Körfez'i nasıl örnek almalıyız?
Mart ayının ilk günlerinde Körfez ülkelerinde Ortadoğu'nun en önemli sanat etkinlikleri yapılacak. İlk etkinlik The New York Times konferanslarının, Art for Tomorrow (Yarın için Sanat) başlıklı konferans dizisi. Katar'ın başkenti ve en büyük şehri Doha'da 10-13 Mart tarihleri arasında düzenlenecek etkinliğe son derece önemli isimler katılacak. Bu isimler sadece bölgenin değil sanat dünyasının geleceğiyle ve sanatın etkileriyle alakalı sunumlar gerçekleştirecek. Bazı konu başlıkları şu şekilde:
• Geleceğin Müzesi
• Müze ve Milli Kimlik
• Müzeler: 21'inci Yüzyılın Diplomatları
• Koleksiyoner ve Eleştirmen: Modern Arap Sanatının Kilometre Taşları
• Şehir Manzarasında Sanat Konuşmacılardan bazıları da şu şekilde:
• Georgios Kaminis/Atina Belediye Başkanı
• Chris Michaels/British Museum Dijital ve Yayınlar Başkanı
• Hermann Parzinger/Prusya Kültürel Miras Vakfı Başkanı
• Touria El Glaoui/1:54 Çağdaş Afrika Sanatı Fuarı
• Hassan bin Muhammed bin Ali Al Thani/Modern Arap Sanatları Müzesi kurucusu.
Ve çağdaş sanatın birçok alanında eserler veren sanatçılar etkinlikte yer alacak.
Ayrıca konferansla eşzamanlı olarak START isimli Doha Sanat Fuarı'nın açılışı da yapılacak.
Bu etkinliğin hemen peşinden, 12 Mart'ta, bu yıl 13'üncü kez düzenlenen Sharjah Bienali'nin açılışı var. Ortadoğu'nun en dikkat çeken, coğrafyanın etkilerini en net şekilde gösteren ve Batı dünyası dışındaki en önemli bienal olarak gösteriliyor. Bienalin bu yılki küratörü Lübnanlı Christine Tohmé. 73 sanatçının yer alacağı bienalde ağırlıklı olarak Ortadoğulu sanatçıların işleri yer alıyor.
Bienalden hemen sonra Ortadoğu'nun en büyük çağdaş sanat fuarı 15 Mart'ta Dubai'de başlıyor. 41 ülkeden 78 galerinin katıldığı fuarda Türkiye'den de Galerist, Sanatorium ve Zilberman Gallery yer alıyor. Bu üç etkinlikle birlikte sayılamayacak kadar çok sergi açılışı da bu şehirlerde yer alacak.
İki ülke ve üç farklı şehirde bu kadar çok etkinliğin birbirine çok yakın zamanlarda gerçekleşmesi bize de örnek olabilecek bir model olabilir.
Peki Ortadoğu'da, daha doğrusu Körfez ülkelerinde bunlar olurken bizde neler oluyor? Kurumlar arası işbirliği Türkiye'de nadiren görülüyor. Bunun en büyük örneğiyle bu yılın eylül ayında karşılaşacağız. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafında düzenlenen İstanbul Bienali ve Contemporary İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı, işbirliği yaparak aynı tarihte açılışlarını yapacaklar. Böylelikle bu iki etkinliğin dünya çağdaş sanat piyasasında daha geniş yer bulması amaçlanıyor.
Doha, Sharjah ve Dubai'de gerçekleşen etkinliğin bir benzerini biz nasıl yapabiliriz? Komşu ülkelerle nasıl işbirliği yapabiliriz? Hiç şüphesiz ülkemizin önde gelen sanat kurumlarının bu konuya odaklanmaları turizme de büyük katkı sağlayacaktır.
Tam bu noktada önümüzdeki günlerde yapılacak olan bir etkinliğin, ilerleyen dönemlerde ülkemizdeki kültür-sanat gündeminin ve yol haritasının belirginleşmesinde önemli bir rol oynamasını bekliyorum. Belki de bu etkinlik sonrasında yukarıda zikrettiğim şehirlerdekine benzer bir yol haritası bile oluşturulabilir.
Milli Kültür Şurası'ndan beklediklerimiz
İlki 1982, ikincisi 1989 yılında toplanan Milli Kültür Şurası 3-5 Mart tarihlerinde İstanbul'da, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımlarıyla başlayacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen şurayla alakalı olarak Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ve Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman önderliğinde birtakım istişare toplantıları yapıldı. Bu toplantılara tespit edebildiğim kadarıyla Beşir Ayvazoğlu, Hasan Bülent Kahraman, İskender Pala, Mehmet Çebi, Fatih Andı, Hasan Kaçan, Doğan Hızlan, Selim İleri, Ümit Meriç, Kenan Gürsoy, Erhan Afyoncu, Haluk Dursun, Ali Saydam, Hayati Develi, Mustafa Ruhi Şirin, Süleyman Seyfi Öğün, Hüseyin Besli, Ahmet Kot gibi isimlerin bulunduğu sanatçı, yazar ve akademisyenler katıldı. Yapılan bu istişare toplantılarında şurada yer alacak 17 başlığın ele alınması kararlaştırıldı. Bu başlıklar: Kültür politikaları, kültür diplomasisi, kültür ekonomisi, kültür varlıkları ve arkeoloji, sahne sanatları, sinema-televizyon, müzik, görsel sanatlar, dil ve edebiyat, yayın ve kütüphanecilik, medya ve kültür, çocuk ve kültür, mimari ve kültür, şehir ve kültür, yerel yönetimler ve kültür, yurtdışı Türkler ve kültür, aile ve kültür.
Milli Kültür Şurası'nda yapılacak olan sunumlar mutlaka kitaplaştırılmalı. Hatta bakanlığın internet sitesinden bu kitap ücretsiz olarak ilgililerin dikkatine sunulmalı. Yapılan sunumların video kayıtları bakanlığın internet sitesinden canlı olarak izlenebilirse ilgililerin dikkatine daha çabuk sunulacağı için geri dönüşler daha hızlı alınabilir. Böylelikle şura vesilesiyle sanat ve kültür gündeme daha fazla gelebilir. Cumhurbaşkanımızın son zamanlarda sık sık bahsettiği kültür ve sanat devriminin nüvesini oluşturacağına inandığım bu şuranın son yıllarda ülkemizde yapılan en önemli kültür etkinliği olmasını bekliyorum.