Eylül editör yazısı

Meryem İlayda Atlas 27 Ağustos 2014, Çarşamba

Ortadoğu denen bu kadim coğrafyada kelebek ömürler gelip geçiyor dünyamızdan, sessiz, küskün ve tedirgin…

Ortadoğu son yılların en hareketli günlerini yaşıyor. Kimliklerin, mezheplerin, etnik kökenlerin bu kadar ölümcül hırkalara döndüğü bir coğrafya daha olmasa gerek. Irak, Suriye, Filistin, Mısır ve diğerleri… İşgaller, darbeler, terör, bebek ölümleri, bomba sesleri, Ortadoğu denildiğinde aklımıza başka bir şey gelmiyor. Her işgalin, her savaşın bir hikâyesi, sürdükleri, göçe zorladıkları, geride bıraktıkları ve kayıpları var. Bu kayıpları kapak görselimizde Ortadoğu haritasının üzerindeki kelebeklerle anlatmak istedik. Zira Ortadoğu denen bu kadim coğrafyada kayıp canlar kelebekler gibi gelip geçiyor dünyadan. Burada, solmayan renkleri ile kelebek ömürler yaşanıyor, sessiz, küskün ve tedirgin…
Ortadoğu coğrafyası, acılarına üzülmek kadar anlamamız, bilmemiz, iyi tanımamız gereken bir coğrafya. Çok kültürlü yapısı, tarihten gelen problemleri sebebiyle güncel sorunlarını kolayca anlamlandırmak da mümkün değil. IŞİD bir anda nasıl ortaya çıkıveriyor? İsrail nasıl olur da bu kadar güçlü oluyor? Mezhepçilik neden körükleniyor? Gazze için neden bir şey yapamıyoruz? Ortadoğu neden demokratik yapılara geçemiyor, hala geçen yüzyılın diktatörlerini yeşertip büyütüyor? Eylül Lacivert'inde, aklımızda bu sorular, Ortadoğu'nun belli başlı meselelerini ele almaya çalıştık.
Bu sayıda, Ortadoğu'nun Gazze'sini bize uzun yıllar bölgede bulunmuş olan gazeteci Mehmet Akif Ersoy anlattı. Parçalanma noktasına gelen Irak'ın IŞİD'ini Taha Kılınç'ın yazısı ile aydınlatmaya çalıştık. Ortadoğulu algısını, diktatörleri ve bölgedeki dengeleri bulabileceğiniz dosyamızı Ortadoğu'dan haberler ve portrelerle zenginleştirdik. Son günlerin önemli sorunlarından birisi olan Suriyeli mülteci gerçeğini Sultan Işık Gaziantep perspektifi ile anlatarak bu sayımıza katkıda bulundu. Konu bu kadar geniş olunca kitap, sinema ve gezi yazılarımızı da Ortadoğu'ya ayırdık. Arabistanlı Lawrence kitabının bir incelemesini, Münih filminin son Gazze saldırıları doğrultusunda bir değerlendirmesini ve 'Kudüs Bizimdir' gezi yazısını da dosyamıza ekledik.
Yaşadığımız çağın gerçekleri bunlar, lakin Lacivert'te her şey hüzünlü değil. Oral Çalışlar'la doğup büyüdüğü Tarsus'u konuştuk. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının dinamiğini yaşayan Türkiye gündemi, sanat gündeminin kritiği ile Sanat Sepet servisi, devam eden hikâye serisi Örümceğin Biri, hayır ajandamız: iyi şeyler, etkinlik gündemi, Lacivert kitaplığı ve Twitter sayfamız ile dopdolu bir Lacivert sayısında okurlarımıza sesleniyoruz.

Benzer Haberler

Reşat Nuri’nin İstanbul kızı Çalıkuşu’nu, Yakup Kadri’nin Yaban’ı Ahmet Celal’e verselerdi ikisi de mutlu mesut yaşarlardı. Birbirlerine diyecek ne çok şeyleri, paylaşacak ne çok hatıraları olurdu…

Tek isteği tel örgülere kadar tarım yapmak olan Gazzeli çiftçiler, çileklerini tel örgülere kadar ne zaman ekebilecekler? Dahası, o tel örgüler hep orada duracaklar mı? Ölüm ve kan kokusu tarlaları ne zaman çilek kokusuna bırakacak?

Erdoğan, 10 yıldan fazla sürdürdüğü iktidarıyla şimdiden Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten sonraki en önemli siyasi lider olarak kabul ediliyor.

Devletin başının sivil olması, ülke yönetiminin de sivil bir anlayışla yönetilmesi bakımından önemli bir parametre sayılabilir. Her ne kadar sivil olmak her zaman vesayetlerden uzak sivil bir zihnin garantisi değilse de, sivil cumhurbaşkanı en azından makamın halkla bağı adına bir umudu temsil ediyor denebilir.