Jackie Yi-Ru Ying (SİNGAPUR)
MÜSLÜMAN BİR KADIN MÜHENDİSİN AKADEMİK KARİYER YOLU
Jakie Y. Ying 1966'da Taipei'de doğdu. 1973'te ailesi ile birlikte Singapur'a taşındı. 15 yaşına geldiğinde yine ailesi ile New Yok'a göç etti. 1987'de mühendislik diplomasını aldı. Yüksek lisansını ve doktorasını kimya mühendisliği alanında Princeton Üniversitesi'nde verdi. 35 yaşında Massachusettes Teknoloji Enstitüsü'nün (MIT) en genç profesörlerinden biri olarak çalışmaya başladı. 2003 yılında ülkesi Singapur'a dönerek Singapur Teknolojii ve Araştırma Ajansı'na bağlı biyo-mühendislik ve nano-teknoloji bölümünün başına geçti. Alanında 350 akademik makale yayınlayan Ying araştırma ve icatları ile 170 patente sahip oldu. Geçen yıl ekibiyle birlikte 5 dakikada Covid-19 teşhisi yapan testi geliştiren bu Müslüman bilim insanı son olarak geçtiğimiz günlerde bir mühendis için en büyük paye kabul edilen ABD Mühendislik Akademisi'ne seçildi.
Christine Aschbacher (Avusturya)
MASTER TEZİNDEKİ İNTİHAL SİYASİ KARİYERİNE MAL OLDU
Akademik hayatta yapılan yanlış ve ayıplı işlerin yapanların yanına kâr kalmadığı ülkeler hâlâ var. Akademik tezlerinde intihaller olduğu ortaya çıkarılan Savunma Bakanı Karl-Theodore zu Guttenberg'ın 2011'de, Eğitim bakanı Annett Schavan'ın 2013'teki istifalarıyla bunlardan birinin Almanya olduğunu öğrenmiştik. Bu yılın Ocak ayında ise ikinci ülkenin Avusturya olduğunu görmüş olduk. Bir blog yazarı Avusturya hükümetinde çalışma, aile ve gençlikten sorumlu bakan Christine Aschbacher'in 2006 yılında hazırladığı master tezinin bir bölümünün yanlış atıflarla, intihallerle ve Almanca hatalarıyla dolu olduğunu gündeme getirince siyaset arenası etik tartışmalarıyla iyiden iyiye çalkalandı. Söz konusu Avusturya olduğu için bu kadarcık itham bile siyaset kurumu açısından kaldırılamazdı. Beklenen oldu ve bakan Aschbacher hükümetin itibarını ve ailesinin onurunu korumak için istifa ettiğini açıkladı.
MERYEM NAWAZ (PAKİSTAN)
DOĞU'NUN KIZI BABASININ İNTİKAMINI ALMAYA ANT İÇMİŞ
Doğu ülkelerinde özellikle Hindistan ve Pakistan gibi kast sistemi deneyimi olan ülkelerde hemen he şey gibi siyaset de ebeveynden çocuğa kalan bir miras. Bu geleneği son halkalarından biri de yolsuzluk nedeniyle Londra'da sürgünde bulunan Pakistan eski başbakanı Nawaz Şerif'in kızı Meryem Nawaz. Babasının yolsuzluk suçlamaları nedeniyle bırakmak zorunda kaldığı iktidar koltuğuna göz diken Meryem Nawaz şu sıralar başını çektiği Pakistan Demokratik Hareketi ile ülkesinde kalabalıkları dalgalandırırken 2018'den beri iktidarda bulunan eski kriket oyuncusu İmran Khan'ın karşısına muhalefetin salgına rağmen milyonları meydanları toplamayı başaran taze kanı olarak çıkıyor. 47 yaşındaki Nawaz, ailesinin siyasetteki üçüncü nesli olarak mitinglerinde anlattığı babasının intikamını alan Pakistanlı kızlara atıf yapan anekdotlarıyla rakiplerinden kendi babasının öcünü almaya ant içmiş görüntüsü veriyor.
(FRANSA)
ÜNİVERSİTELERDEN ÇIĞ GİBİ TECAVÜZ VE TACİZ İFŞAATI
Fransa son haftalarda üniversitelerdeki, özellikle Science Politique denilen siyasal bilgiler yüksekokulu öğrencilerinden gelen ardı ardına tecavüz ifşaatlarıyla çalkalanıyor. Toulouse'daki siyasal bilgiler fakültesi öğrencisi bir kızın sosyal medyadaki "Kampüste defalarca üst sınıf öğrencilerinin tecavüzüne uğradım" açıklamasından sonra üniversiteli kızlardan birbiri ardına ifşaat gelmeye başlayınca ülke adeta soğuk duşa uğradı. Farklı şehirlerdeki yüzlerce Science Politique öğrencisinden gelen okulda tecavüz ithamları kısa sürede çığ gibi büyüdü ve tıpkı #MeToo gibi #Scienceporcs adlı bir sosyal medya hareketine dönüşünce benzer iddialar erkek öğrencilerden de gelmeye başladı. Fransız siyasi elitini yetiştiren Science Politique şu günlerde "cinsel şiddet kültürünün suç ortağı" olmak ve "sessizlik yasası" uygulamakla eleştiriliyor. Geçen yıl 50 üniversitede 10 bin öğrenci üzerinde yapılan bir araştırma yükseköğrenim gören her 20 kızdan birinin tecavüz mağduru olduğunu ortaya çıkarmıştı.
KÜRESEL PSİKOLOJİ TEMALI DİZİLERİN TERAPİSTLERİ GERÇEKLE UYUMLU MU?
Psikolojik sorunları ve onların çözümüyle ilgilenen psikiyatr, psikolog ve terapistleri gündeme taşıyan tv dizileri modası ülkemizde olduğu gibi dünyada da geçerli şu sıralar. Fransa'da En Therapie (Terapide), İsrail'de Be Tipul ve ABD'de In Treatment (Tedavi) bu furyanın en son ürünleri. Ne var ki bu tür dizilerde tasvir edilen psikolog, psikiyatr ve psikoanalistlerin gerçekten çok uzak olduğunu ileri süren konunun uzmanları hiç de az değil. Mesela, sinema ve televizyon tarihindeki psikiyatr ve psikologları mercek altına alan bir kitabı da bulunan psikiyatr Irving Schneider şöyle diyor: "Eğer psikiyatri diye bir şey mevcut olmasaydı, öyle ya da böyle sinemacılar onu icat edecekti." Schneider durumu şöyle açıklıyor: "20'nci yüzyılın başından itibaren film yapımcıları psikiyatri adını verdikleri 'yeni bir meslek' icat ettiler. 'Onların icadı' olan bu meslek zaman zaman gerçek psikiyatri mesleği ile uyumlu örnekler verse de çoğu zaman kendi tedavilerini, teorilerini ve pratisyenlerini üretti."
"ROBİN HOOD VERGİSİ…" RJANTİN-İSPANYA
2008 ekonomik krizinden sonra Avrupa ve Amerika'da dönem dönem gündeme gelmiş ve tartışılmıştı Tobin Vergisi ya da nam-ı diğer "Robin Hood Vergisi." Sıradan vatandaşın üzerinden kriz yükünü alıp, varlıklıların ve finans sektörünün üzerine yüklemeyi öngören bu vergi türü gerçekleşememişti. Ancak ekonomilere büyük sekte vurup pek çok insanı gelirsiz bırakan Koronavirüs salgını bu tür bir vergiyi bir kez daha bazı ülkelerin gündemine getirdi. Önce Arjantin Covid-19'dan ekonomik açıdan etkilenen ailelere yardım sağlamak amacıyla, 2,5 milyon dolardan fazla servete sahip vatandaşlarından servet vergisi alacağını duyurdu. Şimdi de İspanya ciddi ciddi düşünüyor. Daha fazlasına sahip olanların diğerlerinden daha fazla vergi ödemesini öngören Robin Hood Vergisi şu sıralar İspanya'nın da gündeminde. Neden olmasın.
İNSAN İLE YAPAY ZEKÂYI BİRLEŞTİRMEYİ HEDEFLEYEN ÜNİVERSİTE (ABD)
Adı Singularity University yani Tekillik Üniversitesi. Fütüristlerin 21'inci yüzyılın sonuna varmadan gerçekleşeceğini öngördüğü, insan ile yapay zekânın bütünleşmesini ifade eden "Tekillik"ten adını alan bu üniversitenin asıl kuruluş amacı tekilliği sağlamaya yönelik eğitim ve çalışmalar yapmak. Bir başka deyişle dünyanın teknoloji merkezi olan Silikon Vadisi'nde kurulu bu kuruluşun temel vizyonu insan ile teknoloji-yapay zekâ arasındaki engelleri kaldırmak. Buraya ders almaya gelenler de sıradan öğrenciler değil; politik liderler, büyük girişimciler, üst düzey yöneticiler, ünlü düşünürler ve bazen de yıldızlar. Müfredatın başlıca konuları ise robotik bilimi, nöro-bilim, yapay zekâ, nanoteknoloji, biyoteknoloji, fizik, etik vs. Ray Kurzweil ve X Prize Foundation yöneticisi Peter Diamantidis'in kurduğu bu çok özel üniversitenin eğitim programları insanlığın sorunlarına geleceğin teknolojileri ile çözüm bulmaya yoğunlaşıyor.