DİJİTAL PLATFORMLARIN GEÇER AKÇESİ: ÇIPLAKLIK, CİNSELLIK VE EROTİZM
Selüloit bandının üzerinde başlayan hikâyeler karanlık salonlardan dijital platformlara doğru serüvenini sürdürüyor. Bu süreçte pandemi, seyirci kitlesinin kuşak farklılıkları, ekonomik koşullar gibi birbirinden farklı birçok etkenin belirleyici olduğu söylenebilir. Sinema salonlarının yerini alan oturma odalarında, anlatı yapılarının da kültürel toplumsal özellikler çerçevesinde değiştiği görülüyor.
Gösterme, sergileme ve gözetle(n)menin her alana nüfuz ettiği, teşhir, gösteri ve tüketim toplumu kavramlarının sıkça tartışıldığı günümüzde gündelik yaşam pratiklerinde yeniden üretilen bu olgular sinema evreninin de merkezinde sıklıkla yer alıyor. Sinema ve kültür ilişkisini açıklarken tek başına tüketim toplumu kavramsallaştırması artık yeterli değil. Bu kavramın yanına Guy Debord'un gösteri toplumu tanımlaması ve Byung-Chul Han'ın şeffaflık toplumu kavramlarını da eklemek gerekir.
Toplum üyeleri saydamlaşma adına özel alanlarını anonimleştirmede ya da mahremiyetlerini kamusallaştırmada artık sorun görmüyor. Debord'un sözünü ettiği gibi gösteri evreninde yaşayan bireyler gündelik yaşamın gerçeklerinden uzaklaşarak filmlerin, haberlerin ya da oyunların bir parçası haline geliyor. Görsel medyada yer alan aşırı sahnelerin peşinden giden seyirci kurgu evreni ile gerçek evrenin sınırlarını bulanıklaştırıyor. Peki teşhir ve gösteriyi odağa alan filmler üretmek yani kadın bedeninin teşhirine varan sunumlar yapmak günümüz toplumunun eseri mi?
Filmlerin cinsel objesi
Sinema, cinsellik ve şiddetin kâr getiren temalar olduğunu fark ettiği andan itibaren beden imgesini doğrudan ya da dolaylı olarak kullandı/kullanmaya da devam ediyor. Filmlerde yer alan temsil mekanizmaları kadın bedenini nasıl gördüğümüz ve anlamlandırdığımız üzerinden şekillendiriliyor. Bu temsil mekanizmaları, kadın bedeninin cinsel bir obje olarak görülmesine ve kadının metalaştırılmasına neden oluyor.
Örneğin, birçok filmde kadın karakterler, cinsel açıdan çekici bir şekilde gösterilir ve genellikle sadece erkek karakterlerin ilgisini çekmek için kullanılırlar. Bu temsil pratikleri kadınların cinsel nesne olarak görülmesine ve kadın cinselliğinin erkekler tarafından kontrol edilmesine katkıda bulunur. Teşhir ve cinselliği odağa alan beden kullanımının günümüz toplumlarının eseri olmadığını klasik anlatı sinemasının tarihsel sürecine bakarak da söylemek mümkün.
Klasik anlatı sinemasında düşüşmüş kadın/metres temalı Red Headed Woman, My Mistress, The Only Living Boyn New York, Empire Lust, Lust Caution, Anna Karenina, Other Boleyn Girl, Original Sin gibi filmlerde cinsellik örtük olarak kullanılır. Bilim kurgu ve yapay zekâ içerikli Terminatör, Robocop, Blade Runner, Westworld, The Machine, Zoe, Ex Machine, Uncanny, Surrogates, Simone, Her gibi filmlerde siborgların cinsiyetleri
olmamasına rağmen aşırı dişileştirilen bedenler içinde ve arzu nesnesi olarak sunulur. Lolita, Body Heat, Indecent Proposal, Eyes Wide Shut, Basic Instict, Death Defiying Acts, American Beauty gibi erotik içerikli filmlerde beden efendi-köle diyalektiği ile metalaştırılır. Fresh, Pscho, Jaws, Halloween, Hostel gibi korku ya da gerilim filmlerinde ise beden kurbanlaştırılarak haz unsuru olarak aktarılır.
Ancak bugün cinsellik, çıplaklık ya da teşhir temalı filmlerin artış göstermesinin arka planında Hollywood sinemasının izdüşümünden daha çok gündelik yaşamda bireylerin benlik sunumlarının metalaştırılması, mahremiyetlerini aleniyete dönüştürülmesi, duygulardan çok bedenlere önem vermesi ve sosyal medya gibi mecralarda özel alanları dikizlenme (voyöristik bakış) pratiklerinin yaygınlık kazanması olduğu söylenebilir. Günümüz sinema seyircisi artık Lumière kardeşlerin perdeden seyircilerin üzerine doğru gideceği izlenimi yaratan tren sahnesinden (Bir trenin La Ciotat garına varışı) etkilenmez, arzuyu harekete geçirecek aşırılık içeren imgelere (kadın) ve temalara (cinsellik, çıplaklık vs.) ihtiyaç duyar.
Cinsellik çekiciliğinin duygusal temele dayanan doğasının bugün seyirci kitlesi üzerinde oldukça etkili olduğu söylenebilir. Bu sebeple Disney, BluTv, Puhu, Gain, Mubi, Exxen ve özellikle Netflix gibi dijital platformlarda yer alan anlatılar gösterme ve görülme arzusunu harekete geçirecek ya da başkalarının dikkatini çekmeye yönelik abartılı davranışların sergilendiği ve cinsellik çekiciliğinin yoğun kullanıldığı yapımlara ağırlık verir. Cinsellik çekiciliğinin kadın ve erkek seyirci için merak uyandırıcı olması aşırılık sineması ile ilişkilendirilebilir.
Fransız sineması çıkışlı Avrupa Aşırı Sineması/Aşırılık Sineması (New Extremism) akımının özellikleri günümüzde platform yapımı filmlerde ve dramalarda yeniden popülerlik kazanır. Aşırılık sinemasında ulusal ve kültürel farklılıklara bağlı olarak vahşet, şiddet, tecavüz ve cinsellik gibi temalar ayırt edici özellik olarak kullanılır. Aşırılık sinemasının yeniden popülerleşmesinin ağırlıklı olarak bedene yönelik saplantı üzerinden şekillendiği söylenebilir.
Aşırılık sinemasında heteroseksüel romantizm, cinsellik (arzu) ve şiddeti birbirine zıt bir fantezi olarak sunarken kadın bedenini de metalaştırır. Aşırılık sinemasının özelliklerini kullanan platform yapımları gösterme ve görülme arzularını harekete geçirirken sadece cinsellik teması ile yetinmez bu temayı çıplaklık, erotizm, romantizm ve şiddet gibi alt temalar ile geliştirir/ zenginleştirir. Bu temaların farklılaşması ile anlatılarda yer alan beden teşhiri de artış gösterir.
Özellikle Netflix yapımı ya da bu platformda gösterilen filmler (365 Dni, 365 dias: Hoje, Kolejne 365 dni, After We Collided, Addicted, Lady Chatterley's Lover ve Faithfully Yours vb.) ve dramalar da (Fedelta, Olhar Indiscreto, Obsession, Sex Life, Power vb.) kadın tahrik ediciliği ile öykü çizgisinin devamlılığını taşımaktan ziyade haz ve cinsel dürtülerin katalizörü olarak kullanılır. Bu filmlerde yer alan kadın kural yıkıcı ve sınırları ihlal eden erkek arzularının fetişi olarak konumlandırılır. Platform yapımı filmlerde artış gösteren bu temaların genel özelliklerine bakıldığında benzer motifleri tekrarladıkları ve seyirci kitlesini bu benzer motifler üzerinden etkiledikleri belirtilebilir.
Şeffaflaşmış toplumun transparan imgeleri
Netflix yapımı filmler incelendiğinde en sık kullanılan temanın çıplaklık olduğu görülür. Sinemada çıplaklık İskandinav anlatılarındaki natürel çıplaklığın kullanıldığı ve cinsel istek uyandırma amacı taşımayan filmlerin popülerleşmesi ile yaygınlık kazanır. Çıplaklık bedenin bir kısmının ya da tamamının açıkta kalması anlamına gelir. Bedenin belirli bölümlerinin kıyafetten arındırılmış şekilde imgelenmesini ifade eder.
Sinematik evrende yer alan çerçevenin içindeki bedenin çıplak olan her parçasının arzu uyandırma amacı taşıdığı söylenemez. Haz ve dürtü amaçlı çıplaklık kullanımına farklı kodlar da eklenmeye başlanır. Özellikle bakışın eril egemen yapısı metalaştırma amacı taşıyan çerçeve ve kompozisyon türleri kullanarak bedeni konumlandırır. Kadın bedeninin arzu nesnesine dönüştürülmesi için sadece çıplaklık yeterli değildir beraberinde bedenin parçalara bölünmesi (dudak, göz, kalça, göğüs, ayak, bacak vs) ve bedene kültürel, siyasi ve ahlaki birtakım anlamların da yüklenmesi gerekir.
Hitchock filmlerini araştırma alanı olarak kullanan Mulvey, ataerkil kültürün oluşturduğu etki ile seyircinin cinsiyetinden bağımsız olarak bakış kaynaklı hazzın iki şekilde ortaya çıktığını ifade eder. Bir kişinin seyredilmesi yoluyla cinsel uyaran olarak kişiye merak ve denetlemeci bakışın ifade edildiği Skopofili (gözetleme) dir. Bu bakışta kadın karakteri gözetlemeden kaynaklanan bir zevk ortaya çıkar. Görülen görüntü ile özdeşleşmeden kaynaklanan haz odaklı cinsel cazibe ve dürtü ile ilişkili bakış ise voyörizm (röntgencilik)dir. Voyöristik bakış karakterle özdeşleşen imgenin narsistik bakışıdır. Bugün cinsellik temasını merkezine alan platform filmlerine bakıldığında skopofilik ve voyaristik bakışın gözetleme ve başkalarının hayatlarına olan merakı giderme süreci olarak kullanıldığı söylenebilir.
Aşırılık sinemasının postmodern görünümü: Platform üçlemeleri
Platform yapımı içeriklerinden 365 Dni (365 Gün), 365 Gün Bugün (365 dias: hoje) Kolejne 365 dni (365 Gün Daha) üçlemesinde cinsellik erotizm, romantizm ve çıplaklığın bir arada kullanımı ile sunulur. Bu filmlerde olay örgüsü oldukça sığ, diyalog son derece sınırlı, dramatik kurgu zayıf ancak çıplaklık, erotizm ve cinsellik oldukça yoğun olarak kullanılır.
Pornografiden farklı olarak erotik filmlerde cinsellik estetik değer ve duygu durumuna bağlı olarak sunulur. Bu filmlerdeki temel amaç seyirciyi röntgenci bakış üzerinden konumlandırmaktır. Ağırlıklı olarak kadın bazı durumlarda ise erkek imgesinin objeleştirildiği bu filmlerde teşhircilik şiddet ile soslanarak sunulur. Duygusal, fiziksel ve cinsel şiddetin yoğun olarak kullanıldığı anlatılarda merak unsuru olarak görülen skopofilik (dikizlemeci) bakış normalleştirilir.
Mulvey bakışın erkek egemen temelli olduğunu, kadın seyircinin de eril bakışa sahip olduğunu, seyircinin özdeşleşme sürecinde skopofilik (röntgencilik) dürtülerini karşıladığını, görsel hazzın erkek egemen bir yapı içerisinde üretildiğini belirtir.
Bir tüketim değeri olarak cinsellik
Klasik anlatı sinemasını referans alan filmlerde kadın algısı fantezilerle ilişkilidir. Cinsellik, çıplaklık, teşhir gibi olgular basit birer tüketim değeri olarak düşünülür. Tüketim toplumunda temel amaç; ihtiyaç duyulmayan şeylerin aşırı alınıp tüketilmesidir. Aşırı tüketimin merkezinde arzu yaratımı bulunur. Arzu anlık ve yoğun bir duygu patlamasını harekete geçirir. Tüketim için arzunun üretilmesi ve harekete geçirilmesi beklenir. Beden de arzunun yaratılmasında ilk olarak kullanılan olgulardan biridir.
Sinema özellikle cinsel yönü müstehcenleştirilen kadın bedeni ile arzu ekonomisini klasik Hollywood filmlerinin popülerlik kazandığı dönemden itibaren kullanarak ezberlerini bozmaz. Bugün bu filmlerin sayısal artışı ise toplumun arzu ekonomisi üzerinden tüketim odaklı bir bakışa sahip olması ile ilişkilendirilebilir. Artık cinsellik, çıplaklık, teşhir gibi olgular basit birer tüketim değeri olarak düşünülüyor.
Bu tüketimin artırılması için de sinema anlatıları özellikle kadın bedenini teşhir etmek için antropometrik ya da erotik sunumlarda sorun görmez. Başka bir deyişle kadın bedeninin parçalar şeklinde sunumu kolektif arzunun inşa edilmesini sağlar. Kadın ve erkek seyirci artan seyir pratikleri ile metalaştırmayı sorgulamak yerine sıradanlaştırarak platformların geçer akçesi olan çıplaklık, cinsellik ve erotizmi destekler.