kurulu. Hisham, New Jersey'de giriştiği bu projenin hem kendisi hem de başkaları için İslamofobik politikacılar ve medyanın insanların zihinlerine zehir gibi yaydığı düşmanca görüşleri haksız çıkarmak ve İslam'ın birçok olumlu vechesini ortaya koymak adına iyi bir fırsat sunduğunu düşünüyor ancak onun bütün bunları sağlamak adına başlattığı Good Tree Farm, her inançtan fakir insanlara kendi başlarına ayakta nasıl kalabileceklerini öğrettiği bir proje. Hisham, bu organik tarım projesi ile yalan bilgilerle yayılan nefrete karşı somut ve etkili bir mücadele de vereceği inancında.
Hindistan
Mohan ve Rukmini Chavara
Kentten kaçıp kendi organik köylerini kurdular
Yetenekli bir heykeltıraş olan Mohan Chavara ve eşi Rukmini, büyükşehirde yaşayanların çoğu gibi şehrin kargaşa ve boğucu yaşamından, GDO'lu gıdalardan, hava kirliliğinden kaçıp sakin, doğal ve sağlıklı bir yere yerleşmeyi hayal etmişler yıllarca. Sonunda 2013'te bu fırsatı bulmuşlar; iki çocuklarını da alarak aynı ideali paylaşan 14 aile ile birlikte bir köye yerleşmişler ancak Chavara ve dostları başkalarının köyüne yerleşmek yerine kendi köylerini istedikleri gibi inşa etmişler. Bir iki yıl içerisinde, yerleştikleri araziyi tamamen organik bir köye dönüştürüp kendine yeterli hale getirmişler. Pek çok şeyi ortaklaşa paylaştıkları organik köylerini tamamlayan Chavara ailesi ve dostları şimdi misafirhaneler ekleyerek bu köye ziyaretçileri, sanatçıları ve aktivistleri de davet ederek yeni faaliyetlerle bu girişimlerini bir akım haline getirmeyi amaçlıyorlar.
Somali
Radikal milattan örgütten "doğaya saygılı" uygulma
El Kaide'ye bağlı olarak Somali'de yıllardır faaliyet gösteren ve ülkenin bazı bölümlerini kontrol altında tutan Eş-Şebab taraftarlarınca bir direniş örgütü, karşıtlarınca ise Selefi-Vehhabi silahlı bir terör örgütü olarak nitelendiriliyor. Geçmişte kontrol ettiği bölgelerde başvurduğu katı kıstlamaların yanında fakir ve muhtaçlara yardım bağlamak, çevre sorunlarına atıfta bulunmak gibi sıradışı uygulamalara da imza atan Eş-Şebab geçtiğimiz yaz ortasında kendisi gibi bir örgütten beklenmedik bir uygulama daha başlattı ve hatta bu nedenle kimi medya mecralarında alaycı şekilde "ilk çevreci terör örgütü" ve "doğal hayata duyarlı cihat örgütü" olarak da nitelendirilmeye başladı. Örgütün Jubaland bölgesinden sorumlu yöneticisi Muhammed Ebu Abdullah, radyodan yayınladığı bir bildiri ile tek kullanımlık plastik poşetlerin yasaklandığını duyurdu. Plastik poşetlerin hem insanların hem de hayvanların sağlığı için büyük tehdit teşkil ettiğini açıklayan Eş-Şebab aynı açıklamada ayrıca nadir ağaç türlerinin kesiminin yasakladığını da açıkladı.
İsrail
Katile Kral muammelesi, şato hayatı
Elor Azaria genç bir İsrail askeriydi. 2016'da Abdülfettah eş-Şerif adlı bıçakla saldırıya yeltenen ama yaralanarak etkisiz hale getirilen bir Filistinliyi öldürürken çekilen videosu yayılınca bütün dünyada öfke ve tepkiye neden olmuştu. Görüntüler Azaria'nın yerde yatan yaralı Filistinli'nin kafasına kurşun sıktığını açıkça belgeliyordu. Hâl böyle olunca yargılanması kaçınılmaz oldu ancak Azaria sadece "taksirle adam öldürmekten" suçlu bulundu ve 18 ay hapis cezası aldı. Azaria cezasının yarısını çekti ve geçtiğimiz haftalarda serbest bırakıldı. İsrailli haber sitesi Mako'ya göre katil olması ve hapse girmesi onu bitirmedi tersine kahramana dönüştürdü. Ülkesindeki siyasilerin bir kısmından büyük destek de gören Azaria, Mako'ya göre şu sıralar tam bir şato hayatı yaşıyor, hediyelere boğuluyor ve bir hayli ayrıcalıkla ödüllendiriliyor. Destekçilerinin "kralımız" diye hitap ettiği Azora'nın bedava tatil ve davet teklifleri aldığı, gitiği gece kulübünde içeri girince müziğin kesilerek DJ tarafından bir kahraman olarak anons edildiği, insanlar tarafından alkış ve kucaklamalarla karşılandığı, birçok kutlamaya çağrıldığı belirtiliyor. Şu sıralar asker arkadaşlarına Filistinlilere karşı nasıl muamele etmeleri gerektiği yönünde tavsiyeler verdiği söylenen Azaria'nın şimdi de İsrail'de hukuk kariyeri yapmaya hazırlandığı belirtiliyor.
Rusya
Yakında herkes kalaşlikof'la dolaşabilir
Ünlü silah Kalaşnikof'un üreticileri hayli iddialı. Yakın bir zamanda sokakları Kalaşnikof'la doldurmak niyetindeler. Ancak bu Kalaşnikof bildiğimiz AK-47 modeli yahut başka bir silah olmayacak. Otomatik silah uzmanı firma ürün çeşitliliğine giderek kendisine yeni pazarlar açmak niyetinde. Bunun için yepyeni bir cepheye atılmak istiyor. Bu cephe elektrikli otomobil sektörü... Ürettiği silahı efsaneler arasına sokan firma büyük bir dönüşüm sürecinde ve Tesla'ya rakip olarak elektrikli otomobilden başlayarak, dron ve yat üretimine de geçme çalışmaları içerisinde. Kalaşnikof üzerinde çalıştığı elektrikli otomobilin başarısı konusunda kendinden emin görünse de şimdilik üzerinde çalıştığı ve geçtiğimiz haftalarda Moskova'da görücüye çıkardığı elektrikli otomobil modeli Kalaşnikof CV-1 tasarım olarak neredeyse tamamen 1960'ların modellerinden ve bilindik Sovyet otomobillerinden ilham almış görünüyor. Helen Rusya'nın hafif savaş silahlarının yüzde 95'ini üreten firmanın 60 yıl öncesinin tasarımlarını hatırlatan otomobilinin yanı sıra gelecek yıl piyasaya süreceği elektrikli motosikleti ve ilk Yıldız Savaşları filmlerini anımsatan Igorek adlı iki ayaklı savaş robotunun prototipi şimdiden sosyal medyada mizah konusu olmuş durumda.
Filistin
Bu köyün çocukları İsrail hapishanelerinin müdavimi
Yasin Şubeita, İsrail askerinin kendisini tutuklamak için geldiği akşam söylediklerini şöyle anlatıyor: "Aslında seni aylarca, yıllarca hapiste tutmak değil, derhal öldürmek ve bir an önce kurtulmak istiyorum." 16 yaşında tekme ve tokatlarla İsrail'de bir cezaevine konulan Yasin, Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Azzun köyündeki çocuk ve gençler arasında tek örnek değil. Zira bu köyün çocuklarının büyük bir kısmı İsrail hapishanelerinden geçmiş. Aslında Azzun köyü bu alanda Filistin'de bir rekoru elinde bulunduruyor; İsrail hapishanelerine en fazla çocuk gönderen köy unvanına sahip. Beş yasadışı Yahudi yerleşim yeri ile çevrili bulunan bu köy aynı zamanda İsrail'in Filistinlileri ayırmak için inşa ettiği Utanç Duvarı'na da bitişik bir konumda. Haliyle son derece hassas ve gergin bir yerde… Bu konum İsrail ordusunun gece ve gündüz köye yılda 398 defa girmesine de neden oluyor. Bu sürekli askeri varlığın neden olduğu gerilim köyün gençlerinin de sık sık taşa sarılmasına neden oluyor. Durum böyle olunca İsrail hapishanelerine düşen 12 ila 17 yaş arası yılda 700 Filistinli çocuğun en büyük bölümü de bu köyden çıkıyor.