İsrailli sivil toplum kuruluşu 'Breaking the Silence' geçtiğimiz ay İsrail ordusu Tsahal'ın Filistinli sivillere yönelik yöntemlerini birincil tanıklarla ortaya koydu.
'Suskunluğa Son Vermek' olarak tercüme edebileceğimiz İsrailli sivil toplum kuruluşu 'Breaking the Silence' geçtiğimiz ay İsrail ordusunda görev yapan ve geçen yıl Gazze'ye düzenlenen insanlık dışı askeri operasyona katılan 60 asker ve subayın şahit oldukları olayları yayınlayarak İsrail ordusu Tsahal'ın Filistinli sivillere yönelik yöntemlerini bu defa doğrudan içeriden ve birincil tanıklarla ortaya koydu. İfadelerinde "İsrail birlikleri Gazze'de yaşayan her bir kişinin 'tehdit' olarak görülmesi ve cephane sarfiyatından sakınılmaması gerektiği konusunda brifinglere tabi tutulmuşlardı" diyen vicdanlı İsrailli askerler bu brifinglerin neticesini de şöyle aktarıyor: "Tanklar içlerinde sivil ya da askeri hedeflerin bulunup bulunmadığı bilinmeyen binalara rastgele ve öç alma amaçlı olarak ateş açıyorlardı." 'Breaking the Silence'ın yayınladığı rapor İsrail'in tüm savaş suçlarından sonra derin bir sessizliğe bürünen Batı medyasında sessizliği bir nebze de olsa bozarak tartışmalara yol açtı. Bizzat operasyonlara katılmış ve isimleri açıklanmayan bu 60 askerin ifadelerini okuyanların göreceği çok şey var. Biz özetle şu kadarını söyleyelim, bu rapor İsrail ordusunun eğilim ve metotlarını çok net ortaya koyuyor. Bunu da şu ilke ile formüle etmek mümkün: 'İsrail güçlerine yönelik en ufak bir riskin siviller aleyhine çok büyük bir kayıp söz konusu olsa da bertaraf edilmesi'. Rapordan en azından İsrail ordusunun böyle de olsa bir ilkesinin olduğunu öğrenmek de işin cabası.