Geçtiğimiz günlerde sosyal medyanın gündeminde en çok kalan mesele "Geleceğe Nefes" kampanyasıydı. Gerek görsel gerekse yazılı medya aracılığıyla hepimiz bu süreci yakından takip ettik
"Geleceğe Nefes" seferberliğinde 11 Kasım 2019'a kadar 81 ilde 2023 noktada dikilecek 11 milyon fidan kısa sürede sahiplenildi.
"Guinness Dünya Rekoru"
Büyük ilgi gösterilen organizasyon kapsamında iki ayrı alanda da dünya rekoru kırılması hedeflendi. 232 bin 647 adet fidan ile Endonezya'ya ait "1 saat içinde en fazla fidan dikme" rekoru, Çorum'da 1 saatte 301 bin 111 adet fidan dikilerek kırıldı ve Türkiye adına yeni Guinness Dünya Rekoru olarak tescil ettirildi.
İkinci rekor denemesinin de fotoğraf alanında gerçekleştirilmesi planlanıyor. Türkiye genelinde vatandaşların fidan dikerken çektiği fotoğraflardan oluşan bir dijital albüm yapılacak. Daha sonra dünyanın en büyük online fidan dikme anını yansıtan albüm oluşturulup Guinness'e tescil ettirilecek.
Tüm eleştirilere rağmen!
Yaşanan tüm bu ilklerin yanı sıra yüksek katılımın görüldüğü kampanyada her cepheden gelen eleştiriler tabii ki eksik olmadı. Organizasyonun popülist bir yaklaşım olduğunu söyleyenler de oldu, fidanların tutmayacağını, çöp olup gideceğini ileri sürenler de… Türkiye ve dünya tarihi için bir başarı olan bu kampanyayı kirletmeyi amaçlayanlar daha sonra gördükleri görüntülerle geri adım attılar.
"Bari meyve ağacı dikselerdi" diyenleri bile duydum. O yüzden toprak yapısına göre dikilen ağaç türlerini sıralıyorum: Ceviz, badem, zeytin, defne, ıhlamur, kestane, mavi yemiş, mahlep, alıç, iğde, zerdali, meşe, fıstık çamı, çam türleri, sedir, servi ve narenciye. Bir de fidan sertifikasını her tür sosyal mecrada paylaşanları eleştirenler var. Bu zaten bir farkındalık yaratma kampanyası olduğu için bunu eleştirmenin yersiz olduğunu düşünenlerdenim. Belki tüm mecralardan paylaşanların fidanları daha sağlam tutuyordur, nereden bilebiliriz ki?
Aman başımıza bir iş gelmesin!
Sahiplenilen fidanların sertifikalarının gönderilebilmesi için doğal olarak e-posta adresi isteyen kayıt sistemi hakkında bile yüzlerce komplo teorisi üretilmiş durumda. "Zamanında milletin kanını toplayıp Amerika'ya götürmüşlerdi, bu mail olayı da milletin e-posta adresini toplayıp sonra başımızı ağrıtmaz umarım"cılar birçok kişinin kafasını karıştırdı.
Nefret kusanlar ve ne olursa olsun ben katılacağım diyenlerle dolup taşan kampanyaya yenilerini ekleyebilir ve umarım olanı da koruyabiliriz.
Velhasıl yurdum insanının ağaç sevgisini gösteren bu projeye 13 milyondan fazla katılım sağlanmış. Desteklemeyenler güneşte gölgesiz kalsın isterlerse ama bir de bunun nefessiz kalması var; ona göre destek ya da köstek olalım :)