DÜNYADAN PORTRELER/ HABERLER
FİLİSTİN
ESRA EBU MUSTAFA
ENKAZ ÜZERİNDE DERS VEREN ÖĞRETMEN
Belki duymuşsunuzdur; İsrail'in Gazze'de yürüttüğü son katliam sürecinde öldürdüğü çocukların sayısı 12 bini aştı. İsrail askerlerinin şehit ettiği her üç Filistinliden biri reşit olmayanlardan oluşuyor. Bu savaşın en büyük ceremesini ise hayatta kalan Filistinli çocuklar çekiyor. İsrail'in son bir yıldaki saldırıları sonucu 122 okul ve üniversite tamamen, 334 okul ve üniversite ise kısmen yıkılmış durumda. 200 okul da kapatılmak zorunda kalındı. Öksüz, yetim, aç kalanların yanında Gazze'de 600 bin çocuk da eğitimden mahrum kalmış bulunuyor. Bu çocuklara ilaç olmaya çalışanlardan biri de Filistinli bir öğretmen olan Esra Ebu Mustafa. Bu genç öğretmen her şeye rağmen çocuklara eğitim vermeye devam ediyor. Ama okulsuz, binasız, can güvenliksiz bir ortamda. Han Yunus kentindeki bombardımanlarda yıkılan evinin enkazına kurduğu çadırı dershaneye dönüştüren Esra Ebu Mustafa burada çocuklara ders vermeye çalışıyor. Bu fedakar öğretmen okulun binadan ibaret olmadığını ve böyle bir yıkıntı ortamında bile çocuklara eğitim ve yanında psikolojik destek verilebileceğinin dersini veriyor.
ALMANYA
MİKAİL AKAR
11 YAŞINDA BİR MİNİ PİCASSO
Köln'e yerleşmiş Erzurumlu bir ailenin oğlu olan Mikail Akar bugün 11 yaşında ama şöhreti daha şimdiden uluslararası boyuta ulaşmış durumda. Çok küçük yaşta yapmaya başladığı soyut resimleri büyük beğeni gören Akar'ın tarzı Picasso'yu andırdığı için "Mini Picasso" olarak da anılıyor. Dört yaşında ailesinin ona hediye olarak aldığı tual ve boyalarla resme başlayan Mikail'in yeteneği daha o zamanlardan kendini göstermiş ve 7 yaşında resim satmaya başlamış. Mikail'in uluslararası galerilerde sergilenen eserlerinin müzayedeler ve koleksiyoncular tarafından da talep gördüğü kaydediliyor. Kasım 2023'te Köln'de Ehren Sanat Galerisi'ni açtıktan sonra Almanya'nın en genç galeri sahibi de olan Mikail kendisini modern bir
sanatçı olarak görüyor, sanatını dünya çocukları için eşit fırsatları teşvik etmek, hayır kurumlarını desteklemek ve farkındalık kampanyaları başlatmak için de kullanıyor. Tüm bunların yanında Mikail büyüdüğünde futbolcu olmak istediğini söylüyor.
RUSYA
İSLAM HALİLOV
TERÖR SALDIRISINDA YÜZÜN ÜZERİNDE İNSANI KURTARDI
Bu yıl mart ayında Rusya'da bir konser salonuna terör saldırısı düzenlendi ve 137 kişi bu saldırı da hayatını kaybetti. Azerbaycan asıllı İslam Halilov adlı bu delikanlı söz konusu konser salonunda yarı zamanlı olarak çalışıyordu. Saldırılar gerçekleşirken, yoğun bir kalabalığın panik içinde kaçışmaya başladığını fark etti ve kendi de kaçıp saklanmak yerine insanlara yardımcı olmayı seçti. O sırada teröristlerden kaçan yüzlerce kişinin tuvaletlerin bulunduğu koridora doğru kaçmaya başladığını gördü. Ne var ki bu kapana sıkışmak anlamına geliyordu. Soğukkanlılığını toplayıp işe el attı ve kaçışan insanları tahliye olabilecekleri bir çıkışa doğru yönlendirerek yüzün üzerinde insanın dar bir geçitten sokağa çıkmalarını sağlayarak güvenli bir bölgeye götürmeyi başardı. Bu davranışıyla kahraman ilan edildi ve madalya ile onurlandırıldı ama o "Kendimi kahraman olarak görmüyorum. Eğer ben de kaçsaydım yüzlerce insanın öleceğini anladım ve bu yüzden ulaşabildiğim herkesi dışarı çıkardım." diyerek tevazu gösterdi.
GÜNEY KORE
NÜFUSU ARTIRMAK İÇİN "PAMUK ELLER CEBE" FORMÜLÜ
0,72 ile dünyanın en düşük doğum oranına sahip ülkesi Güney Kore'nin nüfusunun, böyle giderse, bu yüzyıl sonunda yarı yarıya azalacağı düşünülüyor. Ülke nüfusunun istikrar bulması için bu oranın 2,0 olması gerekiyor. Bu demografik felakete çözüm arayanların ilk tavsiyesi haliyle evlilikleri ve çocuk doğurmayı teşvik etmek. Koreli Booyoung Group'un patronu Joong-keun da bunlardan biri ancak bu işin sadece tavsiye ve boş teşvikle olmayacağının farkına varmış olduğu için bir milyarder olarak daha etkili bir teşvik mekanizması öngörmüş. Kendi şirketlerinde çalışanları çocuk yapmaya teşvik için yeni bir proje geliştiren Joon-keung'un getirdiği çözüm son derece basit ve "pamuk eller cebe" prensibine dayanıyor. Bu projeye göre Booyoung Group çalışanlarına yaptıkları her yeni çocuk için 75 bin dolar vermeyi taahhüt ediyor ve bunu üç yıldır uyguluyor. Booyoung Group çalışanlarının doğurduğu her çocuğun bakım masraflarını karşılamak için üç yıldır bu meblağda bir ikramiye ödüyor.
DANİMARKA
KRALIN KIZININ SIRA DIŞI DÜĞÜNÜ: ASİ PRENSESE ŞAMAN DAMAT
İskandinav ülkesi Danimarka dini inançlara her ne kadar oldukça mesafeli olsa da ülkenin kraliyet ailesinin sıra dışı mensubu Prenses Martha Louise bu açıdan ülkenin genel eğilimiyle tezat oluşturuyordu. Kralın en büyük kızı olan ve "asi prenses" olarak nitelendirilen Martha Louise, pagan inançlara ve mistik uygulamalara olan aşırı ilgisiyle biliniyordu. Hatta "evlense de aklını başına toplayıp biraz durulsa" yorumları yapılıyordu. "Asi prenses" sonunda evlendi ama durulmaya hiç de niyeti olmadığını gösterecek bir şekilde Danimarka'ya alışılmışın çok dışında bir hanedan düğünü yaşattı. Sebebi ise prensesin damat olarak Amerikalı biseksüel bir şaman ile evlenmesi. The Daily Telegraph'ın hemen nikah öncesinde getirdiği yorum da ilginçti: "Bir düğün genellikle sevinilecek bir zamandır ve kraliyet düğünü daha da sevindiricidir. Ancak Norveçli prenses Märtha Louise ve onun tartışmalı şaman partneri Afro-Amerikalı Durek Verrett'in düğünü geldiğinde, onun 'hayır' demesini dileyen birden fazla aile üyesi olacak."
HİNDİSTAN
ÇOCUKLARININ GELECEĞİNİ HİLEYLE SATIN ALAN AİLELER
Ailelerin çocuklarının eğitimi ve geleceğini sağlamak adına yapmayacağı şey yoktur denilir. Ancak Hintli öğrencilerin ve ailelerinin karıştığı şu son skandal tam anlamıyla pes dedirtecek türden. Skandal başkent Yeni Delhi'de bir otelde toplanan yüzlerce öğrenciye yapılan baskınla ortaya çıktı. Ancak bu baskının nedeni çizgiyi aşan bir öğrenci partisi değil, ülkenin en büyük hileli sınav yolsuzluğuydu. Baskında tutuklanan pek çok kişinin ve ailelerin suçu ise ülkede çeşitli görevlere alınmak için düzenlenen toplu sınavın sorularını satın almaktı. Sınav sorularını önceden ele geçirmek isteyenlerin katıldığı bu organizasyonda her bir öğrenci ve ailelerinin soruları satan çeteye 500 bin liraya yakın para ödemesi yaptığı açıklandı. Baskın, suç örgütlerinin Hindistan'da öğrencilerin ulusal sınavlarda kopya çekmesine yardımcı olduğu, bu tür hile ve kopyacılık eylemlerinin özellikle tıp giriş sınavında yapıldığı, sınav sorularının Telegram'da önceden satıldığı yönünde daha önce sıkça dile getirilen iddialar da böylelikle somut olarak göstermiş oldu.
ABD
DAHA HUZURLU VE GELENEKSEL DEĞERLERE DAYALI EĞİTİM İÇİN MİKRO-OKULLAR
ABD'de eğitim ücretsiz olabilir ancak özellikle ilk-orta-lise eğitiminde sorunlar giderek artıyor. Bu sıkıntıların başlıcası sınıfların kalabalıklaşması, okullarda giderek güvenlik bakımından sakıncaların artması ve ulusal eğitimin geleneksel değerlere mesafeli olması. Bu durum her yıl giderek artan sayıda öğrenci velisini yeni ve daha güvenilir arayışlara yönlendiriyor. Bu arayışlar ülkede yeni bir sektörü de yükseltmeye başladı: Mikro-okullar. Çocuklarını devlet okullarının curcunasından ve kalabalık sınıflarından kurtarmak isteyen ebeveynler bu okulları terk ederek çoğunlukla dini nitelikli mini okullara yönleniyor. Dini cemaatlerin öncelikle kendi mensuplarının çocuklarını eğitmek için kurdukları bu küçük okullar büyük ölçüde cumhuriyetçi ve muhafazakar siyasetçiler tarafından desteklenen v gelişen bir sektör haline geldi. Bu tür küçük okulların şemsiye organizasyonu
olan National Microschooling Center verilerine göre ABD'de mikro-okulların ve aile tarzı eğitim merkezlerinin sayısı 95 bine, bu kurumlarda eğitim gören öğrenci sayısı ise 1 milyona ulaşmış durumda.