Ölümün binbir çeşidi
Çeşitli antik ticaret yollarının kavşak noktasında yer alan Halep, Osmanlı döneminde dünya metaının ve sosyal çeşitliliğin bin bir çeşidinin bulunduğu günler yaşadı. Şimdi o günler çok gerilerde kaldı. Son aylarda Halep'te binbir çeşidi bulunan tek şey ölümdü. Yıllardır modern tarihin en kanlı iç savaşlarından birinin tam ortasında bulunan Suriye'de milyonlarca insan ölüm, tecavüz, fakirlik, ayrılık, göç ve sefaleti tattı ve tatmaya devam ediyor. Doğusu muhaliflerin, batısı ise rejim güçlerinin kontrolünde iki parçaya ayrılan Halep'in sakinleri de bu yazgının pençesinden kurtulamadılar. Yaklaşık dört aydır kuşatma altında bulunan şehir acımasız bir mezhep savaşının pençesindeydi ve gıda, ilaç ve hastaneden mahrum bırakıldı. Özellikle son üç ayda burada varlığı garanti altında olan tek şey, sayısız yolla gelebilen ölüm oldu. Bir Halepli kurşundan ölmezse, bombadan, roketten, o da olmazsa açlıktan, ilaçsızlıktan, çöküntü altında kalmaktan ölüyor. Bu kural, şehir rejim tarafından ele geçirilip de siviller tahliye edilirken bile bozulmadı.